15-01-2012, Saat:18:24
KIŞLIK MOTOR YAĞI BAKIMI
Soğuk havalarda akışkanlığını kaybeden motor yağı motora ne şekilde zarar verir?
Motor yağının akıcılığı (viskozite), bir markanın en belirleyici özelliğidir. Gerekli yağlamanın yapılabilmesi, uygun yağın seçilebilmesi için viskozitenin bilinmesi gerekir. Viskozite, yağın kendi akışına karşı gösterdiği direncin bir ölçüsüdür. Bunun yanında akma noktası olarak bilinen özellik de yağın kendi ağırlığı ile akabildiği en düşük sıcaklıktır. Bunun mümkün olabildiğince düşük olması istenir. Soğuk havalarda akışkanlığını kaybedecek, düşük akma noktasına sahip olmayan bir yağ; ilk çalışma anında görevini daha çabuk yerine getiremeyeceğinden; ilk çalışma aşınmalarına yol açacak, enerji tasarrufu sağlama özelliğini yitirecek, pompayı zorlayacak ve araç sahibinin zamanını ve işçiliğini çalacaktır.
Motor yağı seçiminde bölgelere göre değişen iklim farklılıkları ne derece etkilidir?
Aracın çalışacağı iklim koşulları motor yağının viskozitesini doğrudan etkiler. Örneğin çok soğuk iklimlerde düşük viskoziteli yani daha akışkan (5W, 10W, 15W gibi) bir motor yağı seçilmelidir. Düşük viskozite ile ilk çalışmada pompa daha az zorlanarak daha fazla yağın motora gönderilmesi sağlanabilir. Bununla birlikte akü daha az zorlanır ve motor normal çalışma sıcaklığına daha çabuk ulaşarak yakıttan daha fazla verim alınır. Sonuçta yakıt tasarrufu sağlanır ve ilk çalışma aşınmalarının azaltılmasına katkıda bulunulur.
Çok sıcak iklimlerde ise kış şartlarına göre daha kalın yani daha yüksek viskoziteli (40, 50, 60 gibi) yağ kullanılması daha kalın yağ filminin sağlanması açısından önerilmektedir.
Günümüzde araç üreticileri ürettikleri araçlarda her türlü iklim koşulu göz önüne alınarak dört mevsim yani çok dereceli multigrade (5W/40, 10W/40, 15W/40 gibi) yağlar önermektedirler.
(ALINTIDIR) kaynak:netten derleme yapılmıştır.
Soğuk havalarda akışkanlığını kaybeden motor yağı motora ne şekilde zarar verir?
Motor yağının akıcılığı (viskozite), bir markanın en belirleyici özelliğidir. Gerekli yağlamanın yapılabilmesi, uygun yağın seçilebilmesi için viskozitenin bilinmesi gerekir. Viskozite, yağın kendi akışına karşı gösterdiği direncin bir ölçüsüdür. Bunun yanında akma noktası olarak bilinen özellik de yağın kendi ağırlığı ile akabildiği en düşük sıcaklıktır. Bunun mümkün olabildiğince düşük olması istenir. Soğuk havalarda akışkanlığını kaybedecek, düşük akma noktasına sahip olmayan bir yağ; ilk çalışma anında görevini daha çabuk yerine getiremeyeceğinden; ilk çalışma aşınmalarına yol açacak, enerji tasarrufu sağlama özelliğini yitirecek, pompayı zorlayacak ve araç sahibinin zamanını ve işçiliğini çalacaktır.
Motor yağı seçiminde bölgelere göre değişen iklim farklılıkları ne derece etkilidir?
Aracın çalışacağı iklim koşulları motor yağının viskozitesini doğrudan etkiler. Örneğin çok soğuk iklimlerde düşük viskoziteli yani daha akışkan (5W, 10W, 15W gibi) bir motor yağı seçilmelidir. Düşük viskozite ile ilk çalışmada pompa daha az zorlanarak daha fazla yağın motora gönderilmesi sağlanabilir. Bununla birlikte akü daha az zorlanır ve motor normal çalışma sıcaklığına daha çabuk ulaşarak yakıttan daha fazla verim alınır. Sonuçta yakıt tasarrufu sağlanır ve ilk çalışma aşınmalarının azaltılmasına katkıda bulunulur.
Çok sıcak iklimlerde ise kış şartlarına göre daha kalın yani daha yüksek viskoziteli (40, 50, 60 gibi) yağ kullanılması daha kalın yağ filminin sağlanması açısından önerilmektedir.
Günümüzde araç üreticileri ürettikleri araçlarda her türlü iklim koşulu göz önüne alınarak dört mevsim yani çok dereceli multigrade (5W/40, 10W/40, 15W/40 gibi) yağlar önermektedirler.
(ALINTIDIR) kaynak:netten derleme yapılmıştır.