Fiorino Nemo Bipper | Forum


Ototmotiv deyimleri; neyi, nasıl anlamalıyız
Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5


Konu: 11
Mesaj: 552
Cinsiyet: Erkek
Kıdem: 26-11-2010


güzel fikir eminim admin dikkate alır

Cevapla
.
Konu: 451
Mesaj: 2,197
Cinsiyet: Erkek
Kıdem: 29-11-2010

(28-02-2011, Saat:16:56)sfr2001 Adlı Kullanıcıdan Alıntı: güzel fikir eminim admin dikkate alır

inşallah yanlız bir kaç güne daha ihtiyacım var toparlayabilmem için.. Konuların sonuna geldiğimde Serkan kardeşimle görüşerek halletmeye çalışacağım.. İyi forumlar..cool

Cevapla
.
Konu: 451
Mesaj: 2,197
Cinsiyet: Erkek
Kıdem: 29-11-2010

M kategorisi araçlar:

En az dört tekerlekli, motorlu yolcu taşıma amaçlı araçlardır.

M1 kategorisi araçlar:

Sürücü dışında en fazla sekiz kişilik oturma yeri olan, yolcu taşımaya yönelik motorlu araçlardır.

M2 kategorisi araçlar:

Sürücü dışında sekizden fazla oturma yeri olan, yolcu taşımaya yönelik ve azami kütlesi 5 tonu aşmayan, motorlu araçlardır.

M3 kategorisi araçlar:

Sürücü dışında sekizden fazla oturma yeri olan, yolcu taşımaya yönelik ve azami kütlesi 5 tonu aşan, motorlu araçlardır.

M85:

Özel olarak dizay edilmiş benzinle ya da % 85'e kadar methanol (M85) ile karıştırılmış olan esnek yakıtlı araçların (flexible fuel vehicles - FFV) kullanıldığı bir yakıttır.

MacPherson Süspansiyon Sistemi:

MacPherson süspansiyon sistemi, özellikle performans amaçlı otomobillerde kullanılan bir süspansiyon sistemi. MacPherson süspansiyonun başlıca avantajları sadeliği ve kompakt boyutlarıdır. Bağımsız tekerlekler sayesinde tüm lastik hareketlerinin daha hassas kontrolüne imkan vererek darbeleri ve titreşimleri emer ve konforu artırır. Yazım olarak McPherson mı yoksa MacPherson mı? Doğrudur. Aslında literatürde her iki yazımla da karşılaşılabilmektedir. Ancak en doğru yazım "MacPherson"dur. Bu süspansiyon sistemi Earle S. MacPherson tarafından geliştirildiği için bu isimle anılmaktadır.

Maksimum frenleme ivmesi:

Maksimum frenleme ivmesi sürücünün yeteneğine, lastik tekerleklerle yol arasındaki kuvvet bağlantısına ve fren kuvvetlerinin akslara dağılımına bağlıdır.

Malzemede Yorulma Olayına Etki Eden Faktörler:

Malzeme cinsi, bileşimi ve yapısı, yüzey özellikleri, çentik, gerilme, korozyon, sıcaklık ve frekans (deney hızının) etkileri gibi faktörler yorulma olayına etki eden faktörlerdendir.

Manüel Şanzımanda Vites Değiştirmek:

Güç bağlantısı debriyaja basmak suretiyle kesintiye uğrar. Vites değiştirme işlemi sırasında dişliler farklı devirlerde döndüklerinden, senkronize edilirler, yani aynı devire getirilir.

Manyetik yakıt tasarruf cihazı:

Manyetik yakıt tasarruf cihazı, yakıt hortumu üzerine takılarak, takılı bulunduğu alanda çembersel ve dairesel bir manyetik alan meydana getirir. Manyetik akım sayesinde benzin hortumundan geçen benzin akışı, kontrol altına alınmaktadır.

MAP sensör:

Havanın basıncı ve sıcaklığı göz önüne alınarak, havanın yoğunluğu hesaplanır. Böylece, geçen havaya ne kadar yakıt püskürtüleceği tespit edilir. Motor çalışmazken sensör içindeki diyafram, atmosfer basınç değerine bağlı olarak eğilir. Kontak "Marş" konumundayken atmosfer basıncı hakkında bilgi alınır. Motorun çalışmasıyla, oluşan vakum; mutlak basınç sensörünü etkileyerek manifold içerisindeki hava basıncı kesin olarak hesaplanır. Manifoldu mutlak basınç sensörünün (MAP sensörü) konumlandırılmasında yaygın uygulama emme manifolduna montedir.

Mavi Katkı/AdBlue:

SCR sisteminde kullanılan AdBlue yüzde 31.5 üre ve yüzde 68.5 sudan oluşuyor. Kozmetik, ziraat ve ecza endüstrisinde kullanılan zehir etkisi bulunmayan bir madde olan AdBlue'nun tüketimi Euro normlarına göre ayarlanabiliyor. Örneğin; Euro 4 için 60 litrelik AdBlue deposu ile 6.600 km yol kat edilebilirken, Euro 5 normlarına uyabilmek için aynı miktardaki AdBlue ile 4 bin kilometre yol gidilebiliyor. Seyir halinde AdBlue deposunun boşalması durumunda motorun çalışmasında herhangi teknik bir sorun yaşanmıyor, sadece Euro normları yerine getirilemiyor.


MCP (Mechanisme Controle Pilote ya da driver control mechanism):

Geleneksel bir otomatik vites kutusu değildir fakat otomatik işletilen kavramalı (robotically operated clutch) standart bir 6 vitesli manüel vites kutusudur.

MCP şanzıman:

Fransızların robotize olarak adlandırdığı otomatikleştirilmiş


McPheson süspansiyon:

McPheson süspansiyonda helisel yayın üst parçası otomobilin şasisi tarafından, alt parçası ise direksiyon sisteminin döner aksını oluşturan amortisör gövdesi üzerindeki yay tablası tarafından desteklenir. Tüm sistem -amortisör ve helisel yay- üstte bir bilyeli yatak ile ve altta aks kolu bilyesi vasıtasıyla döner.


Mekanik fren zayıflaması:

Mekanik fren zayıflaması, sıcaklığa bağlı olarak gelişmektedir. Kampananın fiziksel değişime uğraması mekanik fren zayıflaması olarak kabul edilmektedir. Kampanalı frenlerde, kampananın sıcaklık etkisiyle genleşmesinden dolayı oluşan bir fren zayıflaması çeşididir. Bu genleşme fren pabuçlarının strokunu da arttırmaktadır[8]. Bunun sonucu olarak normal sıcaklıkta balata-kampana teması bütün yüzey boyunca iken ısınma sonucu balatanın orta bölgelerine kaymakta ve iç çevrim oranı azalmaktadır. Böyle aşırı bir ısınma sonrasında bu defa kampana pabuçtan daha hızlı soğumakta ve temas balatanın uç bölgelerine kaymaktadır. Bu durum ise iç çevrim oranının yaklaşık olarak % 40'ı kadar artmasına yol açmaktadır.


