Yararları:
1. Dünyanın küresel ısınmasında etkili olan sera gazı (Karbondioksit) miktarı benzine göre yaklaşık % 10 daha düşüktür.
2. Teknik olarak doğru yapılmış bir dönüşümle LPG'li aracın hava kirliliği (Hidro karbon, karbon monoksit, azot oksit) benzine göre daha az kirleticidir. Örneğin benzine göre %10 daha az kirletme sağlanması mümkündür.
3. Motor açısından karbon birikintisi oluşturmaması, oktan sayısının benzine göre daha yüksek olması gibi faydaları bulunmaktadır.
4. Ekonomik açıdan ham petrolden elde edilerek enerji kaynaklarının daha verimli kullanılmasına olanak sağlamaktadır. (LPG ham petrolün işlenmesi sırasında bir yan ürün olarak çıkmakta olup, değerlendirilmemesi durumunda atıl kalmaktadır)
Dünyadaki kullanımına bakıldığında, LPG'nin özellikle hava kirliliğinin yoğun olduğu büyük şehirlerde çevreyi daha az kirletmesi nedeniyle teşvik edildiği görülmektedir. Günümüzde dünyanın birçok ülkesinde başta İtalya, Hollanda, Japonya, Güney Kore, Tayland, Avusturalya, Meksika, Amerika, Kanada olmak üzere LPG otomobillerde alternatif yakıt olarak kullanılmaktadır. Diğer taraftan dünyadaki büyük otomobil imalatçılardan Fiat, GM, Volvo, Daewoo, Renault ve Citroen firmaları LPG alternatif yakıt donanımlı OEM (fabrika çıkışı) araç üretimi gerçekleştirmektedirler.
Zararları:
Dünyadaki kullanım ve uygulamalar incelendiğinde, LPG'nin yakıt olarak araçlarda kullanımının zararı olmadığı görülmektedir. Fakat havadan daha ağır olması nedeniyle, bir sızıntı durumunda birikerek parlama riski doğurabilmektedir. Örneğin LPG donanımlı araçların yeraltındaki veya kapalı garajlara park edilmemesi zorunluluğu bundan dolayıdır.
2) Sonradan Takılan LPG'lerin Emniyetli Mi?
LPG yakıt olarak benzinden daha tehlikeli değildir. Araçların LPG dönüşümünde uyulması zorunlu olan standartlar ve kurallar vardır. Avrupa Topluluğunda UN ECE R-67 Teknik Düzenlemesi (Regülasyonu) LPG donanım parçalarının teknik özellikleri ve LPG donanımlı araçlarla ilgili hükümleri belirlemektedir. 2000 yılında 01 seviyesi ile revize edilen bu regülasyon LPG'nin araçlarda kullanımı ile ilgili emniyet ve güvenlik şartlarını daha da iyileştirilmiştir. Bu regülasyon emniyet parçalarını yeniden tanımlanmakta ve dönüşüm sisteminde kullanılacak her parça için genel test kriterlerini belirlemektedir. Bunun yanında kaza anında LPG tankının bağlantılarından kopup yolcu kabinine girerek yolculara zarar vermemesi için tank bağlantılarının dayanması gereken asgari dayanım şartlarını da tanımlamaktadır.
Türkiye'de araçların LPG dönüşümleri halihazırda "Araç İmal Montaj Tadil Yönetmeliği" ve ECE R-67 teknik düzenlemesi hükümleri uyarınca yapılmaktadır. ECE-R67 zorunlu uygulamada olmasına karşın, yeni 01 seviyesi henüz devreye girmemiştir. Bunun yanında, mevcut regülasyona uygunluk konusunda dahi yeterli denetim yapılamadığı da bir gerçektir. Denetimlerin yetersiz olması nedeniyle, yeterli veya hiç eğitimi olmayan kişiler tarafından ve ECE R67'ye uygun olmayan parçalarla dönüşüm yapılabilmektedir. Bunun dışında araçların sonradan LPG'ye dönüşümlerinin gayri resmi olarak ruhsatlara işlenmeksizin yapıldığının örnekleri de duyulmaktadır ki bu tarz dönüşümlerin standartlara uygun yapılıyor olması imkânsız görünmektedir. Dönüşüm maliyetinin düşük tutulması amacıyla, bu tip gayri resmi dönüşümler kalite sistemine sahip olmayan imalathanelerde üretilmiş ve standartlarca yapılması zorunlu görülen testlere tabi tutulmamış parçalarla gerçekleştirilebilmektedir ki, bu da beraberinde emniyet şartlarının sağlanamaması risklerini doğurmaktadır.
