01-02-2011, Saat:14:45
Neyi?
Nasıl Anlamalı?
1.4 TDCi motor:
Ford Fusion'ın yeni güç kaynağı olan, 1.4 litre hacimli, common-rail direkt enjeksiyonlu, turbo dizel TDCi motor, Ford'un PSA Group'la giriştiği motor geliştirme ortaklığının DV4 kodlu ilk meyvesi. İlk olarak Peugeot 206'da kullanıldıktan sonra Citroen C3 ve Peugeot 307'de de yararlanılan motor, Ford'da ilk olarak Fiesta'da yer aldı. Gücü ve sağladığı ekonomisiyle kullanıldığı otomobillerde kendini çoktan kanıtlayan motor şimdi Ford Fusion kaputunun altında yer buldu.
1.4 T-Jet 150 HP:
1.4 litre T-Jet motor, muhteşem turbosuyla 1275 kilogramlık kütleli Bravo'nun ileri doğru atılmasını sağlıyor. 150 HP gücündeki motor, spor modda maksimum torkunu 230 Nm'ye çıkarıyor. Bu fonksiyonla araç, 0-100 km hızlanmasını 8.2 saniyeye indiriyor. Turbolu Bravo belirgin-hızlı geçişli 6 ileri şanzımanı ve sert süspansiyon yapısıyla sürüş zevkini üst düzeye çıkarıyor.
150 HP'lık THP Motor:
1.6 litre 4 silindirli 1598 cc THP motorunun maksimum gücü 5800 d/d'de 150 HP olup üstten eksantrik milli on altı supaplı silindir kapağına sahiptir.
185/70 R14 nasıl okunur:
"185" mm cinsinden lastik genişliğini, "70" % ile en boy oranını (% ile lastik yüksekliğinin lastik genişliğine oranı), "R" radyal olduğunu ve "14" inç cinsinden jant çapını ifade eder.
20W-40:
20W-40 ifadesi yağın SAE viskozite değerini ifade eder. SAE (Society of Automotive Engineers = Otomobil Mühendisleri Birliği) tarafından kabul edilen viskozite sınıflaması, yağların viskozitelerini belirli viskozite aralıklarını belli numaralar ile ifade etmek esasına dayanmaktadır. 20W-40 benzeri ifadeler dört mevsim (çok dereceli) yağları ifade eder. "20W", +100 C'5.6 mm2/s'lik kinematik viskoziteyi (-10 C'de 4500 ilk çalıştırmayı ve -20 C'de 60.000 pompalama) ve "W" ise kış şartlarını ifade eder. "40" sıcak havalarda kullanılan ve +100 C'de minimum 12.5 mm2/s'lik kinematik viskozite ile sınırlandırılan yağlar.
4 MOTION:
4 motion sistemine sahip araçlar, otomatik olarak devreye giren, dört çekerli sistem ile donatılmıştır. Sürüş tarzı ile yol koşullarına uyum gösterecek şekilde çekiş gücü otomatik olarak ayarlanır. Çekiş tekerlekleri durdurma gücü, iki tekerlekten çekişli araçlardaki gibidir. Bunun için araç, kaygan zeminlerde iyi hızlanma olanağı bulunmasına rağmen, asla yüksek hızlarda kullanılmamalıdır. Islak bir zeminde hızla gidildiğinde, ön tekerlekler kayabilir. Önden çekişli araçların tersine bu sisteme sahip araçlarda motor aniden yüksek devir yapmaya başlamasına rağmen, kaymanın farkına varılmaz. Bu yüzden bu tür araçlarda, aşırı hızla değil, yol şartlarına uygun hızda gitmek daha doğrudur.
5W-30 yağı:
5W-30 benzeri yağlar, dört mevsim (çok dereceli) yağları ifade eder. Soğuk havalarda kullanılan ve -40 C'deki viskozite ile sınırlandırılan yağlar. "5", kinematik viskoziteyi (mm2/s) ve "W" ise kış şartlarını ifade eder. "30" sıcak havalarda kullanılan ve +100 C'deki viskozite ile sınırlandırılan yağları. W harfi İngilizce (Winter = Kış) kelimesinin ilk harfi olup, söz edilen yağların kış şartlarına göre tarif edildiklerini ifade eder.
ABS Sistemi Fren Mesafesini Kısaltır Mı:
ABS fren sistemi, fren mesafesini azaltan bir yapıda çalışmamaktadır. Frenleme sırasında tekerlek hız müşirlerinden gelen sinyali ABS kontrol grubu değerlendirir/hesaplar ve buna göre fren basıncının ayarlamasını yapar. Böylece tekerleklerin bloke olmadan (dönerek) yavaşlamasını veya durmasını sağlar. Bunun sonucunda aracın şerit içinde doğrusallığı bozulmaz ve güvenli bir frenleme sağlanmış olur.
ABS:
Orijinal İngilizcesiyle Anti-lock Braking System, türkçeye "kilitlenmeyi önleyici fren sistemi" olarak çevrilebilir. ABS, fren yapılırken tekerleklerin kilitlenmesini önler. Frenleme etkisini artırmanın yanı sıra stabilite ve yönlendirme yeteneği de korur.
ACEA:
Orijinal ifadesiyle "Association des Constructeurs Européens d'Automotive" (Association of European Automotive Manufacturers) olan ACEA Türkçeye "Avrupa Otomotiv Üreticileri Birliği" olarak kazandırılabilir.
Ackermann yönlendirme geometrisi:
İdeal dönüş geometrisi, lastik ovma hareketini minimize eder ve bu geometri Ackermann yönlendirme geometrisi olarak tanımlanır. Ackermann geometrisinden kaynaklanan sapmalar; lastik aşıntısını ve yönlendirme sistemi kuvvetlerini kayda değer biçimde etkiler fakat aracın yönlendirme cevabı üzerinde çok az bir etki gösterir.
Actuator:
Türkçeye; son kontrol elemanı, aktüatör, aktör, çalıştırıcı, kumanda edici gibi tanımlamalarla kazandırılabilir.
Açık Filtre:
Bu filtre, motor ünitesine bağlı kutu ve onun hava almasını sağlayan boru sökülerek direk yoldan motorun hava girişine bağlanırlar. Böylece direnç azalmış ve hava emişi kolaylaşmış olur.
Adaptif kokpit:
Araçların kullanıcı odaklı olması amacına yönelik olarak uyarlanabilir kokpit adı altında bir kokpit düzenleme sistemidir. Bu kokpit düzenleme sisteminde, her defasında ayar yapmak yerine, kişiye özel ayarlar yapılır ve bu ayarlar sisteme kaydedilir. Sürücü kendi kaydettiği ayarları seçerek kokpitdeki gösterge düzenini, koltuk ayarlarını ve dikiz ayna ayarlarını otomatik olarak oluşturabilir.
AdBlue Yöntemi:
Aşırı çevreci taşıtlar (EEV, Enhanced Environmentally-friendly Vehicles) adı altında geliştirilen yöntemlerle egzoz gazlarındaki azot oksitler azaltılmaktadır. Bu amaçla motorlu araç üreticileri, Euro 5 ve 6 normlarının gerekleri için SCR (Seçici Katalitik Redüksiyon) ve EGR (Egzoz gazı geri dönüşümü) olmak üzere iki farklı yöntem kullanmaktadır. SCR yönteminde AdBlue kullanılmaktadır. AdBlue; motordan çıkan zehirli azot oksit (NOx), karbon monoksit (CO) ve hidrokarbonları kimyasal tepkimeyle zararsız azot (N2), karbondioksit ve su buharına (H2O) dönüştüren, % 32,5 üre % 67,5 su oranında bir karışımdır. Euro 4 motorlar, ortalama 25 litre yakıt için 1 litre AdBlue tüketmektedir.
Aeorodinamik:
Araçların havanın içerisinde nasıl hareket ettiğini inceler. Aerodinamikte; katı bir cisim (otomobil gibi) etrafında akan hava veya hareketsiz duran hava içinde hareket eden katı cisim söz konusudur.
Aerodinamik direnç katsayısı:
Bu katsayı, bir aracın dış formu sebebiyle düzgün doğrusal akım içinde oluşturduğu süreksizlik ve girdaplar gibi hava hareketlerinin sonucu ortaya çıkar. Dış form itibariyle araç ne kadar pürüzsüz olursa direnç katsayısı ve buna bağlı olarak direnç kuvveti de o derece küçük olur. Direnç katsayısının azaltılabilmesi için araç formları gün geçtikçe aerodinamikteki adıyla damla formuna benzetilmeye çalışılmaktadır. Damla formunun özelliği doğrusal akımda bilinen en az pürüzlülüğe sebep olan yapı olmasıdır.
Aerodinamik kayıplar:
Aerodinamik kayıplar üç kısımda incelenebilir. Birincisi taşıtın sınır tabakasında küçük miktarda oluşan, türbülans ile meydana gelen sürtünme kayıpları, bir diğeri taşıtın radyatör kısmından ve havalandırmasından giren sürtünme kayıpları, üçüncüsü ise sınır tabakanın yüzeyden ayrılma noktasında oluşan, büyük ölçekli türbülansın sebep olduğu kayıplardır. Aerodinamik çalışmaların esasını; sınır tabakanın, taşıtın yüzeyinde türbülans meydana getirmeyecek bir şekilde oluşturmaktır.
Aerodinamik tasarım:
Otomobil tasarımının aerodinamik olması; yakıt ekonomisini, aracın yol tutuşunu ve gösterdiği performansını etkilemektedir.
Aerodinamik:
Aerodinamik, genel anlamda havanın hareketini inceleyen bilim dalıdır. Hareketsiz duran bir aracın etrafından akan hava veya hareketsiz duran hava içinde hareket eden bir aracın söz konusu olduğu durumdur.
Ağırlık merkezi:
Bir cismin moleküllerine etki eden yerçekimi kuvvetlerinin bileşkesinin uygulama noktasına ağırlık merkezi denir. Homojen yapılı ve simetrik cisimlerde ağırlık merkezi simetri eksenlerinin kesişme noktasındadır. Basit geometrik şekillerin veya basit geometrik şekillere bölünebilen cisimlerin ağırlık merkezleri çizim yolu ile kolaylıkla bulunabilir.
Ağırlık transferi:
Frenleme esnasında, oluşan dinamik yük transferleri taşıtın ağırlık merkezinin yerden yüksekliğinin, taşıtın ağırlığının, dingil açıklığının ve negatif ivmelenme oranının bir fonksiyonudur.
Ağırlık/güç oranı:
Araç performansının ve ivmelenme kabiliyetinin bir ölçüsü ağırlık/güç oranıdır. Her araç için optimum ağırlık/güç oranı vardır.
Akıllı Otomobil (Smart Car):
Şerit takip sistemi, kaza öncesi emniyeti iyileştiren uygulamalar ve gelişmiş seyir kontrolü gibi sistemlere sahip araçlara akıllı araçlar denebilir. Smart car, gelişmiş iletişim teknolojileri ve ileri sürüş kontrol sistemlerinin kombinasyonundan oluşur.
Aktif emniyet:
Aktif emniyet, sürücünün kazadan kaçınması için, taşıtın kumanda ve frenleme yetenekleriyle, bilgilendirme sistemleri ve ergonomik olarak yerleştirilmiş kumandalarını kapsar. Kaza ihtimalinin azaltılması ya da araçların kaza oluşumuna daha az yol açacak biçimde yapılandırılması, araca daha çok aktif güvenlik elemanlarının ilavesiyle mümkündür. Aktif güvenlik elemanları, herhangi bir kaza ihtimali öncesinde, kazadan korunmak için devreye giren veya devrede olan güvenlik elemanlarıdır. Aktif güvenlik; genel olarak algılama emniyeti, sürücünün konumu ve seyir özelliklerini kapsar.