Mekanik verim:

Karışımın silindirde yanması sonucu; oluşan güç, iç güçtür. Bu güç, krank milinden alınan çıkış gücünden daima büyüktür. Mekanik verim, silindirler içinde elde edilen gücün yüzde olarak ne kadar harcandığını ve faydalı güce dönüştüğünü gösteren bir verimdir.


Merdiven tipi kar zincirleri:

Merdiven tipi zincirler, lastiğin tabanını dikey olarak kestiği için daha fazla sarsıntıya sebep olur. Ayrıca yandan kaymalarda yeterli güvenliği sağlayamamaktadır. Fren yapıldığında lastik zincirin üzerinde değilse, otomobilin durma mesafesi de uzayabilmektedir.


Merkezcil kuvvet:

Bir kütle, dairesel bir yörünge üstünde hareket ettiğinde, merkezkaç ve merkezcil kuvvetler ortaya çıkar. Bir ipin ucuna bağlanan taş, bir eksen çevresinde döndürülürse, yörüngeye teğet doğrultuda fırlayıp kaçmaya çalışır. Taşı sürekli olarak yörünge dışına kaçmaya zorlayan bu kuvvete, merkez kaç adı verilir. Taşın merkezkaç kuvvet etkisinde kalıp uzaklaşmasını önleyen ve onu yörüngede tutan kuvvetse, merkezcil kuvvet diye adlandırılır. Merkezkaç ve merkezcil kuvvetlerin şiddetleri aynı, yönleri terstir ve her zaman ikisi birlikte bulunur.


Merkezkaç Kuvvet:

Dairesel hareket sistemlerinde yani dönen sistemler için başlangıçta duran bir cisim harekete başladığında dışa doğru kayma eğilimi gösterecektir. Yani cisim merkezden dışa doğru bir ivme kazanacaktır. Newton'a göre bu cisme ivmenin yönünde (dışa doğru) bir kuvvet etki ediyor olması gerekir. İşte gerçekte olmayan bu kuvvete merkezkaç kuvveti diyoruz.


MMT:

MMT, Multi Mode Transaxle (Otomatikleştirilmiş manüel şanzıman)'ın kısaltmasıdır. MultiMode şanzımanın MultiMode özelliği manüel şanzımanın sürücüye sağladığı üstün kontrolle, otomatik şanzımanın pratikliğini bir arada sunuyor. Bu özellik sayesinde otomatik debriyaj kontrolüyle birlikte istediğiniz vitesi seçebilir veya tam otomatik seçeneği kullanabilirsiniz. Otomatik debriyaj kontrollü MultiMode şanzıman istediğiniz zaman otomatik veya manüel vitesten diğerine geçmenize olanak tanıyor. MultiMod üç ayrı modda çalışıyor: Manüel vites için "M", otomatik vites için "E" ve daha hızlı değişen otomatik vites için de "Es" modunu seçebilirsiniz.


Modifiye (Tuning):

Modifiye kelimesi tek başına moda sokulmuş, moduyla oynanmış, şekli değiştirilmiş manasına gelir. Tuning ya da diğer adıyla modifiye denince akla ilk gelen motorda güç ve moment artırımı, fren sistemini güçlendirmek, kabin ve karoserde bir takım değişiklikler yapmaktır.


Monograde yağlar:

Tek dereceli (monograde) yağların viskozitesi, düşük veya yüksek, tek bir sıcaklık derecesinde belirlenmiş yağlardır.


Monokok gövde:

Dış gerilmeli kabuk yapılar Japonya'da benimsendikten sonra "monokok" terimi popüler olmaya başladı. Monokok yapılar; nispeten hafif ağırlıkları, yüksek verimlilikleri, değişikliklere iyi uyum göstermeleri, yüksek mukavemetleri ve rijitlikleri gibi avantajlara sahiptir.


Montaj gerektirmeyen alarm sistemleri:

Araç elektrik tesisatına bağlanmadığı için, bu tip alarmlar araç kapılarını kilitleme, sinyalleri yakma gibi özelliklere sahip değildir. Genellikle darbe sensörü ve bazılarında da iç koruma sensörü vardır. Sirenleri de içlerindedir.


Moped:

Silindir kapasitesi 50 cc'den ve azami tasarım hızı 45 km/saatten fazla olmayan içten yanmalı bir motora sahip iki ya da üç tekerlekli araçtır.


Motion Adaptive EPS:

Bu sistem herhangi bir stabilite kaybında sürücüye, direksiyonu hangi yöne çevirmesi gerektiğini bildiriyor. Daha doğrusu direksiyona uygulanan çok hafif bir güç ile stabilitenin sağlanması için gerekli döndürme hareketi başlatılmış oluyor. Bu sistem VSA (ESP) ile birlikte sürüş güvenliğini sağlama görevini üstleniyor.


Motor Elektronik Lambası:

Gösterge panelinde normalde emisyonla ilgili arızalarla alakası olmayan motor elektronik veya immobilizer sistemi arızalarını gösteren lambadır.


Motor faydalı gücü:

Faydalı güce aynı zamanda efektif güç ve fren gücü de denir. Bu güç, motorun gerçek gücüdür. Silindirler içinde elde edilen iç güçten, motorun çalışması için harcanan gücün çıkarılmasından sonra, motorun volanından veya kasnağından ölçülen bir güçtür


Motor freni:

Uzun bir yokuş aşağı sürüşte, motor kompresyonunun frenleme etkisinden yararlanmak için; otomatik şanzıman için, yerine göre "3", "2" veya "1" konumu seçilir. Motor freni, en çok 1. viteste etkilidir. Normal motor frenleme etkisi elde etmek için, "3" ya da "2" konumu seçilir. Daha yüksek frenleme etkisi için "1" konumu seçilmelidir. Manüel şanzımanda, vites küçültme sıralı bir düzende yapılmalıdır. Manüel şanzımanlı araçlarda, aynı anda iki veya daha fazla vites atlatılmamalıdır. Bu şekilde; aracın şanzımanı zarar görmez. Uzun yokuş aşağı inişlerde -dağ yolları gibi- motor kompresyonunun kullanılması, aracınızın frenlerinin ömrünü artırabilir.