Sonradan takılan LPG sisteminin oluşturabileceği başlıca riskler:
1. Aracın tasarım ve üretiminde oluşturulan emniyet şartlarının bozulması ve üretici garantisinin kalkması,
2. ECE R-67 regülasyonuna uygun olmayan parçalarla yapılan dönüşüm sonrası regülasyonda öngörülen emniyet şartlarının sağlanmaması,
3. Sonradan ilave edilen LPG yakıt tankının gerekli teknik şartlar yerine getirilmeden araca bağlanması (LPG tank bağlantılarının uygun olmaması veya tankın araçtaki bağlantı yerinin emniyet açısından uygun olmaması) sonucunda oluşacak bir kazada tankın bağlantılarından koparak yolculara zarar vermesi,
4. İlgili regülasyonlarda müsaade edilmemesine rağmen LPG dolum ağzının araç içine monte edilmesi sonucunda oluşabilecek sızıntıların (dolum anında ve kullanımında) yangın ve parlama riski oluşturması,
5. LPG sisteminin çalışması için gerekli elektriksel bağlantılarının uygun yapılamaması sonucunda kısa devre, şasi ve ark gibi yangına neden olabilecek riskler ,
6. LPG sistemi parçalarının uygun montaj edilmemesi sonucu araç kullanım şartları nedeniyle zarar görerek hasar görmesi ve sızıntılara neden olması.
LPG sistemi emniyet ve güvenlik kurallarına uyulduğu taktirde, benzine göre daha fazla tehlike arz etmemektedir. Örneğin regülasyona uygun fabrika üretimi LPG donanımlı bir araçta bulunan emniyet tedbirlerine değinmek gerekirse:
· Maksimum dolumda tankın % 80'inin (sıvı) dolmasını sağlayacak şekilde dolumu garantileyen valfler mevcuttur.
· Kaza anında tanktan motora gaz taşıyan borunun kırılması durumunda, aşırı akış kontrol valfi devreye girerek akışı kesmekte ve gazın dışarıya yayılmasını önlemektedir.
· Yine motorun LPG ile çalışırken herhangi bir sebeple stop etmesi durumunda elektronik kontrol ünitesi motorun stop ettiğini algılayarak solenoid valfleri (Bir adet tank çıkışında, bir adet de motor boşluğunda regülatör girişinde, bir adet de regülatör çıkışında (yeni sistemlerde enjektör kullanıldığından valf kullanılmamaktadır)) kapatarak gaz akışını kesmektedir. Bu sisteme ilave olarak, bir çarpma anında atalet sensörü devreye girerek solenoid valflerin kapanmasını, dolayısıyla gaz akışının kesilmesini sağlar.
· LPG tank iç basıncının artarak yaklaşık 27 bara ulaşması durumunda, basınç valfi açılarak gazın emniyetli bir şekilde araç dışına tahliye edilmesini sağlar. Bu durum özellikle bir kaza sonrası oluşabilecek bir yangın durumunda LPG tankının patlamasını önlemek ve LPG gazının kontrollü bir şekilde yanmasını sağlamak içindir. Bu yolla tankın patlama riski asgari düzeye indirilmektedir. (Tankın patlaması kontrolsüz bir yanmaya ve tank parçalarının büyük bir alana yayılmasıyla çok daha fazla zarara neden olacaktır).
· Yeni sistemlerde, tankın yangına maruz kalması ve tank yüzey sıcaklığının yaklaşık 120°C ulaşması durumunda sıcaklık emniyet valfi devreye girerek gazın tanktan tahliye edilmesini, dolayısıyla gazın kontrollü olarak yanmasını ve tankın patlama riskinin asgari düzeye inmesini sağlamaktadır.
· Sistemin hedeflenen emniyet kurallarına uygunluğu, yanma ve patlama dayanım testleri ile doğrulanmaktadır.
· Tank bağlantılarının ve tank yerinin uygunluğu, uzun mühendislik çalışmaları ile belirlenmekte ve çarpışma testleri ile doğrulanmaktadır.
· Elektrik tesisatlarının fabrikasyon üretimi ile oluşabilecek kısa devre, ark vb. olumsuz koşulların ortadan kaldırılması hedeflenmektedir ve yapılan elektro manyetik uyum (EMC) ve banko testleri ile de uygunlukları doğrulanmaktadır.