Aktif Sapma Kontrolü:
Aktif sapma kontrolü; aracı dengelemek için ayrı ayrı her tekerlekteki tahrik ve fren kuvvetini sınırlandırır. Patinaj kontrolü, hızlanma esnasında tekerleklerin yol yüzeyinde patinaj yapmasını engeller. Çekiş kontrol sistemi ise düşük hızlarda devrededir ve tahrik gücünü patinaj yapan tekerlekten patinaj yapmayan tekerleğe aktarır.
Aktif-karbonlu kabin (polen) filtresinin avantajları:
İlave aktif karbon tabakası ozon, benzol ve toluel gibi gaz halindeki pattikülerleri absorbe ederek bu zararlı maddelerin araç içine ulaşmasını engeller. Kurum, toz partikülleri, polen ve bakteri gibi tüm kirleticiler % 100' e kadar filtrelenir. Bu filtreleme sistemi, tünellerde ve trafik sıkışıklıklarında klima ve fanların karşılaşabileceği aşırı zor koşullarda bile performansını yitirmeksizin etkili çalışır. Aktif karbonlu kabin filtreleri, özellikle yaz aylarında ve kirli havalarda hem sürücünün hem de yolcuların temiz hava solumasına büyük katkı sağlar.
Akü:
Akü enerji depolama kaynağıdır. Aküler, elektrik enerjisini kimyasal enerji halinde depo eder ve devrelerine elektrikli alıcılar bağlandığı zaman bu kimyasal enerjiyi tekrar elektrik enerjisine dönüştürür.
Aküde gaz oluşum voltajı:
Gaz oluşum voltajı, akünün üzerinde gaz çıkışının belirgin şekilde başladığı andır. Gaz çıkışı, kutup voltajı 14.4 V (2.4 V hücre voltajı) olduğunda durmaktadır.
Akünün kapasitesi:
Birimi amper-saat (Ah) olarak tanımlanır. Akünün kapasitesi aktif maddelerin ağırlıkları ile ilgilidir. Aktif madde ise elektriğin miktarıdır. Kapasite, akünün 20 saat sürede verebileceği akım miktarıdır.
Akünün nominal voltaj:
Araç akülerinde bir hücrenin nominal voltajı bazı standartlara göre belirlenmiştir. Bir akünün nominal voltajı, her bir hücrenin nominal voltajı ile hücre sayısının çarpılması ile elde edilir. Araç akülerinin standartlaştırılmış nominal voltaj 12 Volt'tur.
Algılayıcılar ve çalıştırıcılar:
Bu kavram "sensörler ve actüatorlar" olarak ta algılanabilir. Sensörler, fiziksel ya da kimyasal (genellikle elektriki olmayan) büyüklükleri, elektriksel sinyallere dönüştüren elemanlardır. Sensörler bu sinyallerini elektronik kontrol ünitesine (EKÜ) gönderir. Yani sensörler bilgi toplayıcı rolü üstlenir. EKÜ birçok sensörden aldığı bilgileri kimi zaman çalıştırıcılara/kumanda edicilere (actuator) aktararak kimi zaman da belleğinde saklayarak ileride kullanmasını temin eder. Bir sistemde kullanılan sensör ve actuator sayısı, o sistemin yapacağı işi ve kompleksliği ile doğru orantılıdır.
Alt ölü nokta (AÖN):
Pistonun silindir içinde inebildiği en alt noktada, yön değiştirmek için bir an durakladığı yerdir. Kısaca A.Ö.N. olarak belirtilir.
Amortisör çeşitleri:
Amortisörler kuru ve akışkan esaslı (sıvılı, gazlı) tipler olmak üzere iki ana bölüme ayrılırlar.
Amortisör ve yay modifiyesi:
Amortisörlerin modifiye amaçlı değişik sertleştirme yöntemleri vardır. % 25, % 50, % 75 ve %100 olarak amortisör sertlikleri değişik yöntemlerle sağlanabilmektedir. Sertleştirme işlemini ustalar kendi el becerileri ile atölye imkanları ölçüsünde yapmaktadırlar. Süspansiyonun spor karakterini arttırmak için amortisör sertleştirmenin yanında yay kestirme ya da spor yay kullanma metotları da uygulanabilir. Bu yöntemle yayın tepki karakteristiği değiştirilmektedir. Yayların kestirme metodu önemli bir unsurdur. Süspansiyonu daha spor yapmak istiyorsanız bu durumda daha sert (spor) yay kullanmanız ya da yaydan yarım bakla kestirme yaklaşımı benimsenebilir.
Amortisör ve yay:
Amortisörler, araç süspansiyon sistemlerinde yaylarla birlikte kullanılarak yoldan tekerleklere gelen sarsıntı ve titreşimlerin aracın şasisine iletilmeden emilmesini sağlarlar. Burada amortisörlerin rolü yaylardan daha değişik bir karakter gösterir. Bu sistemlerde yay tarafından depolanan enerji, salınımlar halinde şasiye iletilmeden amortisörler tarafından emilir. İşte bu prensibe dayanarak yaylar; yolun düzgünsüzlüklerinden dolayı meydana gelen darbe ve salınımları, araç gövdesine iletmeyerek depolarlar. Amortisörler ise hareket yönüne ters doğrultuda gösterdikleri direnç ile gerek ilk anda tekerlekten gelen enerjiyi ve gerekse yayda depolanan enerjiyi yutarak ısıya çevirirler.
Amortisörler:
Süspansiyon sistemlerinde yay tarafından depolanan enerji, salınımlar halinde şasiye iletilmeden amortisörler tarafından emilir. İşte bu prensibe dayanarak yolun düzensizliklerinden dolayı meydana gelen darbe ve salınımlar/titreşimler, yaylar tarafından depolarlar. Amortisörler ise hareket yönüne ters doğrultuda gösterdikleri direnç ile gerek ilk anda tekerlekten gelen enerjiyi ve gerekse yayda depolanan enerjiyi yutarak ısıya çevirirler. Böylece sarsıntıları yok ederler.
Antifriz:
Sıfır derece ve altında radyatör suyuna katılarak suyun donmasını önleyen kimyasal madde. Antifriz ayrıca radyatörü ve soğutma sistemini pas ve korozyondan korumak amacıyla da kullanılır. Türkiye iklim koşullarında maksimum koruma için % 33 ile % 50 arasında antifriz kullanımı tavsiye edilmektedir. Karışım yaparken sert sulardan kaçınılması gerekiyor. Çünkü sert sular antifrizin içindeki koruyucu katıkların etkisini azaltıyor. Bu nedenle musluk suyu yerine yumuşatılmış ve distile edilmiş su kullanılması tavsiye ediliyor.
Aracın kararlı kullanım karakteristikleri:
Aracın kararlı kullanım karakteristiklerini etkileyen faktörler; ağırlık dağılımı ve lastik dönüş katılıklarıdır. Lastikler ile yol arasındaki sürtünme katsayısındaki düşmenin ya da araç hızındaki artışın temel etkisi, kullanım stabilitesini azaltır. Yanal ivmenin (lateral acceleration) düşük seviyelerinde, araç hafif bir şekilde önden kaymaya eğilimlidir.
Aracın kullanım performansı:
Aracın kullanım performansı, sürücünün gaz, fren, debriyaj ve direksiyon hareketlerine aracın verdiği tepkiyi gösterir. Aracın kullanılması, araç-sürücü kombinasyonunun kapsamlı bir ölçüsüdür. Sürücü ve araç, kapalı döngülü bir sistemdir. Bunun anlamı; sürücü aracın yönünü ya da konumunu izler ve arzulanan hareket için gerekli müdahaleyi yapar.
Aracın kullanım performansı:
Aracın kullanım performansı, sürücünün gaz, fren, debriyaj ve direksiyon hareketlerine aracın verdiği tepkiyi gösterir. Aracın kullanılması, araç-sürücü kombinasyonunun kapsamlı bir ölçüsüdür. Sürücü ve araç, kapalı döngülü bir sistemdir. Bunun anlamı; sürücü aracın yönünü ya da konumunu izler ve arzulanan hareket için gerekli müdahaleyi yapar.
Aracın künyesi:
Bir aracın künyesinde; aracın tip onay numarası, şasi numarası, aracın brüt toplam ağırlığı, ön ve arka dingil kapasiteleri gibi bilgiler bulunmaktadır. Aracın künyesini oluşturan en önemli temel bilgilerden biri hiç şüphesiz şasi numarasıdır.
Aracın performansı:
Performans, aracın karşılaşacağı çeşitli koşullardaki etkin kullanım yeteneği ve bunlara uygunluğunu ifade eder.
Aracın silkelenmesi:
Araçlardaki silkelenme vitesin, düşük devirlerde bir üst vitese geçirilmesinden oluşur.
Aracın Sürüş Dinamiği:
Birçok kuvvet tarafından etkilenmektedir. Aracın uzunlamasına dinamiği örneğin sürüş ve sürtünme direncini, çekiş ve frenleme kuvvetini kapsar. Yanal dinamik ise örneğin virajlardaki merkezkaç kuvveti, ön veya arka aksın kayması olabilmektedir.
Aracın tanıtım plakası/kartı/etiketi (Tip plakası):
Aracın tanıtım plakasında; aracın tip onay numarası, şasi numarası, aracın brüt toplam ağırlığı, ön ve arka dingil kapasiteleri gibi bilgiler yazılıdır.
Aracın Üretim Topolojisi:
Üretici aracın tasarımında; konfor, çevre, ekonomiklik, kalite, aktif emniyet, dizayn ve pasif emniyet gibi faktörleri hedef müşteri kitlesinin ihtiyaç ve beklentilerine göre tasarlar.
Aracınız için doğru oktan sayısını nasıl anlarsınız:
Bunu anlamanın tek yolu aracınızın kullanım kılavuzuna bakmaktır. Aracın kullanıcı el kitabında araştırma oktan sayısı (RON) 95 olarak belirtilmişse ve yakıt doldurma erişim kapağının iç yüzünde herhangi bir kısıtlayıcı ibare -örneğin "unleaded fuel only" sadece kurşunsuz benzin- bulunmuyorsa pompa oktanı 91 ve üzeri olan kurşunlu ve kurşunsuz benzin kullanılabilir.
Araç iç gürültü kaynakları:
Araç iç gürültü kaynakları oldukça fazladır. Motor ve aksamının, lastiğin yanında aracın altına asılan egzoz sistemi ve bağlantıları, panel titreşimleri, rüzgar, dönen bütün elemanlar (vites kutusu dişlileri, diferansiyel vs.) gibi birçok kaynak ve taşınım yolu iç gürültüde etkili olmaktadır. Lastik gürültüsü dış gürültüde lastik ile zemin arasındaki temas ve hava sıkışma olaylarında oluşmakta iken iç gürültüde daha çok süspansiyon sistemi üzerinden geçen titreşim kaynaklı olaylar etkili olmaktadır.
Araç için Doğru Oktan Sayısı:
Bunu anlamanın tek yolu aracınızın kullanım kılavuzuna bakmaktır. Aracın kullanıcı el kitabında araştırma oktan sayısı (RON) 95 olarak belirtilmişse ve yakıt doldurma erişim kapağının iç yüzünde herhangi bir kısıtlayıcı ibare -örneğin "unleaded fuel only" sadece kurşunsuz benzin- etiket bulunmuyorsa pompa oktanı 91 ve üzeri olan kurşunlu ve kurşunsuz benzin kullanılabilir.