Motor frenini kullanmak:

Acil frenler dışındaki yavaşlamalarda frenleri kullanmak yerine motorun kompresyonundan yararlanmak gerekir. Burada özellikle arkadan itişli araçlarda, ani vites küçültmelerden kaçınılması gerekir. Kaygan yollarda ve virajlarda frenleme: Kaygan yollarda ve virajlarda fren yapmaktan kaçınılmalıdır. Aracın hızı viraja gelmeden düz alanda düşürülmelidir. Çok kaygan yollarda özellikle yokuş aşağı inişlerde aracın hızı ve vitesi o şekilde seçilmelidir ki, gaz pedalı bırakıldığında araç blokajsız yavaşlamalı ve gaza basıldığında patinajsız hızlanmalıdır.


Motor iç gücü:

Silindirlere girmiş olan karışımın yanması ile meydana gelen ısı enerjisinin mekanik enerjiye dönüşmesi, motorun silindirleri içinde olmaktadır. Motorun silindirleri içinden veya piston üzerinden alınan güce iç/indike güç denir.


Motor karakteristikleri

Benzin motorlarında gaz kelebeğinin, dizel motorlarında pompa kramayerinin konumunun; ayrıca motor yağ ve soğutucu akışkan sıcaklıklarının sabit tutulduğu deney şartlarında krank mili devrine bağlı olarak güç, tork ve yakıt sarfiyatı değişimlerine motor karakteristikleri denir.


Motor karakteristiklerinin değerlendirilmesi:

Motor karakteristiklerinin değerlendirilmesinde tam teşekküllü bir motor dinamometresi gerekir. Motorun; güç, moment ve özgül yakıt sarfiyatı ölçülmeli ve bu test esnasında beş gaz ölçen egzoz emisyon testinin de gerçekleştirilmesi gerekir.


Motor kontrol lambası (Engine check lamp):

Motor kontrol lambasının diğer bir adlandırması da arıza gösterge lambasıdır (malfunction indicator lamp). Bu kontrol lambası, elektronik emisyon kontrolüne sahip araçlarda kullanılmaktadır. Lamba, kontak anahtarı "ON" ya da "START" konumuna getirildiğinde yanar ve motor çalıştığında söner. Eğer motor kontrol lambası motor çalışıyorken yanarsa emisyon kontrol sisteminde bir arıza var demektir. Arızanın giderilmesi için aracınızı yetkili servise götürünüz. Bu bağlamda şunu belirtelim ki arıza lambası yanıyorken aracın kullanılmaya devam edilmesi aracın sürüm sisteminde kalıcı bir hasara yol açabilir ve bu durum yakıt tüketimini ve sürüşü etkileyebilir.


Motor torku:

Motor torku devir yükseldikçe belli bir devire kadar artar ve bu devirden sonra, motor devri arttırılmaya devam edilirse tork azalmaya başlar. Bunun nedeni, hacimsel verimin azalmasıdır. Yani yüksek devirlerde motorun nefes alma kabiliyeti düşer. Yakıt tüketiminin minimum olduğu nokta optimum tork ve güç aralığıdır.


Motor Yağı Ömür Sistemi:

Motor yağı ömür sistemi motor yağının ve filtrenin, araç kullanımına dayanarak ne zaman değiştirilmesi gerektiğini hesaplar. Motor yağının her değiştirilmesinde, bir sonraki yağ değişiminin ne zaman yapılması gerektiğinin hesaplanabilmesi için sistemin her yağ değişiminde sıfırlanması gerekir.

Motor yağı:

Piston ve silindir arasında segmanlar vasıtasıyla yağ filmi oluşturarak sürtünmeyi en aza indirmek ve metal yüzeylerin aşınmalarını azaltmak, kompresyon kaçağının önlenmesine yardımcı olmak, yataklar ve muylular arasındaki boşluk nedeniyle meydana gelebilecek vuruntuyu yok ederek gürültü ve sesleri azaltmak. Motor çalışmaya başladığı zaman motor yağı çok hızlı bir şekilde dolaşım halinde bulunur. Devridaim edilen yağ, parçaların ısısını da alarak kartere döner. Karterin hava akımı ile temas eden dış yüzeylerinden ısıyı havaya iletir ve normal çalışma sıcaklığını korur.


Motor yağının görevleri:

Genel olarak üç görevi vardır. Yağlama, soğutma ve temizlik görevi.


Motor yükü:


Emme manifoldu basıncı direkt olarak motor yükü ile ilişkilidir. Motor yükünün (Engine load) hesaplanması için elektronik kontrol modülü (ECM) emme havası basıncını bilmelidir. Bu durum ne kadar yakıtın püskürtüleceği ve diğer fonksiyonların hesaplaması için gereklidir. Havanın basıncı ve sıcaklığı göz önüne alınarak, havanın yoğunluğu hesaplanır. Böylece, geçen havaya ne kadar yakıt püskürtüleceği tespit edilir.


Motorlarda Downsizing Uygulamaları:

Etkin enjeksiyon stratejileri ile üretilen bu motorlarda; genellikle turbo, kompresör, turbo+kompresör veya aşırı doldurmalı değişken sıkıştırma oranlı uygulamalar kullanılmaktadır. Küçük hacimli, yüksek performanslı motor uygulamaları; daha güçlü, daha tutumlu ve daha çevreci motor konseptinden doğmuştur. Bu felsefe ile üretilen motorlar, daha az pompalama ve sürtünme kayıplarına sahiptir. Ayrıca mümkün mertebe en küçük toplam silindir hacminden hem yüksek güç hem de tork üreten ve buna karşılık daha az yakıt tüketimi gösteren uygulamalardır.


Motorun boğulması (Flooded engine):

Soğuk iklim şartlarında motorun birkaç marş işleminde çalışmaması durumunda motor boğulabilir. Motorun boğulması silindirlere aşırı derecede zengin yakıt hava karışımı dolması olayıdır.


Motorun Güç, Tork ve Yakıt Tüketiminin Değerlendirilmesi:

Motorun; güç, tork ve özgül yakıt sarfiyatını ölçerken tam teşekküllü bir motor dinamometresi ve bu test esnasında beş gaz ölçen egzoz emisyon test cihazı ile testlerin gerçekleştirilmesi gerekir.


Motorun Hava Kapasitesi:

Motorun hava kapasitesi kütlesel hava debisi veya birim zamanda motora (silindirlere) giren taze hava miktarı olarak tanımlanmaktadır. Motorun ürettiği güç kullanılan hava miktarına bağlıdır. Motorun devir sayısı arttığında ventüriden geçen hava miktarı artmakta bu nedenle motorun ürettiği güç de artmaktadır.


Motorun yağ tüketimi:

Araçtan araca ve kullanım koşuluna bağlı olarak değişmekle birlikte bazı araçlarda normal sürüş koşullarında 1500 km'de maksimum 1 litre, zor sürüş koşullarında 1000 km'de maksimum 1 litre yağ tüketimi olabilmektedir.