· Motor bölmesi yerleşimi, gaz borularının geçiş yerleri uzun çalışmalarla belirlenmekte ve uygunlukları yapılan uzun yol testleri ve banko testleri ile doğrulanmaktadır. Bu yolla kullanım anında risk yaratabilecek etkenler belirlenerek çözümlenmektedir.
3) Üretici Firma Haricinde Takılan LPG Tanklarının Denetlenmesi Nasıl Ve Kim Tarafından Yapılıyor Ve Denetimler Yeterli Mi?
Mevzuat gereği sonradan dönüşümlerle takılan tüm LPG tanklarının ECE R67 standardına göre onaylı olması gerekmektedir.
Resmi prosedür olarak araçların LPG dönüşüm tadilat projelerinin onay işlemleri Sanayi ve Ticaret Bakanlığı yetkilendirmesi ile MMO tarafından; LPG tanklarının sızdırmazlık kontrolleri TSE, MMO veya Otomotiv Ana Bilim Dalı olan üniversiteler tarafından yapılmaktadır. Bu açıdan LPG tanklarının ECE R67 onaylı olduğu Makine Mühendisleri Odası ve daha sonra da yıllık muayenelerde Fenni Muayene İstasyonları tarafından denetlendiği söylenebilir, fakat denetlemelerin yeterli derecede yapılamadığı bilinmektedir.
4) Standart Veya Kural Dışı LPG Dönüşümleri İçin Bir Yaptırım Var Mı?
Öncelikle standart veya mevzuat dışı LPG dönüşüm projesinin en başta onay almaması gerekir, bir şekilde onay alınarak yapılmış bir tadilatın standart veya mevzuat dışı olduğunun veya projesiz dönüşüm yapılmış olduğunun tespiti durumunda ise resmi yaptırım sadece aracın trafikten men edilmesi olarak görünmektedir. LPG donanımı sökülen araçlar trafiğe tekrar dönmekte ve herhangi bir cezai yaptırım bulunmamaktadır.
5) LPG'li Araç Üretiminin Denetlemesi İçin Neler Yapılmalı?
LPG'li araç fabrikasyon üretimi ile sonradan LPG dönüşümü yapılması farklı uygulamalardır. LPG'li araç üretimi uzun mühendislik ve projelendirme çalışmaları ve kapsamlı güvenlik testleri neticesinde, seri imalat kalite güvence sistemleri ile yapılmakta ve LPG sistemi de araç garantisi kapsamında değerlendirilmektedir. Diğer yandan sonradan yapılan dönüşümlerde, yukarıda belirtilen kapsamlı çalışmalar yapılmamakta ve araç üretici garantisini yitirmektedir. Oysa yakıt sistemi değişiminin, mutlaka uluslararası teknik kurallara göre uygulanması gereklidir.
LPG dönüşümlerinin denetlenmesi için:
· Dönüşüm projelerini inceleyen ve onaylayan kişilerin uzmanlık seviyelerinin ve tecrübelerinin arttırılması,
· Dönüşüm yapılan her aracın tadilat sonrası trafiğe tescil öncesi, projesine, teknik mevzuata ve ECE R-67 Regülasyonuna uygunluğunun belli kontrol listeleri ile tetkik edilmesi,
· Dönüşüm yapılmış araçların her yıl yapılan fenni muayenelerinde de özellikle LPG sisteminin teknik mevzuat ve ECE R-67 regülasyonuna uygunluk açısından ayrı teknik incelemesinin yapılması,
· Genel trafik denetimlerinde de araçlarda kaçak dönüşüm olup olmadığı ile ilgili kontrollerinin arttırılması,
· Dönüşümlerde araç üreticisi firmanın uygunluk onayının aranması,
· Bunlara ek olarak, halen mevzuatımıza girmemiş olan ECE R115 LNG ve CNG retrofit sistemleri regülasyonunu da yürürlüğe girmesi gerekmektedir. Bu regülasyon ile takılacak sistemlerin kit olarak, montaj talimatı ve emisyon testi ile belli araçlar için spesifik olarak onayı öngörülmektedir. Bu mevzuatın zorunlu olarak uygulamaya girmesi ile uygulamada etkinlik sağlanabilecektir.
OSD teknik uzmanları ile, uluslar arası ilgili teknik mevzuatının Türkiye'de de devreye alınması için çalışmalara öncülük etmiş ve teknik mevzuatın yayınlanması için resmi kurumlarla birlikte çalışmalar yürütmüştür.
(ALINTIDIR ) Kaynak e-otoservis
.