Araç odaklı gürültü kaynakları:
Ses seviyesine etki eden gürültü kaynaklarından, motor (emme ve fan sesi dahil), egzoz çıkışı ve lastik-yol en önemlisidir. Teknoloji iyileştirmeleri daha çok motor ve egzoz kaynaklarında yapılabilmiş, lastik gürültüsü kapsamında çok çalışma yapıldığı halde seyir emniyetini azaltmadan yapılacak iyileştirmeler pek yeterli olamamıştır. Lastik ve yol birlikte etkileşim yapmakta esas faydanın yol kaplamalarının geliştirilmesinde olduğu görülmektedir.
Araç performansı:
Performans, aracın karşılaşacağı çeşitli koşullardaki etkin kullanım yeteneği ve bunlara uygunluğunu ifade eder.
Araç ve motor ömrü:
Kullanıma, yakıt kalitesine, bakımlara ve zamana bağlı faktörlerden doğrudan etkilenir.
Araçlarda kullanılan alarmların tepki düzeyi (hassasiyet) ayarı:
Montaj yapılan araca göre sensörlerin hassasiyet ayarları yapılmak zorunda. Bu birçok alarmda eziyetli bir işlemdir. Çünkü sensörlerin devreye girmedeki gecikme süreleri yüzünden bu dakikalarca süren bir çaba gerektirir. Yorucu bir iş olması nedeniyle bu ayarlar çoğu zaman gereği gibi yapılmaz. Bazı alarmlarda ise, montaj bitiminde otomatik olarak devreye giren bir test programı bulunur. Bu alarmlar, kısık sesle ve her tip algılama için değişik yanıt vererek montajcının çok rahat ve hassas bir ayar yapmasını sağlar.
Araçlarda yakıt tüketimini etkileyen değişkenler:
Taşıtlardaki yakıt ekonomisini; motorun soğuk olup olmadığı, aracın çalışma koşulları, sürücü, rakım, iklim koşulları ve trafik akışı gibi konular büyük oranda etkilemektedir.
Araçların Aerodinamik Tasarımı:
Otomobil tasarımının aerodinamik olması; yakıt ekonomisini, aracın yol tutuşunu ve performansını etkilemektedir.
Arazi taşıtı:
Karayollarında yolcu veya yük taşıyabilecek şekilde imal edilmiş olmakla beraber bütün tekerlekleri motordan güç alan veya alabilen motorlu araçtır.
Arıza Teşhis Hatası:
Her emisyon test çevrimi esnasında en az bir kez yürütülmesi gereken tüm teşhis rutinleri tarafından tespit edilebilen hatalardır.
Arıza Teşhis Kodu:
Arızalı alanı belirten alfa nümerik kodlardır.
Arıza teşhis sisteminin (OBD) görevi:
Seyir esnasında egzoz gazlarına uygulanan işlemleri, sisteminin çalışmasını ve egzoz emisyonları ile ilgili tüm bileşen ve fonksiyonların işleyişini denetlemektir
(ALINTIDIR)Devamı var........... Arkası yarın
Bunları yazan arkadaşımız akademisyen Doktor Abdullah DEMİR hocamızdır. Kendisine buradan teşekkürü bir borç biliriz.
Arkadan İtişli Araçlar:
Arkadan itişli araçlarda; motor gücü, yönlendirme tertibatı olmayan arka dingilde bulunan tekerleklere aktarılır. Ayrıca araç arkadan itildiği için kararlı gidişi, önden ve dört tekerden çeker sistemlere göre daha düşüktür.
Arkadan kayma:
Aracın yük/ağırlık eğilimi, temel arkadan kayma/önden kayma (oversteer/understeer) özelliklerini belirler. Aracın ön tarafı arka tarafından daha ağır olduğunda araçlar önden kaymaya, arka tarafı ön tarafından daha ağır olduğunda ise arkadan kaymaya eğilimlidirler. Arkadan kaymaya eğilimli araçlar; araç boyutlarına, ağırlık dağılımına ve lastiklerin mekanik özelliklerine bağlı olarak kritik hızda kararsız olur.
Artificial Intelligence Program (AI):
Otomatik şanzımanın kontrol modülüne kazandırılan bir özelliktir. Efektif yakıt tüketimi sağlamak için, yapay zeka programı sayesinde sürücünün vites değiştirme alışkınlıkları hafızaya kaydedilir.
Arz ve talep dengesi:
Arz ve talep dengesi arz edilen miktarın talep edilen miktara eşit olmasıdır. Bu eşitliği sağlayan ve fark edilir bir değişme eğilimi göstermeyen fiyat seviyesine ise denge fiyatı denir.
Arz:
Üretilen ürünlerin, tüketicinin talebini karşılamak üzere pazara gönderilmesine arz denir.
Askıya alınmamış ağırlık:
Yaylar tarafından desteklenmeyen ağırlık. Askıya alınmamış ağırlık ne kadar büyük olursa süspansiyonların ataleti de o kadar büyük olur. Yani süspansiyon, yol ile lastik tekerlek ara yüzünde gerçekleşen hızlı olaylara yeteri kadar hızlı cevap veremeyecektir.
Askıya alınmış ağırlık:
Yaylar tarafından desteklenen ağırlık.
ASM şanzıman:
ASM, elektronik vites değiştirme teknolojisine sahip, hem manüel hem de otomatik vitesli kullanım imkânlarını bir arada sunan yeni nesil otomatikleştirilmiş manüel bir şanzımandır.
ASM:
Diğer İngilizce adlandırmalarıyla; EST (Electronic Shift Technology), 'intelligent' manual gearbox with an automated mode olarak yazılabilir. Türkçeye "Geliştirilmiş Manüel Şanzıman" olarak kazandırılabilir ve bir yarı otomatik vites kutusudur. Vites kutusu iki seçenek sunabilmektedir. Sürücü; otomatik 'Auto Shift Mode' (ASM) ve manüel 'Select Shift Mode' (SSM) mod arasında seçim yapabilmektedir. Geliştirilmiş düz şanzımanın en güzel yanı size istediğiniz an tam bir manüel sürüş ile akıllı ve tepki veren bir otomatikleştirilmiş konum arasında sadece vites kolunun yana itilmesiyle tam fonksiyonel bir manüel sürüş ile akıllı ve tepki veren bir otomatikleştirilmiş konum arasında seçim şansı sunması. Basacak bir debriyaj pedalı olmadığı için arabanızı stop ettirmek ya da gürültülü bir şekilde vitese geçirmek gibi bir derdiniz yok. Ancak yokuşlarda aracı kaldırmak için el freni kullanılması gerekmektedir. ASM'li araçları yokuşta kaldırırken ne yapılmalıdır? Aracı yokuşlarda kaldırmak için el freni kullanılmalıdır. ASM'li araçta vites değişiklikleri nasıl hissedilir? Geçişler oldukça yumuşak, ancak tam otomatik vitesli bir araca göre ASM'nin vites geçişleri daha belirgindir. Bu anlamda ASM tipi şanzımanların daha çok manüel şanzımana benzediğini söyleyebiliriz. ASM'li şanzımanda manüel ve "auto" kullanım seçenekleri arasında seçim yaparken aracı durdurmak gerekir mi? Aracın durdurulmasına gerek yoktur. Araç hareket halinde iken vites kolu sola çekilerek manüel ya da otomatik kullanım seçilebilir. ASM'li şanzımanın "auto" kullanımını seçmek aracın performansını ya da yakıt tüketimini nasıl etkiler? Geleneksel otomatik şanzımanların aksine ASM'lerde yakıt tüketiminde artış ve performansta bir azalma olmuyor. ASM'li şanzımanın "manüel" kullanımında motor devrini aşırı arttırmak mümkün müdür? Hayır. Çünkü gelişmiş motor elektronik sistemi sayesinde birçok veri izlenerek motorun korunması sağlanıyor.
ASR - Anti-Slip Regulation (Traction Control System):
Çekiş kontrol sistemi, kaygan zeminlerde çekiş tekerleklerinin patinaja düşmesini, kontrol ünitesine müdahale ederek önler. ASR sistemi firmadan firmaya ASC (Automatic stability control), ASC+T (Automatic stability control + traction), TCS (Traction control system) ve TC (Traction system) gibi adlandırmalarla da kullanılabilmektedir.
ASR:
Çekiş kontrol sistemi (Anti-Slip Regulation), kaygan zeminlerde çekiş tekerleklerinin patinaja düşmesini, kontrol ünitesine müdahale ederek önler. Çekiş kontrol sistemi; ASC (Automatic stability control), ASC+T (Automatic stability control + traction), TCS (Traction control system) ve TC (Traction system) gibi adlandırmalarla da kullanılmaktadır.
Aşınma ve yüzey düzgünlüğü arasındaki ilişki:
Yanlış bir kanıya göre, düzgün yüzeyde aşınmanın az, pürüzlü yüzeyde ise çok olacağı sanılır. Hâlbuki sürtünme yüzeylerinin belirli bir pürüzlülük derecesinden daha düzgün işlenmesi ya da olması, düşünülenin tersine, aşınmayı arttırır.
Aşırıdönerlik (Oversteer):
Aşırı dönerlik durumunda ise, aracın yönlendirilen tekerleğinin sapmasını hız arttıkça geri almak gerekir. Aşırı dönerlik, aracın arkadan kayması olarakta tanımlanabilir.
Ateşleme sırası nasıl tayin edilir:
Ateşleme sırası; kullanıcı ya da servis kitaplarında belirtilmiştir. Bunun yanı sıra supaplardan ve kam milinden tayin edilebilir. Öncelikle kam milinin hareket alış şekli belirlenir (zincirli, dişli). Eğer kam mili hareketi dişli ile alıyorsa kam mili motor dönüş yönünün tersine, zincirle hareket alıyorsa motor dönüş yönünde döndürülür. Daha sonra kam mili üzerinde emme supabı kamları bulunur ve işaretlenir. Birinci silindirin emme kamı üste getirilir. Kamlar işaretlendikten sonra kam hareket alış şekline göre uygun yöne doğru çevrilir. Birinci silindirin kamından sonra üste gelen silindir kamı o silindirin ateşlediğini bize gösterir. Aynı şekilde kam mili çevrilmeye devam edilerek motorun ateşleme sırası kesin olarak bulunur.
Ateşleme sırası:
Motor silindirlerinin ateşlenme sırası veya silindirlerde güç zamanının meydana geliş sırasıdır. Ateşleme sırası; 4 silindirli motorlarda genellikle 1-3-4-2 iken, 6 silindirli motorlarda ise 1-5-3-6-2-4'dür.
Ateşleme sistemi:
İçten yanmalı motorlarda silindirlerde sıkışan hava-yakıt karışımının yakılabilmesi için bujilere yüksek voltajlı kıvılcım sağlayan sistemdir. Ateşleme sisteminde; akü, endüksiyon bobini, distribütör, kablolar ve bujiler vardır.
Avrupa Araç Arıza Teşhis Sistemi (EOBD):
Emisyonlarla ilgili arızaları tespit edip kaydedebilen, güç aktarma yönetimine entegre edilmiş bir teşhis sistemidir. Sistem olası arıza kaynaklarını gösterebilmektedir.
Azami Net Güç (Maksimum Güç):
Motor değişmeyen termik rejime girdiğinde ölçülen ve imalatçı tarafından garanti edilen, Net Gücün en yüksek değeridir.