Motorun yakıt ekonomisi:

Motorun yakıt ekonomisi için devir, tork ve güç ilişkisi incelenmelidir. Ancak motor araçla kombine edildiğinde vites değişim anının seçimi de sürüş açısından yakıt ekonomisini etkileyen önemli bir faktördür.


Motosiklet:

Silindir kapasitesi 50 cc'den ve/veya azami tasarım hızı 45 km/saatten fazla olan içten yanmalı bir motora sahip, sepetli veya sepetsiz, iki tekerlekli araçtır.


MSR (Engine drag torque regulation:):

ASR'nin tamamlayıcı unsuru olan bu sistem, ani vites düşürmelerde devreye girerek motora tork kazandırmakta, özellikle düşük yol tutuşu şartlarında aracın dengesinin bozulmasına sebebiyet verebilecek çekiş tekerleklerinin aşırı sürüklenmesini önlemektedir.


Multigrade yağlar:

Multigrade yağlar, çok dereceli yani dört mevsim kullanılan yağlardır. Hem düşük hem de yüksek sıcaklık gereksinimlerini aynı anda karşılayan yağlar diye tanımlanır. Bu durum, sıcak yazların ve sert kışların hüküm sürdüğü ülkelerde araç kullanan sürücülerin, tüm yıl boyunca kullanmak için çok dereceli yağları seçmesini sağlamaktadır.


Multi-link arka aks:

Arka aksın tasarımı, bir otomobilin kullanım karakteristiklerini belirleyen en önemli faktörlerden birisidir. Hem fevkalade kullanım dinamizmi, hem de en üst düzeyde güvenlik ve konfor için çok noktadan bağlantılı (multi-link) arka aks tasarımı kullanılmaktadır.


MultiMode (M/M):

Otomatik debriyaj kontrollü MultiMode (M/M) özelliği düz veya otomatik vites arasında seçim yapmanıza olanak tanıyor. MultiMode üç ayrı modda çalışıyor: düz vites için "M", otomatik vites için "E" ve daha hızlı değişen otomatik vites için de "Es" modunu seçebilirsiniz.


Multimode (MM) otomatikleştirilmiş manüel şanzımanda debriyaj durumu:

Bu şanzımanlarda klasik debriyaj sistemi bulunmamaktadır. Bunun yerine kavramasız sıralı otomatik ya da manüel vites değişimi seçeneği bulunmaktadır. Vites değişimleri, elektrikli step motorlarla ve otomatik bir kavramayla işletilmektedir.


MultiMode şanzıman:

1.0 ve 1.4 D-4D Terra, 1.3 Sol ve Sol Special modellerinde sunulan, MultiMode özelliği manüel şanzımanın sürücüye sağladığı üstün kontrolle, otomatik şanzımanın pratikliğini bir arada sunuyor. Bu özellik sayesinde otomatik debriyaj kontrolüyle birlikte istediğiniz vitesi seçebilir veya tam otomatik seçeneği kullanabilirsiniz. Otomatik debriyaj kontrollü MultiMode şanzıman istediğiniz zaman otomatik veya manüel vitesten diğerine geçmenize olanak tanıyor. MultiMod üç ayrı modda çalışıyor: Manüel vites için "M", otomatik vites için "E" ve daha hızlı değişen otomatik vites için de "Es" modunu seçebilirsiniz.


Multi-mode şanzımanlı aracın kullanılması:

Multi-mod şanzımanda E konumu otomatik sürüş modudur. Gaz pedalı ve araç hızına göre en uygun vites seçimi otomatik olarak yapılır. R geri vites konumudur. N boş ya da aracı çalıştırma modudur. M ise manüel sürüş modudur. M'de vites konumu manüel seçilir. Bununla birlikte araç hızına göre vites otomatik olarak küçültülür. Vites büyütme, sürücünün deneyimi ile ya vites kolundan ya da direksiyondaki kulakçıklardan yapılır. Es (easy sport) modu seçimi sadece E vites kademesinde yapılabilmektedir. Şanzıman E kademesinde iken Es düğmesine basılırsa araç daha iyi bir performans ve daha seri bir hızlanma sağlar. Yakıt ekonomisi için Es modu iptal edilmelidir. Vites kolu, E ya da E konumu ile Es düğmesine basılı ise geçici olarak vites değiştirmek için direksiyondaki vites kulakçıkları kullanılabilir. Vites seçildiğinde göstergede vites konumu gözükür. E modunda direksiyondan vites değiştirme kulakçıkları kullanıldığında ya da M modunda vites küçültmede, güvenlik ve sürüş performansı için bazı kısıtlamalar olabilir. Bazı durumlarda vites kolu ya da direksiyondan vites değiştirme kulakçıkları kullanılsa dahi vites küçültme mümkün olmayabilir. Bu durumda iki kere uyarı sesi, duyulur.


Multi-mode şanzımanlı araçlarla yokuşta kalkış:

Yokuşlarda E modunda iken 2 saniye içinde kalkılabilirse kaydırma olmaz. Ancak 2 saniyede kalkılamazsa bir miktar geri kayma yaşanabilir. Bunu önlemek için el freni kullanılmalıdır. Yokuşta vites kolu manüel moda alındığında 1. viteste kaydırmadan kalkılır. Genel olarak şehir içinde çok dur-kalklı durumlarda manüel kullanım ekonomi sağlar. Multi-mod şanzımana sahip araçlarda, aracı yokuş yukarı tutmak için gaz pedalını ya da kalkış destek sistemini kullanmayınız. Aksi takdirde debriyaj zarar görebilir.


Multitronic:

Multitronic kademesiz bir şanzımandır. Düz şanzımanın dinamizmini ve ekonomisini otomatik şanzımanın konforu ile birleştirir. Kademesiz güç aktarımı sayesinde ve sürüş şartlarına uyum sağlama kumandası ile multitronic daima en yüksek torkun olduğu devir aralığına kullanır.

Alışılagelmiş otomatik şanzımanlara kıyasla multitronic daha iyi bir hızlanma sağlar. Kuvvet aktaran çelik bir baklalı zincir (çekiş zinciri) varyatör denen iki değişken konik disk çifti arasında yağ banyosunda çalışır.
Her iki konik çark yüzeyinin yakınlaştırılması veya uzaklaştırılması suretiyle plakalı zincir, konik disk çiftlerinin daha içinde veya daha dışında çalışır ve her seyir durumunda kademesiz olarak motorun azami değerinden yararlanılmasını sağlar.

Konik yüzeylerin hareketi hidrolik olarak ve farklı sürüş programları yardımıyla yapılır. Bu sırada hidrolik bir tork algılayıcısı plakalı zincirin daima doğru şekilde gerdirilmiş olmasını ve torku kademesiz olarak aktarmasını sağlar. Hidrolik lamelli kavrama elektronik kumandası sayesinde daha fazla seyir konforu ve hızlı tepki sağlar.