Azdönerlik (Understeer):
Azdönerlik durumunda; hız arttıkça direksiyon tekerleğinin sapmasını arttırmak gerekir. Azdönerlik, aracın önden kayması olarakta tanımlanabilir. kaymasıdır. Az döner taşıtlar direksiyon hareketlerine çabuk cevap verdikleri takdirde iyi olarak nitelendirilir.
Azot Oksit Arıtım Ünitesi (DeNOx):
Azot oksit arıtım (DeNOx) ünitesinin amacı egzoz gazı içindeki NOx emisyonunu, amonyak (NH3) çözeltisi kullanarak kimyasal bir reaksiyonla azot (N2) ve suya ayrıştırarak azaltmaktır. Motor içindeki yanma sırasında, azot molekülleri yanma havasında bulunan oksijenle tepkimeye girerek nitrik oksit (NO) oluşturur. Eğer oksijen miktarı az ise, yanma ürünlerinde NO yerine N2 bulunacaktır. Bu işlem DeNOx prensibinin temelini oluşturmaktadır. Dizel motorlu kojenerasyon ünitesinde ısı transferini azaltmak amacıyla her bir motor-jeneratör düzeneğine yalıtılmış bir DeNOx ünitesi bağlıdır. Egzoz gazı içindeki NOx, seçici katalitik indirgeme (selective catalytic reduction - SCR) tepkimesi yardımıyla azot ve suya dönüştürülür. SCR tepkimesi, 300-500°C sıcaklık aralığında vanadyum/titanyum katalizörleri aracılığıyla gerçekleştirilir
Azotoksitler:
Azotoksitler (örneğin NO, NO2, ...) motordaki yanma sırasında yüksek basınç, yüksek sıcaklık ve oksijen fazlalığı nedeniyle oluşur.
B segmenti otomobiller:
A (Mini) ve C (Kompakt) segmentleri arasında yer alan, uzunluğu itibariyle HB modellerde genellikle 3500 ile 4100 mm arasında boyutlara sahip olan otomobillerdir. Bir diğer ifade ile küçük ama en küçük olmayan fakat büyük de sayılmayan otomobillerdir. B segmentinin bazı üyeleri; Citroen C3, Chevrolet Aveo, Daihatsu Sirion, Fiat Grande Punto, Fiat Palio, Fiat Albea, Ford Fiesta, Honda City, Honda Jazz, Hyundai Getz, Kia Rio, Lancia Ypsilon, MINI, Mitsubishi Colt, Nissan Micra, Opel Corsa, Peugeot 207, Renault Clio, Seat Ibiza, Skoda Fabia, Suzuki Swift, Toyota Yaris ve VW Polo'dur.
Bagaj Kapasitesi:
VDA Normu uyarınca VDA Modülü ile kenar uzunluğu 200x100x50 mm olan ve bir desimetreküp hacme sahip bulunan bir blok ile belirlenir.
Bar:
Basınç birimidir. Bir bar 105 paskal'dır. Bir paskal ise 1 N/m2'dir
Barometrik Basınç Sensörü:
Elektronik kontrollü enjeksiyonlu araçlarda genellikle barometrik basınç sensörü kullanılmaktadır. Barometrik basınç sensörü (Barometric Pressure Sensor, High Altitude Compensator-HAC) atmosferik basıncı ölçer. Atmosfer basıncı, hava ve rakımla değişiklik gösterir. Yüksek rakımlarda havanın yoğunluğu düşer ve bununla birlikte basıncıda azalır. Bu sensör vasıtasıyla yüksek rakımlarda motorun çalışması kompanze edilir.
BAS Plus:
Çarpmalı kaza tehlikesinin oluşması durumunda radar sensörüne dayalı fren desteği sunan bir sistemdir. Eğer acil bir fren pozisyonunda hızlı bir şekilde frene basarsanız BAS Plus otomatik olarak fren gücünü trafik durumuna uygun bir değere ayarlar.
BAS:
Fren sistemine ilave bir donanım olan fren destek sisteminin (Brake Assist System - BAS) İngilizce kısaltmasıdır. Fren sistemine ilave bir donanım olan fren destek sistemi (Brake Assist System - BAS) de bunlardan biridir. BAS sistemi, tehlikeli durumlarda sürücünün hızla fren pedalına basarak harekete geçirdiği, fren yolunu kısaltan bir sistemdir. Bu sırada frenleme gücü arttırılır.
Basık seri lastik seçiminde dikkat edilecekler:
Araç üreticisinin onayladığı ve önerdiği (eğer varsa) diğer bir ölçü takılmalı, aynı çapta yada daha büyük çapta lastik takılacaksa aracın yerden yüksekliğine uygun olmalı, yük indeksi ve hız sembolü ya da kategorisi (kar lastikleri hariç) orijinal lastikle aynı veya daha yüksek olmalı, aynı off-set'e sahip olmalı veya daha geniş jant takılması durumunda ölçü farkı, aracın mekanik ölçüleri ile küçük toleranslarla uyuşmalı, jantın kesit genişliği ya aynı yada aracın mekanik ölçülerine uygun olmalı, bijon delik sayısı ve çapları aynı olmalı, aracın poyra yüzeyi ile aynı olmalı, direksiyon tam tur çevrildiğinde, çamurluklara ve rot başlarına lastiğin sürtüp sürtmediğine bakılmalı, yeni lastiği taktıktan sonra araç üreticisi firmanın önerdiği değerlerde lastik şişirme basınçlarının ayarlanmasına dikkat edilmelidir. Eğer bu şartlara uyulmazsa; mekanik aksam ve lastiğin topuna zarar verme riski, sürüş zorlukları, yakıt tüketiminin artması, titreşim problemleri, düzensiz lastik aşınması, aracın gücünün kullanılmasındaki verim kayıpları, emniyet ve konfordan kayıplarla karşılaşılacaktır.
Basık serili lastikler:
Araç üreticisinin onayladığı ve önerdiği (eğer varsa) diğer bir ölçü takılmalı, aynı çapta yada daha büyük çapta lastik takılacaksa aracın yerden yüksekliğine uygun olmalı, yük indeksi ve hız sembolü ya da kategorisi (kar lastikleri hariç) orijinal lastikle aynı veya daha yüksek olmalı, aynı offsete sahip olmalı veya daha geniş jant takılması durumunda ölçü farkı, aracın mekanik ölçüleri ile küçük toleranslarla uyuşmalı, jantın kesit genişliği ya aynı yada aracın mekanik ölçülerine uygun olmalı, bijon delik sayısı ve çapları aynı olmalı, aracın poyra yüzeyi ile aynı olmalı, direksiyon tam tur çevrildiğinde, çamurluklara ve rot başlarına lastiğin sürtüp sürtmediğine bakılmalı, yeni lastiği taktıktan sonra araç üreticisi firmanın önerdiği değerlerde lastik şişirme basınçlarının ayarlanmasına dikkat edilmelidir. Eğer bu şartlara uyulmazsa; mekanik aksam ve lastiğin topuğuna zarar verme riski, sürüş zorlukları, yakıt tüketiminin artması, titreşim problemleri, düzensiz lastik aşınması, aracın gücünün kullanılmasındaki verim kayıpları, emniyet ve konfordan kayıplarla karşılaşılabilir.
Basınç:
Basınç, birim yüzeye dik doğrultuda etki eden kuvvettir. Fizikte basıncı ifade eden birçok birim vardır. Bunların bir kısmı; atmosfer (atm), bar ve psi'dir.
Baykan Otogaz Sistemleri:
1998 yılında alternatif yakıt sistemleri uygulamalarında otomotiv sektörüne hizmet vermek amacıyla kuruldu. Avrupa'da alternatif yakıt sistemleri üretiminde teknolojik üstünlüğü ve tecrübesi kabul görmüş İtalyan üreticilerle çalışan Baykan Otogaz, ithalat ile başlayan ticari serüvenini, kendi markası ile LPG Dönüşüm Sistemleri Üreticisi, kurumsal bir firma olarak sürdürmektedir. 2005 yılı itibariyle LPG sistemleri için geçerli olan ECE-R 67-01 uygunluk belgelerini Avrupa kurumlarından tescil ettirdi. Üretimde otomasyona önem veren Baykan Otogaz, B.O.S. ISO 9001 sertifikası alarak kalite standardını arttırıp kaliteye önem veren tedarikçi firmalarla çalışmayı prensip edindi. Sektörün ürün tecrübelerini ve en yeni bilgilerini birleştirerek ürettiği yeni nesil sıralı sistem regülâtörü Bygas-s'i 2007 yılının baharında üretim bandına ekleyen Baykan Otogaz, enjeksiyon sisteminde 4-6-8 silindirli araçlarda yapılan testleri başarı ile geçti.
Benzin enjeksiyon sistemi:
Benzin motorlarında karışımın oluşturulması için benzinin silindirlere veya emme kanalına püskürtülerek belirli oranlarda hava ile karıştırılmasıdır. Benzin enjeksiyon sistemlerinde; benzin direkt olarak silindirin içine, emme kanalına veya emme manifolduna püskürtülebilir.
Benzinde aranan performans özellikleri:
Vuruntuya karşı dayanıklı, Uygun buharlaşma, Zamk ve vernik oluşturmama, alevlenme tehlikesi olmama ve yakıt veya yanma ürünleri korozif olmama gibi özellikler
Beygir gücü (HP):
Belli miktarda bir güç ölçüsü: dakikada 33.000 ft-lb'lik (foot-pounds) veya saniyede 75 kg metrelik iş.
Bir hız uyarısı:
Otomobilin hangi hızda sürüleceğini lastiklerin hız değeri değil, trafik kuralları belirler.
Birim strok hacmine düşen güç:
Motorun kW (veya BG) birimde Azami Net Gücü'nün, litre biriminden toplam süpürme (Strok) hacmine (kW/litre veya BG/ litre) olarak oranıdır.
Birlikte Hizmet Sistemi:
Birlikte hizmet istemi; müşteriler, çalışanlar, servis yönetimi ve yetkili servisin fizik çevresi gibi bileşenlerden oluşur.
Biyodizel:
Biyodizel, hayvansal veya bitkisel yağlar gibi yenilenebilir kaynaklardan elde edilen alternatif bir dizel yakıtıdır. Kimyasal olarak ise, uzun zincirli yağ asidi mono alkil esteri olarak tanımlanabilir. "Biyo" kökü biyolojik esaslı olduğunu, 'dizel' kelimesi ise dizel yakıtı olduğunu gösterir.
Biyoyakıtlar:
Biyoyakıtlar, tarımsal ürünlerin, odunun, hayvan, bitki ve belediye artıklarının çeşitli biyokimyasal ya da termokimyasal dönüşüm süreçlerinden geçirilmesiyle elde edilen gaz, sıvı ve katı ürünlerin genel adıdır. Gaz biyoyakıtlar; biyohidrojen, biyogaz, singaz denilen sentetik gazlar, katı biyoyakıtlar; odun kömürü, biyokömür, biyopelet, biyobriket, sıvı biyoyakıtlar ise; biyoetanol, biyodizel, biyometanol, biyodimetileter, biyoetiltersiyerbutileter ve bitkisel yağlar olarak anılmaktadır. Biyoyakıtlar ulaştırma sektöründe araç yakıtı, hizmet sektöründe ısı ve elektrik üretiminde kullanılmaktadır.
Blow-off valfi ile dump valve arasındaki fark:
Blow-off valfi'nin dump valve olarak isimlendirilmesi yanlış isimlendirmedir. Bu iki valf aynı problemin iki farklı çözümüdür
Bu konu ilgi çekerse ....Devamı gelecek.....
Nasıl Anlamalı?
1.4 TDCi motor:
Ford Fusion'ın yeni güç kaynağı olan, 1.4 litre hacimli, common-rail direkt enjeksiyonlu, turbo dizel TDCi motor, Ford'un PSA Group'la giriştiği motor geliştirme ortaklığının DV4 kodlu ilk meyvesi. İlk olarak Peugeot 206'da kullanıldıktan sonra Citroen C3 ve Peugeot 307'de de yararlanılan motor, Ford'da ilk olarak Fiesta'da yer aldı. Gücü ve sağladığı ekonomisiyle kullanıldığı otomobillerde kendini çoktan kanıtlayan motor şimdi Ford Fusion kaputunun altında yer buldu.
1.4 T-Jet 150 HP:
1.4 litre T-Jet motor, muhteşem turbosuyla 1275 kilogramlık kütleli Bravo'nun ileri doğru atılmasını sağlıyor. 150 HP gücündeki motor, spor modda maksimum torkunu 230 Nm'ye çıkarıyor. Bu fonksiyonla araç, 0-100 km hızlanmasını 8.2 saniyeye indiriyor. Turbolu Bravo belirgin-hızlı geçişli 6 ileri şanzımanı ve sert süspansiyon yapısıyla sürüş zevkini üst düzeye çıkarıyor.
150 HP'lık THP Motor:
1.6 litre 4 silindirli 1598 cc THP motorunun maksimum gücü 5800 d/d'de 150 HP olup üstten eksantrik milli on altı supaplı silindir kapağına sahiptir.
185/70 R14 nasıl okunur:
"185" mm cinsinden lastik genişliğini, "70" % ile en boy oranını (% ile lastik yüksekliğinin lastik genişliğine oranı), "R" radyal olduğunu ve "14" inç cinsinden jant çapını ifade eder.
20W-40:
20W-40 ifadesi yağın SAE viskozite değerini ifade eder. SAE (Society of Automotive Engineers = Otomobil Mühendisleri Birliği) tarafından kabul edilen viskozite sınıflaması, yağların viskozitelerini belirli viskozite aralıklarını belli numaralar ile ifade etmek esasına dayanmaktadır. 20W-40 benzeri ifadeler dört mevsim (çok dereceli) yağları ifade eder. "20W", +100 C'5.6 mm2/s'lik kinematik viskoziteyi (-10 C'de 4500 ilk çalıştırmayı ve -20 C'de 60.000 pompalama) ve "W" ise kış şartlarını ifade eder. "40" sıcak havalarda kullanılan ve +100 C'de minimum 12.5 mm2/s'lik kinematik viskozite ile sınırlandırılan yağlar.
4 MOTION:
4 motion sistemine sahip araçlar, otomatik olarak devreye giren, dört çekerli sistem ile donatılmıştır. Sürüş tarzı ile yol koşullarına uyum gösterecek şekilde çekiş gücü otomatik olarak ayarlanır. Çekiş tekerlekleri durdurma gücü, iki tekerlekten çekişli araçlardaki gibidir. Bunun için araç, kaygan zeminlerde iyi hızlanma olanağı bulunmasına rağmen, asla yüksek hızlarda kullanılmamalıdır. Islak bir zeminde hızla gidildiğinde, ön tekerlekler kayabilir. Önden çekişli araçların tersine bu sisteme sahip araçlarda motor aniden yüksek devir yapmaya başlamasına rağmen, kaymanın farkına varılmaz. Bu yüzden bu tür araçlarda, aşırı hızla değil, yol şartlarına uygun hızda gitmek daha doğrudur.
5W-30 yağı:
5W-30 benzeri yağlar, dört mevsim (çok dereceli) yağları ifade eder. Soğuk havalarda kullanılan ve -40 C'deki viskozite ile sınırlandırılan yağlar. "5", kinematik viskoziteyi (mm2/s) ve "W" ise kış şartlarını ifade eder. "30" sıcak havalarda kullanılan ve +100 C'deki viskozite ile sınırlandırılan yağları. W harfi İngilizce (Winter = Kış) kelimesinin ilk harfi olup, söz edilen yağların kış şartlarına göre tarif edildiklerini ifade eder.
ABS Sistemi Fren Mesafesini Kısaltır Mı:
ABS fren sistemi, fren mesafesini azaltan bir yapıda çalışmamaktadır. Frenleme sırasında tekerlek hız müşirlerinden gelen sinyali ABS kontrol grubu değerlendirir/hesaplar ve buna göre fren basıncının ayarlamasını yapar. Böylece tekerleklerin bloke olmadan (dönerek) yavaşlamasını veya durmasını sağlar. Bunun sonucunda aracın şerit içinde doğrusallığı bozulmaz ve güvenli bir frenleme sağlanmış olur.
ABS:
Orijinal İngilizcesiyle Anti-lock Braking System, türkçeye "kilitlenmeyi önleyici fren sistemi" olarak çevrilebilir. ABS, fren yapılırken tekerleklerin kilitlenmesini önler. Frenleme etkisini artırmanın yanı sıra stabilite ve yönlendirme yeteneği de korur.
ACEA:
Orijinal ifadesiyle "Association des Constructeurs Européens d'Automotive" (Association of European Automotive Manufacturers) olan ACEA Türkçeye "Avrupa Otomotiv Üreticileri Birliği" olarak kazandırılabilir.
Ackermann yönlendirme geometrisi:
İdeal dönüş geometrisi, lastik ovma hareketini minimize eder ve bu geometri Ackermann yönlendirme geometrisi olarak tanımlanır. Ackermann geometrisinden kaynaklanan sapmalar; lastik aşıntısını ve yönlendirme sistemi kuvvetlerini kayda değer biçimde etkiler fakat aracın yönlendirme cevabı üzerinde çok az bir etki gösterir.
Actuator:
Türkçeye; son kontrol elemanı, aktüatör, aktör, çalıştırıcı, kumanda edici gibi tanımlamalarla kazandırılabilir.
Açık Filtre:
Bu filtre, motor ünitesine bağlı kutu ve onun hava almasını sağlayan boru sökülerek direk yoldan motorun hava girişine bağlanırlar. Böylece direnç azalmış ve hava emişi kolaylaşmış olur.
Adaptif kokpit:
Araçların kullanıcı odaklı olması amacına yönelik olarak uyarlanabilir kokpit adı altında bir kokpit düzenleme sistemidir. Bu kokpit düzenleme sisteminde, her defasında ayar yapmak yerine, kişiye özel ayarlar yapılır ve bu ayarlar sisteme kaydedilir. Sürücü kendi kaydettiği ayarları seçerek kokpitdeki gösterge düzenini, koltuk ayarlarını ve dikiz ayna ayarlarını otomatik olarak oluşturabilir.
AdBlue Yöntemi:
Aşırı çevreci taşıtlar (EEV, Enhanced Environmentally-friendly Vehicles) adı altında geliştirilen yöntemlerle egzoz gazlarındaki azot oksitler azaltılmaktadır. Bu amaçla motorlu araç üreticileri, Euro 5 ve 6 normlarının gerekleri için SCR (Seçici Katalitik Redüksiyon) ve EGR (Egzoz gazı geri dönüşümü) olmak üzere iki farklı yöntem kullanmaktadır. SCR yönteminde AdBlue kullanılmaktadır. AdBlue; motordan çıkan zehirli azot oksit (NOx), karbon monoksit (CO) ve hidrokarbonları kimyasal tepkimeyle zararsız azot (N2), karbondioksit ve su buharına (H2O) dönüştüren, % 32,5 üre % 67,5 su oranında bir karışımdır. Euro 4 motorlar, ortalama 25 litre yakıt için 1 litre AdBlue tüketmektedir.
Aeorodinamik:
Araçların havanın içerisinde nasıl hareket ettiğini inceler. Aerodinamikte; katı bir cisim (otomobil gibi) etrafında akan hava veya hareketsiz duran hava içinde hareket eden katı cisim söz konusudur.
Aerodinamik direnç katsayısı:
Bu katsayı, bir aracın dış formu sebebiyle düzgün doğrusal akım içinde oluşturduğu süreksizlik ve girdaplar gibi hava hareketlerinin sonucu ortaya çıkar. Dış form itibariyle araç ne kadar pürüzsüz olursa direnç katsayısı ve buna bağlı olarak direnç kuvveti de o derece küçük olur. Direnç katsayısının azaltılabilmesi için araç formları gün geçtikçe aerodinamikteki adıyla damla formuna benzetilmeye çalışılmaktadır. Damla formunun özelliği doğrusal akımda bilinen en az pürüzlülüğe sebep olan yapı olmasıdır.
Aerodinamik kayıplar:
Aerodinamik kayıplar üç kısımda incelenebilir. Birincisi taşıtın sınır tabakasında küçük miktarda oluşan, türbülans ile meydana gelen sürtünme kayıpları, bir diğeri taşıtın radyatör kısmından ve havalandırmasından giren sürtünme kayıpları, üçüncüsü ise sınır tabakanın yüzeyden ayrılma noktasında oluşan, büyük ölçekli türbülansın sebep olduğu kayıplardır. Aerodinamik çalışmaların esasını; sınır tabakanın, taşıtın yüzeyinde türbülans meydana getirmeyecek bir şekilde oluşturmaktır.
Aerodinamik tasarım:
Otomobil tasarımının aerodinamik olması; yakıt ekonomisini, aracın yol tutuşunu ve gösterdiği performansını etkilemektedir.
Aerodinamik:
Aerodinamik, genel anlamda havanın hareketini inceleyen bilim dalıdır. Hareketsiz duran bir aracın etrafından akan hava veya hareketsiz duran hava içinde hareket eden bir aracın söz konusu olduğu durumdur.
Ağırlık merkezi:
Bir cismin moleküllerine etki eden yerçekimi kuvvetlerinin bileşkesinin uygulama noktasına ağırlık merkezi denir. Homojen yapılı ve simetrik cisimlerde ağırlık merkezi simetri eksenlerinin kesişme noktasındadır. Basit geometrik şekillerin veya basit geometrik şekillere bölünebilen cisimlerin ağırlık merkezleri çizim yolu ile kolaylıkla bulunabilir.
Ağırlık transferi:
Frenleme esnasında, oluşan dinamik yük transferleri taşıtın ağırlık merkezinin yerden yüksekliğinin, taşıtın ağırlığının, dingil açıklığının ve negatif ivmelenme oranının bir fonksiyonudur.
Ağırlık/güç oranı:
Araç performansının ve ivmelenme kabiliyetinin bir ölçüsü ağırlık/güç oranıdır. Her araç için optimum ağırlık/güç oranı vardır.
Akıllı Otomobil (Smart Car):
Şerit takip sistemi, kaza öncesi emniyeti iyileştiren uygulamalar ve gelişmiş seyir kontrolü gibi sistemlere sahip araçlara akıllı araçlar denebilir. Smart car, gelişmiş iletişim teknolojileri ve ileri sürüş kontrol sistemlerinin kombinasyonundan oluşur.
Aktif emniyet:
Aktif emniyet, sürücünün kazadan kaçınması için, taşıtın kumanda ve frenleme yetenekleriyle, bilgilendirme sistemleri ve ergonomik olarak yerleştirilmiş kumandalarını kapsar. Kaza ihtimalinin azaltılması ya da araçların kaza oluşumuna daha az yol açacak biçimde yapılandırılması, araca daha çok aktif güvenlik elemanlarının ilavesiyle mümkündür. Aktif güvenlik elemanları, herhangi bir kaza ihtimali öncesinde, kazadan korunmak için devreye giren veya devrede olan güvenlik elemanlarıdır. Aktif güvenlik; genel olarak algılama emniyeti, sürücünün konumu ve seyir özelliklerini kapsar.