Ayrıca düşük bir yakıt tüketimine katkı sağlar. Zira sürücü örneğin trafik ışıklarında beklerken frene bastığında elektronik olarak, motorun ve şanzımanın ayrılması suretiyle sürtünme momentini azaltır. Şanzıman muhafazasındaki elektronik-hidrolik kumanda ünitesinde sürücü, motor ve araçtan gelen tüm etki değişkenleri bir araya gelir.

Böylece DRP dinamik ayar programı örneğin gaz pedalının konumundan veya hareketinden sportif yada ekonomik sürüş yapılacağını algılar. Tiptronic şanzımanda olduğu gibi manual bir müdahale mümkündür ki o zaman vites azami yedi seyir kademesine geçirilebilir.



N kategorisi araçlar:

En az dört tekerlekli, motorlu yük taşıma araçlardır.


N1 kategorisi araçlar:


Azami kütlesi 3.5 tonu aşmayan, motorlu yük taşıma araçlarıdır.



N2 kategorisi araçlar:

Azami kütlesi 3.5 tonu aşan, 12 tonu aşmayan, motorlu yük taşıma araçlarıdır.


N3 kategorisi araçlar:

Azami kütlesi 12 tonu aşan, motorlu yük taşıma araçlarıdır.


Nanoteknoloji:

Nano sözcük olarak, bir fiziksel büyüklüğün bir milyarda biri anlamına gelir. Bir nanometreyse, metrenin bir milyarda birine eşit bir uzunluk birimi. İnsan saç telinin çapının yaklaşık 100.000 nanometre olduğu düşünülürse ne kadar küçük bir ölçekten bahsedildiği daha rahat anlaşılır. Bu disiplinin otomotiv sektörüne yansıması; boya, motor parçalarında, malzeme ve sürtünme odaklı çalışmalar, yakıt katkı maddeleri, otomobil camları, egzoz filtre teknolojisi, dikiz aynaları, hidrojenin depolanması ve yakıt hücreleri, sensör uygulamaları, optoelektronik aygıtlar (örneğin, kuantum noktacık katkılı organik LED [light emitting diode / ışıldayan diyot]) ve karbon nanotüplerin otomobil lastiklerinde kullanılması gibi çalışma konularında yaygın olacaktır.


Net güç:

Net güç, teçhizatlı motorun standart ortamda ve muayyen bir sayısındaki çıkış gücüdür (Birimi kW'dır).


Newton'un ikinci hareket yasası:

Newton'un ikinci hareket yasasına göre; bir cisme etki eden kuvvet, o cismin kütlesi ile kuvvetin oluşturduğu ivmenin çarpımına eşittir. Burada ivmenin yönü, kuvvetin yönüyle aynıdır. Dolayısıyla, taşı etkileyen merkezcil kuvvet, taşın kütlesi ile merkeze doğru olan ivmenin çarpına eşittir.


Nitro'nun Dört Tekerlekten Çekiş Sistemi:

Tüm Nitro modellerinde standart dört tekerlekten çekiş sistemi bulunmaktadır. "Shift on the fly" yarı zamanlı dört tekerlekten çekiş sistemi 2.8 lt Dizel ve 3.7 lt Benzinli motorlarla beraber standart olarak sunulmaktadır. 4.0 lt Benzinli motora sahip Nitro modellerinde ise dört tekerlekten herhangi birisine ihtiyacınız olduğu yerde ve zamanda maksimum tutunma için gücü yönelten tam zamanlı dört tekerlekten çekiş sistemi bulunur





OBD (On Board Diagnostic) Sistemi:

Bilgisayar hafızasında bulunan arıza kodları vasıtasıyla muhtemel hata alanını tanımlayabilen, emisyon kontrolü için kullanılan araç üzerindeki teşhis sistemini,


OHC:

OHC, Over-Head Camshaft'ın baş harflerinden oluşturulmuş bir kısaltmadır. Türkçeye "üstten kam mili" uygulaması olarak çevrilebilir. Motorun üst kısmında emme ve egzoz supaplarını çalıştıran kam mili uygulamasıdır.


OHV Tip (Over-Head Valve - Üstten Supaplı):

Eksantrik mili silindir bloğu içine, supaplar ise yanma odasının üstüne yerleştirilmiştir. Silindir kapağı basit bir yapıya sahip olmasına rağmen supap ile eksantrik arasında supap fincanı/iteceği, itici çubuk ve külbütör parmakları gibi pek çok parça bulunmaktadır.


Oksitleyici katalitik konvertör:

Bu sistem, egzoz gazları içindeki çevreyi kirleten maddeleri (karbon monoksit, yanmamış hidrokarbonlar ve partiküller) zararsız maddelere dönüştürür ve böylece, dizel motorun egzoz gazlarının duman ve kokusunu azaltır.


Oktan oranı:

Benzinli motorlarda, yakıtın kalitesi, oktan oranıyla belirlenir ve yakıtın kendiliğinden yanmaya direncini ifade eder. Oktan oranı, motor üzerinde dikkatle yapılan test ve kontrollerle belirlenir. Bir motorda kendiliğinden yanma; sıkıştırma oranı, hava/yakıt oranı, ateşleme zamanı, gaz ayarı, motor hızı, hava giriş ısısı ve yanma odası dizaynı gibi birçok parametreye dayanır.


Oktan Sayısı ile İlgili Gerçekler:

Yüksek oktanlı benzin, vuruntuya daha dirençlidir. Eğer motorunuz düzgün çalışıyorsa ve vuruntu gibi sorunları yoksa daha yüksek oktanlı bir benzin türüne geçmenize gerek yoktur. Eğer motorunuzda vuruntu veya aşırı ses var ise bunun sebebi mutlaka benzin olmak zorunda değildir. Bu sorunlar motorun elektronik kontrol sisteminden, ateşleme zamanından v.s. kaynaklanıyor da olabilir. 150.000 - 200.000 km kat etmiş benzinli araçların motorların yanma odalarında biriken karbon, silindir içi basıncının normalden yüksek olmasına sebep olarak vuruntu meydana getirebilir. Bu da yüksek kilometre yapmış motorlarda normaldir ve biriken karbonlar temizlenerek bu sorun giderilebilir. Günümüz otomobillerinin bir çoğu yakıt enjeksiyon sistemine sahiptir. Bu modern otomobillerin üreticisi, yüksek oktanlı yakıt kullanılmasını tavsiye etmediği sürece, yüksek oktanlı yakıtla çalıştırılmalarına gerek yoktur.


Oktan Sayısı:

Oktan sayısına benzinin vuruntu yapmama derecesi denebilir. Oktan sayısının artması yakıtın vuruntuya karşı mukavemetini de arttırır. Oktan sayısı benzin motorlarında kullanılan benzinler için en önemli özelliklerden biridir. Güçlü ve sıkıştırma oranı yüksek olan motorlar için yüksek oktan sayılı benzin gerekir.