Aktif Sapma Kontrolü:
Aktif sapma kontrolü; aracı dengelemek için ayrı ayrı her tekerlekteki tahrik ve fren kuvvetini sınırlandırır. Patinaj kontrolü, hızlanma esnasında tekerleklerin yol yüzeyinde patinaj yapmasını engeller. Çekiş kontrol sistemi ise düşük hızlarda devrededir ve tahrik gücünü patinaj yapan tekerlekten patinaj yapmayan tekerleğe aktarır.
Aktif-karbonlu kabin (polen) filtresinin avantajları:
İlave aktif karbon tabakası ozon, benzol ve toluel gibi gaz halindeki pattikülerleri absorbe ederek bu zararlı maddelerin araç içine ulaşmasını engeller. Kurum, toz partikülleri, polen ve bakteri gibi tüm kirleticiler % 100' e kadar filtrelenir. Bu filtreleme sistemi, tünellerde ve trafik sıkışıklıklarında klima ve fanların karşılaşabileceği aşırı zor koşullarda bile performansını yitirmeksizin etkili çalışır. Aktif karbonlu kabin filtreleri, özellikle yaz aylarında ve kirli havalarda hem sürücünün hem de yolcuların temiz hava solumasına büyük katkı sağlar.
Akü:
Akü enerji depolama kaynağıdır. Aküler, elektrik enerjisini kimyasal enerji halinde depo eder ve devrelerine elektrikli alıcılar bağlandığı zaman bu kimyasal enerjiyi tekrar elektrik enerjisine dönüştürür.
Aküde gaz oluşum voltajı:
Gaz oluşum voltajı, akünün üzerinde gaz çıkışının belirgin şekilde başladığı andır. Gaz çıkışı, kutup voltajı 14.4 V (2.4 V hücre voltajı) olduğunda durmaktadır.
Akünün kapasitesi:
Birimi amper-saat (Ah) olarak tanımlanır. Akünün kapasitesi aktif maddelerin ağırlıkları ile ilgilidir. Aktif madde ise elektriğin miktarıdır. Kapasite, akünün 20 saat sürede verebileceği akım miktarıdır.
Akünün nominal voltaj:
Araç akülerinde bir hücrenin nominal voltajı bazı standartlara göre belirlenmiştir. Bir akünün nominal voltajı, her bir hücrenin nominal voltajı ile hücre sayısının çarpılması ile elde edilir. Araç akülerinin standartlaştırılmış nominal voltaj 12 Volt'tur.
Algılayıcılar ve çalıştırıcılar:
Bu kavram "sensörler ve actüatorlar" olarak ta algılanabilir. Sensörler, fiziksel ya da kimyasal (genellikle elektriki olmayan) büyüklükleri, elektriksel sinyallere dönüştüren elemanlardır. Sensörler bu sinyallerini elektronik kontrol ünitesine (EKÜ) gönderir. Yani sensörler bilgi toplayıcı rolü üstlenir. EKÜ birçok sensörden aldığı bilgileri kimi zaman çalıştırıcılara/kumanda edicilere (actuator) aktararak kimi zaman da belleğinde saklayarak ileride kullanmasını temin eder. Bir sistemde kullanılan sensör ve actuator sayısı, o sistemin yapacağı işi ve kompleksliği ile doğru orantılıdır.
Alt ölü nokta (AÖN):
Pistonun silindir içinde inebildiği en alt noktada, yön değiştirmek için bir an durakladığı yerdir. Kısaca A.Ö.N. olarak belirtilir.
Amortisör çeşitleri:
Amortisörler kuru ve akışkan esaslı (sıvılı, gazlı) tipler olmak üzere iki ana bölüme ayrılırlar.
Amortisör ve yay modifiyesi:
Amortisörlerin modifiye amaçlı değişik sertleştirme yöntemleri vardır. % 25, % 50, % 75 ve %100 olarak amortisör sertlikleri değişik yöntemlerle sağlanabilmektedir. Sertleştirme işlemini ustalar kendi el becerileri ile atölye imkanları ölçüsünde yapmaktadırlar. Süspansiyonun spor karakterini arttırmak için amortisör sertleştirmenin yanında yay kestirme ya da spor yay kullanma metotları da uygulanabilir. Bu yöntemle yayın tepki karakteristiği değiştirilmektedir. Yayların kestirme metodu önemli bir unsurdur. Süspansiyonu daha spor yapmak istiyorsanız bu durumda daha sert (spor) yay kullanmanız ya da yaydan yarım bakla kestirme yaklaşımı benimsenebilir.
Amortisör ve yay:
Amortisörler, araç süspansiyon sistemlerinde yaylarla birlikte kullanılarak yoldan tekerleklere gelen sarsıntı ve titreşimlerin aracın şasisine iletilmeden emilmesini sağlarlar. Burada amortisörlerin rolü yaylardan daha değişik bir karakter gösterir. Bu sistemlerde yay tarafından depolanan enerji, salınımlar halinde şasiye iletilmeden amortisörler tarafından emilir. İşte bu prensibe dayanarak yaylar; yolun düzgünsüzlüklerinden dolayı meydana gelen darbe ve salınımları, araç gövdesine iletmeyerek depolarlar. Amortisörler ise hareket yönüne ters doğrultuda gösterdikleri direnç ile gerek ilk anda tekerlekten gelen enerjiyi ve gerekse yayda depolanan enerjiyi yutarak ısıya çevirirler.
Amortisörler:
Süspansiyon sistemlerinde yay tarafından depolanan enerji, salınımlar halinde şasiye iletilmeden amortisörler tarafından emilir. İşte bu prensibe dayanarak yolun düzensizliklerinden dolayı meydana gelen darbe ve salınımlar/titreşimler, yaylar tarafından depolarlar. Amortisörler ise hareket yönüne ters doğrultuda gösterdikleri direnç ile gerek ilk anda tekerlekten gelen enerjiyi ve gerekse yayda depolanan enerjiyi yutarak ısıya çevirirler. Böylece sarsıntıları yok ederler.
Antifriz:
Sıfır derece ve altında radyatör suyuna katılarak suyun donmasını önleyen kimyasal madde. Antifriz ayrıca radyatörü ve soğutma sistemini pas ve korozyondan korumak amacıyla da kullanılır. Türkiye iklim koşullarında maksimum koruma için % 33 ile % 50 arasında antifriz kullanımı tavsiye edilmektedir. Karışım yaparken sert sulardan kaçınılması gerekiyor. Çünkü sert sular antifrizin içindeki koruyucu katıkların etkisini azaltıyor. Bu nedenle musluk suyu yerine yumuşatılmış ve distile edilmiş su kullanılması tavsiye ediliyor.
Aracın kararlı kullanım karakteristikleri:
Aracın kararlı kullanım karakteristiklerini etkileyen faktörler; ağırlık dağılımı ve lastik dönüş katılıklarıdır. Lastikler ile yol arasındaki sürtünme katsayısındaki düşmenin ya da araç hızındaki artışın temel etkisi, kullanım stabilitesini azaltır. Yanal ivmenin (lateral acceleration) düşük seviyelerinde, araç hafif bir şekilde önden kaymaya eğilimlidir.
Aracın kullanım performansı:
Aracın kullanım performansı, sürücünün gaz, fren, debriyaj ve direksiyon hareketlerine aracın verdiği tepkiyi gösterir. Aracın kullanılması, araç-sürücü kombinasyonunun kapsamlı bir ölçüsüdür. Sürücü ve araç, kapalı döngülü bir sistemdir. Bunun anlamı; sürücü aracın yönünü ya da konumunu izler ve arzulanan hareket için gerekli müdahaleyi yapar.
Aracın kullanım performansı:
Aracın kullanım performansı, sürücünün gaz, fren, debriyaj ve direksiyon hareketlerine aracın verdiği tepkiyi gösterir. Aracın kullanılması, araç-sürücü kombinasyonunun kapsamlı bir ölçüsüdür. Sürücü ve araç, kapalı döngülü bir sistemdir. Bunun anlamı; sürücü aracın yönünü ya da konumunu izler ve arzulanan hareket için gerekli müdahaleyi yapar.
Aracın künyesi:
Bir aracın künyesinde; aracın tip onay numarası, şasi numarası, aracın brüt toplam ağırlığı, ön ve arka dingil kapasiteleri gibi bilgiler bulunmaktadır. Aracın künyesini oluşturan en önemli temel bilgilerden biri hiç şüphesiz şasi numarasıdır.
Aracın performansı:
Performans, aracın karşılaşacağı çeşitli koşullardaki etkin kullanım yeteneği ve bunlara uygunluğunu ifade eder.
Aracın silkelenmesi:
Araçlardaki silkelenme vitesin, düşük devirlerde bir üst vitese geçirilmesinden oluşur.
Aracın Sürüş Dinamiği:
Birçok kuvvet tarafından etkilenmektedir. Aracın uzunlamasına dinamiği örneğin sürüş ve sürtünme direncini, çekiş ve frenleme kuvvetini kapsar. Yanal dinamik ise örneğin virajlardaki merkezkaç kuvveti, ön veya arka aksın kayması olabilmektedir.
Aracın tanıtım plakası/kartı/etiketi (Tip plakası):
Aracın tanıtım plakasında; aracın tip onay numarası, şasi numarası, aracın brüt toplam ağırlığı, ön ve arka dingil kapasiteleri gibi bilgiler yazılıdır.
Aracın Üretim Topolojisi:
Üretici aracın tasarımında; konfor, çevre, ekonomiklik, kalite, aktif emniyet, dizayn ve pasif emniyet gibi faktörleri hedef müşteri kitlesinin ihtiyaç ve beklentilerine göre tasarlar.
Aracınız için doğru oktan sayısını nasıl anlarsınız:
Bunu anlamanın tek yolu aracınızın kullanım kılavuzuna bakmaktır. Aracın kullanıcı el kitabında araştırma oktan sayısı (RON) 95 olarak belirtilmişse ve yakıt doldurma erişim kapağının iç yüzünde herhangi bir kısıtlayıcı ibare -örneğin "unleaded fuel only" sadece kurşunsuz benzin- bulunmuyorsa pompa oktanı 91 ve üzeri olan kurşunlu ve kurşunsuz benzin kullanılabilir.
Araç iç gürültü kaynakları:
Araç iç gürültü kaynakları oldukça fazladır. Motor ve aksamının, lastiğin yanında aracın altına asılan egzoz sistemi ve bağlantıları, panel titreşimleri, rüzgar, dönen bütün elemanlar (vites kutusu dişlileri, diferansiyel vs.) gibi birçok kaynak ve taşınım yolu iç gürültüde etkili olmaktadır. Lastik gürültüsü dış gürültüde lastik ile zemin arasındaki temas ve hava sıkışma olaylarında oluşmakta iken iç gürültüde daha çok süspansiyon sistemi üzerinden geçen titreşim kaynaklı olaylar etkili olmaktadır.
Araç için Doğru Oktan Sayısı:
Bunu anlamanın tek yolu aracınızın kullanım kılavuzuna bakmaktır. Aracın kullanıcı el kitabında araştırma oktan sayısı (RON) 95 olarak belirtilmişse ve yakıt doldurma erişim kapağının iç yüzünde herhangi bir kısıtlayıcı ibare -örneğin "unleaded fuel only" sadece kurşunsuz benzin- etiket bulunmuyorsa pompa oktanı 91 ve üzeri olan kurşunlu ve kurşunsuz benzin kullanılabilir.
Araç odaklı gürültü kaynakları:
Ses seviyesine etki eden gürültü kaynaklarından, motor (emme ve fan sesi dahil), egzoz çıkışı ve lastik-yol en önemlisidir. Teknoloji iyileştirmeleri daha çok motor ve egzoz kaynaklarında yapılabilmiş, lastik gürültüsü kapsamında çok çalışma yapıldığı halde seyir emniyetini azaltmadan yapılacak iyileştirmeler pek yeterli olamamıştır. Lastik ve yol birlikte etkileşim yapmakta esas faydanın yol kaplamalarının geliştirilmesinde olduğu görülmektedir.
Araç performansı:
Performans, aracın karşılaşacağı çeşitli koşullardaki etkin kullanım yeteneği ve bunlara uygunluğunu ifade eder.
Araç ve motor ömrü:
Kullanıma, yakıt kalitesine, bakımlara ve zamana bağlı faktörlerden doğrudan etkilenir.
Araçlarda kullanılan alarmların tepki düzeyi (hassasiyet) ayarı:
Montaj yapılan araca göre sensörlerin hassasiyet ayarları yapılmak zorunda. Bu birçok alarmda eziyetli bir işlemdir. Çünkü sensörlerin devreye girmedeki gecikme süreleri yüzünden bu dakikalarca süren bir çaba gerektirir. Yorucu bir iş olması nedeniyle bu ayarlar çoğu zaman gereği gibi yapılmaz. Bazı alarmlarda ise, montaj bitiminde otomatik olarak devreye giren bir test programı bulunur. Bu alarmlar, kısık sesle ve her tip algılama için değişik yanıt vererek montajcının çok rahat ve hassas bir ayar yapmasını sağlar.
Araçlarda yakıt tüketimini etkileyen değişkenler:
Taşıtlardaki yakıt ekonomisini; motorun soğuk olup olmadığı, aracın çalışma koşulları, sürücü, rakım, iklim koşulları ve trafik akışı gibi konular büyük oranda etkilemektedir.
Araçların Aerodinamik Tasarımı:
Otomobil tasarımının aerodinamik olması; yakıt ekonomisini, aracın yol tutuşunu ve performansını etkilemektedir.
Arazi taşıtı:
Karayollarında yolcu veya yük taşıyabilecek şekilde imal edilmiş olmakla beraber bütün tekerlekleri motordan güç alan veya alabilen motorlu araçtır.
Arıza Teşhis Hatası:
Her emisyon test çevrimi esnasında en az bir kez yürütülmesi gereken tüm teşhis rutinleri tarafından tespit edilebilen hatalardır.
Arıza Teşhis Kodu:
Arızalı alanı belirten alfa nümerik kodlardır.
Arıza teşhis sisteminin (OBD) görevi:
Seyir esnasında egzoz gazlarına uygulanan işlemleri, sisteminin çalışmasını ve egzoz emisyonları ile ilgili tüm bileşen ve fonksiyonların işleyişini denetlemektir
(ALINTIDIR)Devamı var........... Arkası yarın
Bunları yazan arkadaşımız akademisyen Doktor Abdullah DEMİR hocamızdır. Kendisine buradan teşekkürü bir borç biliriz.
Arkadan İtişli Araçlar:
Arkadan itişli araçlarda; motor gücü, yönlendirme tertibatı olmayan arka dingilde bulunan tekerleklere aktarılır. Ayrıca araç arkadan itildiği için kararlı gidişi, önden ve dört tekerden çeker sistemlere göre daha düşüktür.
Arkadan kayma:
Aracın yük/ağırlık eğilimi, temel arkadan kayma/önden kayma (oversteer/understeer) özelliklerini belirler. Aracın ön tarafı arka tarafından daha ağır olduğunda araçlar önden kaymaya, arka tarafı ön tarafından daha ağır olduğunda ise arkadan kaymaya eğilimlidirler. Arkadan kaymaya eğilimli araçlar; araç boyutlarına, ağırlık dağılımına ve lastiklerin mekanik özelliklerine bağlı olarak kritik hızda kararsız olur.
Artificial Intelligence Program (AI):
Otomatik şanzımanın kontrol modülüne kazandırılan bir özelliktir. Efektif yakıt tüketimi sağlamak için, yapay zeka programı sayesinde sürücünün vites değiştirme alışkınlıkları hafızaya kaydedilir.
Arz ve talep dengesi:
Arz ve talep dengesi arz edilen miktarın talep edilen miktara eşit olmasıdır. Bu eşitliği sağlayan ve fark edilir bir değişme eğilimi göstermeyen fiyat seviyesine ise denge fiyatı denir.
Arz:
Üretilen ürünlerin, tüketicinin talebini karşılamak üzere pazara gönderilmesine arz denir.
Askıya alınmamış ağırlık:
Yaylar tarafından desteklenmeyen ağırlık. Askıya alınmamış ağırlık ne kadar büyük olursa süspansiyonların ataleti de o kadar büyük olur. Yani süspansiyon, yol ile lastik tekerlek ara yüzünde gerçekleşen hızlı olaylara yeteri kadar hızlı cevap veremeyecektir.
Askıya alınmış ağırlık:
Yaylar tarafından desteklenen ağırlık.
ASM şanzıman:
ASM, elektronik vites değiştirme teknolojisine sahip, hem manüel hem de otomatik vitesli kullanım imkânlarını bir arada sunan yeni nesil otomatikleştirilmiş manüel bir şanzımandır.
ASM:
Diğer İngilizce adlandırmalarıyla; EST (Electronic Shift Technology), 'intelligent' manual gearbox with an automated mode olarak yazılabilir. Türkçeye "Geliştirilmiş Manüel Şanzıman" olarak kazandırılabilir ve bir yarı otomatik vites kutusudur. Vites kutusu iki seçenek sunabilmektedir. Sürücü; otomatik 'Auto Shift Mode' (ASM) ve manüel 'Select Shift Mode' (SSM) mod arasında seçim yapabilmektedir. Geliştirilmiş düz şanzımanın en güzel yanı size istediğiniz an tam bir manüel sürüş ile akıllı ve tepki veren bir otomatikleştirilmiş konum arasında sadece vites kolunun yana itilmesiyle tam fonksiyonel bir manüel sürüş ile akıllı ve tepki veren bir otomatikleştirilmiş konum arasında seçim şansı sunması. Basacak bir debriyaj pedalı olmadığı için arabanızı stop ettirmek ya da gürültülü bir şekilde vitese geçirmek gibi bir derdiniz yok. Ancak yokuşlarda aracı kaldırmak için el freni kullanılması gerekmektedir. ASM'li araçları yokuşta kaldırırken ne yapılmalıdır? Aracı yokuşlarda kaldırmak için el freni kullanılmalıdır. ASM'li araçta vites değişiklikleri nasıl hissedilir? Geçişler oldukça yumuşak, ancak tam otomatik vitesli bir araca göre ASM'nin vites geçişleri daha belirgindir. Bu anlamda ASM tipi şanzımanların daha çok manüel şanzımana benzediğini söyleyebiliriz. ASM'li şanzımanda manüel ve "auto" kullanım seçenekleri arasında seçim yaparken aracı durdurmak gerekir mi? Aracın durdurulmasına gerek yoktur. Araç hareket halinde iken vites kolu sola çekilerek manüel ya da otomatik kullanım seçilebilir. ASM'li şanzımanın "auto" kullanımını seçmek aracın performansını ya da yakıt tüketimini nasıl etkiler? Geleneksel otomatik şanzımanların aksine ASM'lerde yakıt tüketiminde artış ve performansta bir azalma olmuyor. ASM'li şanzımanın "manüel" kullanımında motor devrini aşırı arttırmak mümkün müdür? Hayır. Çünkü gelişmiş motor elektronik sistemi sayesinde birçok veri izlenerek motorun korunması sağlanıyor.
ASR - Anti-Slip Regulation (Traction Control System):
Çekiş kontrol sistemi, kaygan zeminlerde çekiş tekerleklerinin patinaja düşmesini, kontrol ünitesine müdahale ederek önler. ASR sistemi firmadan firmaya ASC (Automatic stability control), ASC+T (Automatic stability control + traction), TCS (Traction control system) ve TC (Traction system) gibi adlandırmalarla da kullanılabilmektedir.
ASR:
Çekiş kontrol sistemi (Anti-Slip Regulation), kaygan zeminlerde çekiş tekerleklerinin patinaja düşmesini, kontrol ünitesine müdahale ederek önler. Çekiş kontrol sistemi; ASC (Automatic stability control), ASC+T (Automatic stability control + traction), TCS (Traction control system) ve TC (Traction system) gibi adlandırmalarla da kullanılmaktadır.
Aşınma ve yüzey düzgünlüğü arasındaki ilişki:
Yanlış bir kanıya göre, düzgün yüzeyde aşınmanın az, pürüzlü yüzeyde ise çok olacağı sanılır. Hâlbuki sürtünme yüzeylerinin belirli bir pürüzlülük derecesinden daha düzgün işlenmesi ya da olması, düşünülenin tersine, aşınmayı arttırır.
Aşırıdönerlik (Oversteer):
Aşırı dönerlik durumunda ise, aracın yönlendirilen tekerleğinin sapmasını hız arttıkça geri almak gerekir. Aşırı dönerlik, aracın arkadan kayması olarakta tanımlanabilir.
Ateşleme sırası nasıl tayin edilir:
Ateşleme sırası; kullanıcı ya da servis kitaplarında belirtilmiştir. Bunun yanı sıra supaplardan ve kam milinden tayin edilebilir. Öncelikle kam milinin hareket alış şekli belirlenir (zincirli, dişli). Eğer kam mili hareketi dişli ile alıyorsa kam mili motor dönüş yönünün tersine, zincirle hareket alıyorsa motor dönüş yönünde döndürülür. Daha sonra kam mili üzerinde emme supabı kamları bulunur ve işaretlenir. Birinci silindirin emme kamı üste getirilir. Kamlar işaretlendikten sonra kam hareket alış şekline göre uygun yöne doğru çevrilir. Birinci silindirin kamından sonra üste gelen silindir kamı o silindirin ateşlediğini bize gösterir. Aynı şekilde kam mili çevrilmeye devam edilerek motorun ateşleme sırası kesin olarak bulunur.
Ateşleme sırası:
Motor silindirlerinin ateşlenme sırası veya silindirlerde güç zamanının meydana geliş sırasıdır. Ateşleme sırası; 4 silindirli motorlarda genellikle 1-3-4-2 iken, 6 silindirli motorlarda ise 1-5-3-6-2-4'dür.
Ateşleme sistemi:
İçten yanmalı motorlarda silindirlerde sıkışan hava-yakıt karışımının yakılabilmesi için bujilere yüksek voltajlı kıvılcım sağlayan sistemdir. Ateşleme sisteminde; akü, endüksiyon bobini, distribütör, kablolar ve bujiler vardır.
Avrupa Araç Arıza Teşhis Sistemi (EOBD):
Emisyonlarla ilgili arızaları tespit edip kaydedebilen, güç aktarma yönetimine entegre edilmiş bir teşhis sistemidir. Sistem olası arıza kaynaklarını gösterebilmektedir.
Azami Net Güç (Maksimum Güç):
Motor değişmeyen termik rejime girdiğinde ölçülen ve imalatçı tarafından garanti edilen, Net Gücün en yüksek değeridir.