Onay Kuruluşu:

Teknik servisleri görevlendiren, bir araç tipinin, sistemin, aksam veya ayrı teknik ünitenin tip onayından bütün yönleri ile sorumlu olan, onay belgelerini veren ve gerektiğinde geri alan, diğer onay kuruluşlarıyla muhatap olan ve bunlarla temasları yürüten, imalatçının üretim uygunluk düzenlemelerine uyup uymadığını belirlemekten sorumlu ve yetkili kurum veya kuruluştur.


OPC:

Opel Performance Center'ın kısaltmasıdır. Türkçeye Opel Performans Merkezi olarak tercime edilebilir. Opel'in performans tutkunlarını baştan çıkartacak araçlarını üreten merkezidir.


Ortalama yakıt tüketimi:

Şehir içi ve şehir dışı testlerinin kat edilen mesafe ölçüsüyle ağırlıklı ortalaması alınarak hesaplanmaktadır.

Otomatik mesafe ayarı:

Otomatik mesafe ayarı, adaptif hız kontrol (adaptive cruise control -ACC) sisteminin bir fonksiyonudur. Genellikle 30 km/s'den sonra aktif hale gelir. Trafiğin durumunu algılamak için aracın önüne bir radar sensörü takılmıştır.
Bu şekilde önde seyreden araçlar yaklaşık 150 m mesafeye kadar algılanabilmektedir. Sistem önde seyreden bir araca yaklaşıldığında aracın hızını otomatik olarak öndeki aracın hızına düşürür ve böylece yeterli emniyet mesafesi korunur.
Önde seyreden araç hızlandığında, otomatik mesafe ayarı da ayarlanan mesafeyi dikkate alarak tarafınızdan ayarlanan hıza kadar hızlanır. Şunu akıldan çıkarmamak gerekir ki; otomatik mesafe ayarı olan araçlardaki radar sensörlerin algılaması; yağmur, kar ve doludan olumsuz etkilenebilir.
Bu önde seyreden aracın yetersiz algılanmasına veya hiç algılanmamasına neden olabilir.


Otomatik vitesli araç nasıl kullanılır:

Otomatik şanzımanlı bir araçta, iyi performans için şu kurallara uyulmalıdır. Gaz pedalına basılıyken vites kolu P ve N konumundan başka bir konuma getirilmemeli. Araç hareket halindeyken P konumuna alınmamalı. R konumuna geçmeden önce araç tamamen durdurulmalı. Yokuş aşağı inişlerde araç kesinlikle boşa yani N konumuna alınmamalı. Otomatik şanzımanın yağ değişimi zamanlarına mutlaka uyulmalı, aksi taktirde yağ bozulacak ve bozulan yağ şanzıman performansında da düşüşe neden olacaktır.
Araç hızı 95 km'den fazlaysa vites manüel olarak 2 veya L'ye alınmamalı. L'deki sürüşlerde 50 km aşılmamalı.


Otomobil cam filmi:

Her markanın standart olarak kullandığı 3 tonlu cam film bulunmaktadır. Bunlar; yüksek performans (high performance) serisi, reflektif olmayan (non-reflekte) serisi ve güvenlik filmleridir.


Otomobil Üzerinde Oluşan Kaldırma Kuvveti:

Hızdaki artışa paralel olarak aracın üstündeki basınç düşer. Aracın üstünde oluşan basınç düşmesi aracın üst kısmında alçak basınç etkisi oluşturur. Bu etki oluşurken bir yandan da aracın altından giren hava aracı yukarıya kaldırmak için basınç uygulamaktadır. Bu kaldırma ve alçak basın kuvvetleri aracın tekerleklerindeki ağırlık kuvveti etkisini azaltarak kumandanın zorlaşmasına bilhassa viraj halinde aracın kolaylıkla savrulmasına ve hatta yerden havalanıp takla atmasına neden olur.


Otto Çevrimi (Benzinli Motor Çevrimi):

Bulucusu Dr. Nikolaus Otto'nun adına mal edilerek emme, sıkıştırma, güç/iş ve egzoz zamanlarından meydana gelen ve benzin motorlarında kullanılan çevrime verilen isimdir.


Oturuş Pozisyonu:

Belirli standartlara göre hazırlanmış şablonlar vasıtasıyla belirlenir. DIN 33408, koltuk yerlerinin ve yolcu alanlarının en iyi şekilde belirlenmesi ile ilgilenir.


Overboost fonksiyonu:

Kısa süreli güç beklentilerini karşılamak üzere turbo basıncının yükseltilmesidir. Peki bu nasıl sağlanıyor? Elektronik sistem, gaz pedalına basma hızından overboost ihtiyacını algılamaktadır.
Bu şekilde maksimum beş saniye süreyle ek tork ortaya çıkmakta ve bundan sonra kontrol ünitesi hatasız bir biçimde torku normal 230 Nm değerine dönecek şekilde düzenlemektedir.
Bu fonksiyon, sürücünün sollama işlemini hızlı ve güvenli bir biçimde tamamlamasına yardımcı olmaktadır.


Overdrive Vitesi:

Overdrive (Hız aşırma), ekonomi vitesi olarak ta adlandırılır. Overdrive kısaca düşük yakıt tüketimi sağlayan vites olarak tanımlanabilir. Genellikle araçların son şanzıman kademesi, aracın hızını artırmak için değil yakıt tüketimini düşürmek için tasarlanır.


Oversteering:
Aracın aşırı dönerlik durumunu ifade eder. Bu durumda, aracın yönlendirilen tekerleğinin sapmasını hız arttıkça geri almak gerekir. Aşırı dönerlik, aracın arkadan kayması olarak ta tanımlanabilir.


Ön düzen açıları:

Ön düzen açıları, araç yükünün tekerlek yatakları ve süspansiyona uygun şekilde dağılımını sağlamalıdır. Tekerleklerin yola teması, yol yüzeyine dik olmalıdır. Bu şekilde kararlı bir hareket ve iyi bir tutunma sağlanabilir. Bu amaçla tekerlek bağlantılarının, belirli açılarda tasarımları yapılmıştır.



Ön ısıtma(kızdırma ) sistemi:

Dizel motorlarda yanma olayı püskürtme ile başlayıp, pek çok sayıda parametrenin topluca etkisi altında cereyan eden ve gerçekte egzoz içinde bile kısmen devam eden karmaşık bir olaydır.

Yanma olayı üç ayrı safha halinde gerçekleşmektedir. Bunlar; tutuşma gecikmesi, ani yanma ve kumandalı (kontrollü) yanma safhalarıdır. Dizel motorlarında yanma olayının başlangıcı kendi kendine tutuşma ile sağlanmaktadır.