Azdönerlik (Understeer):
Azdönerlik durumunda; hız arttıkça direksiyon tekerleğinin sapmasını arttırmak gerekir. Azdönerlik, aracın önden kayması olarakta tanımlanabilir. kaymasıdır. Az döner taşıtlar direksiyon hareketlerine çabuk cevap verdikleri takdirde iyi olarak nitelendirilir.
Azot Oksit Arıtım Ünitesi (DeNOx):
Azot oksit arıtım (DeNOx) ünitesinin amacı egzoz gazı içindeki NOx emisyonunu, amonyak (NH3) çözeltisi kullanarak kimyasal bir reaksiyonla azot (N2) ve suya ayrıştırarak azaltmaktır. Motor içindeki yanma sırasında, azot molekülleri yanma havasında bulunan oksijenle tepkimeye girerek nitrik oksit (NO) oluşturur. Eğer oksijen miktarı az ise, yanma ürünlerinde NO yerine N2 bulunacaktır. Bu işlem DeNOx prensibinin temelini oluşturmaktadır. Dizel motorlu kojenerasyon ünitesinde ısı transferini azaltmak amacıyla her bir motor-jeneratör düzeneğine yalıtılmış bir DeNOx ünitesi bağlıdır. Egzoz gazı içindeki NOx, seçici katalitik indirgeme (selective catalytic reduction - SCR) tepkimesi yardımıyla azot ve suya dönüştürülür. SCR tepkimesi, 300-500°C sıcaklık aralığında vanadyum/titanyum katalizörleri aracılığıyla gerçekleştirilir
Azotoksitler:
Azotoksitler (örneğin NO, NO2, ...) motordaki yanma sırasında yüksek basınç, yüksek sıcaklık ve oksijen fazlalığı nedeniyle oluşur.
B segmenti otomobiller:
A (Mini) ve C (Kompakt) segmentleri arasında yer alan, uzunluğu itibariyle HB modellerde genellikle 3500 ile 4100 mm arasında boyutlara sahip olan otomobillerdir. Bir diğer ifade ile küçük ama en küçük olmayan fakat büyük de sayılmayan otomobillerdir. B segmentinin bazı üyeleri; Citroen C3, Chevrolet Aveo, Daihatsu Sirion, Fiat Grande Punto, Fiat Palio, Fiat Albea, Ford Fiesta, Honda City, Honda Jazz, Hyundai Getz, Kia Rio, Lancia Ypsilon, MINI, Mitsubishi Colt, Nissan Micra, Opel Corsa, Peugeot 207, Renault Clio, Seat Ibiza, Skoda Fabia, Suzuki Swift, Toyota Yaris ve VW Polo'dur.
Bagaj Kapasitesi:
VDA Normu uyarınca VDA Modülü ile kenar uzunluğu 200x100x50 mm olan ve bir desimetreküp hacme sahip bulunan bir blok ile belirlenir.
Bar:
Basınç birimidir. Bir bar 105 paskal'dır. Bir paskal ise 1 N/m2'dir
Barometrik Basınç Sensörü:
Elektronik kontrollü enjeksiyonlu araçlarda genellikle barometrik basınç sensörü kullanılmaktadır. Barometrik basınç sensörü (Barometric Pressure Sensor, High Altitude Compensator-HAC) atmosferik basıncı ölçer. Atmosfer basıncı, hava ve rakımla değişiklik gösterir. Yüksek rakımlarda havanın yoğunluğu düşer ve bununla birlikte basıncıda azalır. Bu sensör vasıtasıyla yüksek rakımlarda motorun çalışması kompanze edilir.
BAS Plus:
Çarpmalı kaza tehlikesinin oluşması durumunda radar sensörüne dayalı fren desteği sunan bir sistemdir. Eğer acil bir fren pozisyonunda hızlı bir şekilde frene basarsanız BAS Plus otomatik olarak fren gücünü trafik durumuna uygun bir değere ayarlar.
BAS:
Fren sistemine ilave bir donanım olan fren destek sisteminin (Brake Assist System - BAS) İngilizce kısaltmasıdır. Fren sistemine ilave bir donanım olan fren destek sistemi (Brake Assist System - BAS) de bunlardan biridir. BAS sistemi, tehlikeli durumlarda sürücünün hızla fren pedalına basarak harekete geçirdiği, fren yolunu kısaltan bir sistemdir. Bu sırada frenleme gücü arttırılır.
Basık seri lastik seçiminde dikkat edilecekler:
Araç üreticisinin onayladığı ve önerdiği (eğer varsa) diğer bir ölçü takılmalı, aynı çapta yada daha büyük çapta lastik takılacaksa aracın yerden yüksekliğine uygun olmalı, yük indeksi ve hız sembolü ya da kategorisi (kar lastikleri hariç) orijinal lastikle aynı veya daha yüksek olmalı, aynı off-set'e sahip olmalı veya daha geniş jant takılması durumunda ölçü farkı, aracın mekanik ölçüleri ile küçük toleranslarla uyuşmalı, jantın kesit genişliği ya aynı yada aracın mekanik ölçülerine uygun olmalı, bijon delik sayısı ve çapları aynı olmalı, aracın poyra yüzeyi ile aynı olmalı, direksiyon tam tur çevrildiğinde, çamurluklara ve rot başlarına lastiğin sürtüp sürtmediğine bakılmalı, yeni lastiği taktıktan sonra araç üreticisi firmanın önerdiği değerlerde lastik şişirme basınçlarının ayarlanmasına dikkat edilmelidir. Eğer bu şartlara uyulmazsa; mekanik aksam ve lastiğin topuna zarar verme riski, sürüş zorlukları, yakıt tüketiminin artması, titreşim problemleri, düzensiz lastik aşınması, aracın gücünün kullanılmasındaki verim kayıpları, emniyet ve konfordan kayıplarla karşılaşılacaktır.
Basık serili lastikler:
Araç üreticisinin onayladığı ve önerdiği (eğer varsa) diğer bir ölçü takılmalı, aynı çapta yada daha büyük çapta lastik takılacaksa aracın yerden yüksekliğine uygun olmalı, yük indeksi ve hız sembolü ya da kategorisi (kar lastikleri hariç) orijinal lastikle aynı veya daha yüksek olmalı, aynı offsete sahip olmalı veya daha geniş jant takılması durumunda ölçü farkı, aracın mekanik ölçüleri ile küçük toleranslarla uyuşmalı, jantın kesit genişliği ya aynı yada aracın mekanik ölçülerine uygun olmalı, bijon delik sayısı ve çapları aynı olmalı, aracın poyra yüzeyi ile aynı olmalı, direksiyon tam tur çevrildiğinde, çamurluklara ve rot başlarına lastiğin sürtüp sürtmediğine bakılmalı, yeni lastiği taktıktan sonra araç üreticisi firmanın önerdiği değerlerde lastik şişirme basınçlarının ayarlanmasına dikkat edilmelidir. Eğer bu şartlara uyulmazsa; mekanik aksam ve lastiğin topuğuna zarar verme riski, sürüş zorlukları, yakıt tüketiminin artması, titreşim problemleri, düzensiz lastik aşınması, aracın gücünün kullanılmasındaki verim kayıpları, emniyet ve konfordan kayıplarla karşılaşılabilir.
Basınç:
Basınç, birim yüzeye dik doğrultuda etki eden kuvvettir. Fizikte basıncı ifade eden birçok birim vardır. Bunların bir kısmı; atmosfer (atm), bar ve psi'dir.
Baykan Otogaz Sistemleri:
1998 yılında alternatif yakıt sistemleri uygulamalarında otomotiv sektörüne hizmet vermek amacıyla kuruldu. Avrupa'da alternatif yakıt sistemleri üretiminde teknolojik üstünlüğü ve tecrübesi kabul görmüş İtalyan üreticilerle çalışan Baykan Otogaz, ithalat ile başlayan ticari serüvenini, kendi markası ile LPG Dönüşüm Sistemleri Üreticisi, kurumsal bir firma olarak sürdürmektedir. 2005 yılı itibariyle LPG sistemleri için geçerli olan ECE-R 67-01 uygunluk belgelerini Avrupa kurumlarından tescil ettirdi. Üretimde otomasyona önem veren Baykan Otogaz, B.O.S. ISO 9001 sertifikası alarak kalite standardını arttırıp kaliteye önem veren tedarikçi firmalarla çalışmayı prensip edindi. Sektörün ürün tecrübelerini ve en yeni bilgilerini birleştirerek ürettiği yeni nesil sıralı sistem regülâtörü Bygas-s'i 2007 yılının baharında üretim bandına ekleyen Baykan Otogaz, enjeksiyon sisteminde 4-6-8 silindirli araçlarda yapılan testleri başarı ile geçti.
Benzin enjeksiyon sistemi:
Benzin motorlarında karışımın oluşturulması için benzinin silindirlere veya emme kanalına püskürtülerek belirli oranlarda hava ile karıştırılmasıdır. Benzin enjeksiyon sistemlerinde; benzin direkt olarak silindirin içine, emme kanalına veya emme manifolduna püskürtülebilir.
Benzinde aranan performans özellikleri:
Vuruntuya karşı dayanıklı, Uygun buharlaşma, Zamk ve vernik oluşturmama, alevlenme tehlikesi olmama ve yakıt veya yanma ürünleri korozif olmama gibi özellikler
Beygir gücü (HP):
Belli miktarda bir güç ölçüsü: dakikada 33.000 ft-lb'lik (foot-pounds) veya saniyede 75 kg metrelik iş.
Bir hız uyarısı:
Otomobilin hangi hızda sürüleceğini lastiklerin hız değeri değil, trafik kuralları belirler.
Birim strok hacmine düşen güç:
Motorun kW (veya BG) birimde Azami Net Gücü'nün, litre biriminden toplam süpürme (Strok) hacmine (kW/litre veya BG/ litre) olarak oranıdır.
Birlikte Hizmet Sistemi:
Birlikte hizmet istemi; müşteriler, çalışanlar, servis yönetimi ve yetkili servisin fizik çevresi gibi bileşenlerden oluşur.
Biyodizel:
Biyodizel, hayvansal veya bitkisel yağlar gibi yenilenebilir kaynaklardan elde edilen alternatif bir dizel yakıtıdır. Kimyasal olarak ise, uzun zincirli yağ asidi mono alkil esteri olarak tanımlanabilir. "Biyo" kökü biyolojik esaslı olduğunu, 'dizel' kelimesi ise dizel yakıtı olduğunu gösterir.
Biyoyakıtlar:
Biyoyakıtlar, tarımsal ürünlerin, odunun, hayvan, bitki ve belediye artıklarının çeşitli biyokimyasal ya da termokimyasal dönüşüm süreçlerinden geçirilmesiyle elde edilen gaz, sıvı ve katı ürünlerin genel adıdır. Gaz biyoyakıtlar; biyohidrojen, biyogaz, singaz denilen sentetik gazlar, katı biyoyakıtlar; odun kömürü, biyokömür, biyopelet, biyobriket, sıvı biyoyakıtlar ise; biyoetanol, biyodizel, biyometanol, biyodimetileter, biyoetiltersiyerbutileter ve bitkisel yağlar olarak anılmaktadır. Biyoyakıtlar ulaştırma sektöründe araç yakıtı, hizmet sektöründe ısı ve elektrik üretiminde kullanılmaktadır.
Blow-off valfi ile dump valve arasındaki fark:
Blow-off valfi'nin dump valve olarak isimlendirilmesi yanlış isimlendirmedir. Bu iki valf aynı problemin iki farklı çözümüdür
Bu konu ilgi çekerse ....Devamı gelecek.....