Reaktif bir karışım belirli bir basınç ve sıcaklığa ulaşıp bu şartlarda bekletilince bir süre sonra kendi kendine tutuşabilmektedir. Kontak anahtarı on konumuna getirildiğinde, dizel ön ısıtma sistemi uyarı ışığı yanar. Motor, ön ısıtma gösterge ışığı söndükten sonra çalıştırılabilir.


Ön tekerlek sensör sinyalinde hata olursa:

Anlık tekerlek hızının hesaplanabilmesi için, tekerlek devrine ait sinyallerin kontrol ünitesine gönderilmesi gerekir. Bu görevi tekerlek hız sensörleri yapar.

Tek hız sensörü hatasında; ABS ve EDL sistemi devre dışı kalır. Elektronik fren basıncı dağıtımı (EBD) işlevini devam ettirir. ABS uyarı lambası yanar. Şayet her iki hız sensöründe de hata olursa; ABS, EDL ve EBD sisteminin üçü de devre dışı kalır. ABS ve fren sistemi uyarı lambası yanar. Ancak aracın servis frenleri işlevini sürdürmeye devam eder.

Bu gibi durumlarda en kısa süre içerisinde ilgili aracın en yakın yetkili servisine gidilmelidir. Aracın ABS, EDL ve EBD gibi sistemleri devrede değilken aktif emniyet açısından aracınızı daha temkinli kullanmanız gerekir.


Önden çekişli araçlar:

Bir cismin kararlı, dengeli ve düzgün ilerlemesi istendiğinde onu itmek yerine çekmek düşünülür. Otomobil imalatçıları, araştırmalar sonunda önden çekişin üstünlüğünü kabul etmişlerdir. Transversal/Enine motorlar, araç eksenine dik olarak yerleştirilirler.

Motorun enlemesine yerleştirilmesi, motorun az yer kaplamasına ve yolcu bölümünün daha geniş imal edilmesine olanak verir.


Önden çekişli araçların üstünlükleri:

Aktarma organlarında daha az sayıda hareketli aksamın bulunması, otomobili boydan boya kat eden şaftın (kardan milinin) bulunmaması ve gücün naklinin kolay olması, oturma bölümünün daha geniş yapılabilmesi, vites kutusu ile diferansiyelin tek kutu içine yerleştirilmesi ile daha kompakt bir yapı ve yağlamanın daha kolay olması ve aracın ağırlığının azalması.
Ayrıca önden çekişli araçlarda, aracın virajlardaki savrulma davranışı ve normal sürüş koşullarındaki tepkileri daha kararlıdır.


Önden kayma:

Az dönerlik durumunda; hız arttıkça direksiyon tekerleğinin sapmasını arttırmak gerekir. Azdönerlik, aracın önden kayması olarakta tanımlanabilir. Az döner taşıtlar direksiyon hareketlerine çabuk cevap verdikleri takdirde iyi olarak nitelendirilir.


Örgülü tip kar zinciri:

Bu tip zincirlerde lastikler tamamen zincirin üzerinde olduğu için sarsıntı azaldığı gibi, fren ve kayma emniyeti de yükselir. Zincir lastiğin tamamını sardığı için hem önden hem de yandan kayma durumunda maksimum güvenlik sağlanır. Ayrıca lastiğe takılma süreleri kısadır.


Özgül yakıt tüketimi:

Özgül yakıt tüketimi, motorun birim güç başına tükettiği yakıt miktarıdır, (Birimi g/kWh'dır).


Partikül filtresi:

Dizel motorlarda partikül filtresinin kullanılmasıyla birlikte partikül emisyonları azaltılmaktadır.


Partikül:

Partikül terimi, sürtünme, bölünme, erozyon, yoğuşma ve tam yanmama sonucu oluşan katı veya sıvı tüm küçük parçacıklar için kullanılır. Dizel motorlarda gaz halde atılan zararlı maddelerin yanında toz haldeki katı maddeler de egzoz gazı ile dışarı atılır. Bu katı maddelere "partikül" denir.

Zararlı madde oluşumu ve özellikle kurum partikülü emisyonu dizel motordaki yanma prosesine bağlıdır. Yanma ise birçok sayıda yapısal etkene, yakıta ve atmosferik faktörlere bağlıdır.


Pasif emniyet:

Pasif emniyet, bir kaza ile karşılaşılması durumunda, kazanın olumsuz sonuçlarını olabildiğince azaltmak amacıyla yapılan bütün yapısal ve tasarım özelliklerini kapsamaktadır.


PCM:

Güç aktarma sistemi kontrol modülü'nün (PCM-Powertrain Control Module) kısaltmasıdır. Günümüzde elektronik kontrol ünitesi (ECU) yerine kullanılmaktadır.


PDI:

Pre-delivery inspection ifadesinin kısa yazılmasından oluşmuştur. PDI Türkçeye "teslimat öncesi son kontrol" olarak kazandırılabilir. Araçlar; yetkili satış noktalarına gönderilmeden önce PDI bölümünde son kontrolden geçirilir.


Perde Alanı:

Supap ve yatağı arasındaki yolun boyutlarını tam olarak belirlemek için kullanırlar. Perde alanı supabın çevresinin, yukarı kalkma mesafesi ile çarpımı sonucu elde edilmektedir.
Çok supaplı tasarımda supapların çevresi büyük ölçüde azaltılarak yanma odasına sığabilmeleri sağlandığı gibi daha fazla sayıda supap kullanıldığı için toplam perde alanı da çok daha geniş olmaktadır.


Perde Hava Yastıkları:

Perde hava yastıkları, bir şeyin aracınızın yan tarafına vuran orta şiddetliden şiddetliye kadar olan çarpışmalarda açılmak için tasarlanmıştırlar. Aracın ön veya arka çarpışmalarında veya takla atma durumlarında açılmak için dizayn edilmemiştir.


Performans Hava Filtreleri:

Bu filtreler kağıt filtreler gibi kirli havayı tutmanın yanında, kağıt filtrelerden daha kolay hava geçirdikleri için, motorun daha kolay nefes almasını sağlar.
Bu filtrelerin; açık, kutu içi ve bolt-on açık filtreler olarak üç türlü uygulaması vardır.


Performans lastikleri:

Yüksek motor gücüne sahip otomobillerde, bu yüksek gücü yere aktarabilmek ve yüksek hızlara çıkabilmek için performans lastikleri kullanılır.
Hız ile lastiğin ısınması orantılı olduğundan performans lastikleri daha çabuk ısınır. Kullanıma bağlı olarak yüksek performans lastiklerinin ömrü, yüksek hızlarda kullanıldıkları için standart lastiklere göre yaklaşık % 20 daha kısa olabilmektedir.


Performans ve ağırlık güç oranı:

Araç performansının ve ivmelenme kabiliyetinin bir ölçüsü ağırlık güç oranıdır. Bir aracın ağırlık güç oranı ne kadar küçük olursa, o aracın ivmelenme ve tırmanma kabiliyeti o oranda büyük olur.


Performans ve Yakıt Tüketimi İlişkisi:

Genellikle performans ile yakıt tüketimi doğru orantılı olarak değişmektedir. Ne kadar çok performans o kadar çok yakıt tüketimi. Ancak yakıt ekonomisi ile performans arasında ters orantı vardır. Çünkü performans artınca yakıt ekonomisi düşer.


PGM-FI:

"Programmed Fuel Injection" ifadesinin kısaltmasıdır. Türkçeye "elektronik kontrollü yakıt enjeksiyonu" olarak çevrilebilir.


Piggyback sistemler:

Chip tuning uygulamasının aksine EKÜ (elektronik kontrol ünitesi) sökülmeden sadece sensörlerden EKÜ'ye giden kabloların arasına yerleştirilen bir elektronik modüldür. yani sinyal değiştiricide diyebiliriz.

Bu sistem sensörlerden EKÜ'ye giden sinyalleri değiştirerek EKÜ'nün ayarladığı yakıt hava karışımını isteğinize göre değiştirmenizi sağlar. Açıkçası EKÜ'yü kandırmaya yarar da diyebiliriz.

DTE sistem, Rapid, Greddy e-Manage, Edge Performance, Bully-dog, Perfect Power, HKS F-Con ve AFC, Split Second, MAP ECU ve ERL MF-2 popüler piggy-back kontrolörlerdendir.


Polen filtresi:

Polen filtresi havada yer alan toz, polen gibi partiküllerin klimadan araç içerisine geçmesini önler. Uzun süreli kullanım sonucunda polen filtresi kirlenip tıkanabilir.
Eğer camlarınız kısa sürede buğulanıyorsa ya da klima ve kaloriferde belirgin verim düşüklüğü varsa polen filtresinin değiştirilmesi gerekebilir. Klimanın verimliliğini korumak için periyodik olarak polen filtresini kontrol ediniz ve değişim periyoduna uyunuz.


Pompalama kayıpları:

Emme zamanında dolguyu silindire ve egzoz zamanında da yanma artıklarını silindirden atmak için gerekli işe pompalama kaybı denmektedir. Supap zamanlamasının pompalama kayıplarına önemli derecede etkisi vardır.
Dolgu değişiminde, sadece supap sisteminin değil, aynı zamanda emme ve egzoz kanalları boyutlarının da, özellikle motor devrine ve yüküne bağlı olarak işletme koşullarını büyük ölçüde etkiler.

Porsche Doppel Kupplung (PDK):

İki ayrı şanzımancıktan oluşmuş bir çift debriyajlı şanzıman ünitesidir. Şanzıman hem iki yarım şanzımandan hem de iki debriyajdan oluşmuş bir şanzıman ünitesidir.


Pozitif direksiyon dönüş açısı:

Tekerlek açısı aksının hayali uzantısı tekerlek orta düzlemi dahilinde yolla çakışıyorsa, direksiyon dönüş açısı pozitiftir.


PPM:

Parts Per Million (PPM), milyonda bir parçacık/partikül demektir. Yakıtta çok düşük konsantrasyonda bulunan maddeleri ifade etmek amacı ile kullanılır. Bir kilogram yakıtta mg cinsinden kükürt miktarını gösterir.


Proaktif şanzıman:

ZF ve Peugeot'un ortak geliştirdiği Proaktif otomatik şanzımanın en büyük özelliği gaz pedalı aniden bırakıldığında vites büyütmeyerek otomobilin özellikle virajlardaki stabilitesini korumasını sağlıyor.


Propan:

LPG içeriğinde bulunan Propan, düşük sıcaklıklarda da rahatlıkla buharlaşabildiği için sıvı fazdan gaz fazına kolaylıkla geçebilir. LPG için normal sıcaklıklarda % 25-30 Propan oranı yeterli olurken, kış mevsimine özel olarak Propan oranının % 50 seviyelerine yükseltilmesi ile buharlaşabilme özelliğinden faydalanarak LPG'nin soğuk hava koşullarında da yüksek performans verebilmesi sağlanır.


PS (Pferde Starke = Metrik Beygir Gücü) ve HP (Horse Power = Beygir Gücü):

HP, İngilizce'deki Horse Power'ın kısaltması. PS, Almanca'daki Pferde Starke'nin kısaltması. Beygir gücü Avrupa ülkelerinde daha çok DIN (Alman Standardı) normuna göre veriliyor. 100 kW'lik bir aracın PS cinsinden gücü 136 ve HP cinsinden ise 134 olduğu akıldan çıkarılmamalıdır (1 kW= 1,36 PS = 1,34 HP).


PS:
Almanca'daki Pferdestärke'nin kısaltmasıdır. Metrik beygir gücüdür. 1 kW'lık bir güç 1.36 PS'ye eşittir. 100 kW'lik bir aracın PS cinsinden gücü 136'dır.


PSI:
"Pounds per square inch" ifadesinin kısaltmasıdır. İngiliz ölçü sisteminde kullanılan inç kareye pound cinsinden uygulanan kuvveti tanımlar. 1 inç= 2.54 cm; 1 pound= 454 gr; 1 atm= 1,01325 bar = 14,6959 psi

Devamı gelecek......

Cevapla
(Son Düzenleme: 02-03-2011, Saat:02:11, Düzenleyen: isoskeisos.) .
Konu: 11
Mesaj: 552
Cinsiyet: Erkek
Kıdem: 26-11-2010

süpersin ismail abi Thumbup1Thumbup1Thumbup1

Cevapla
.
Konu: 451
Mesaj: 2,197
Cinsiyet: Erkek
Kıdem: 29-11-2010

Evet ''R '' harfiyle devam edelim zaten az kaldı. daha sonra burada bir düzenleme yapacağız Admin kardeşimizin yardımlarıyla....




Rallitronic kiti:


Ralliart tarafından geliştirilen bu kit sayesinde turbo basıncı ve doğal olarak da Rallitronic kitinin yakıt tüketimine etkisiyse 100 km mesafede şehir içinde 0.2 lt, şehir dışında 0.1-0.3 lt ve ortalama da 0.2-0.4 lt tüketim artışı olarak belirtiliyor.


Rejenaratif Fren Sistemi:

Araç dururken ya da yavaşlarken aracın enerjisi elektrik enerjisine dönüştürülür ve depolanır. Hızlanırken, depolanan elektrik enerjisi elektrik motorlarının güçlendirilmesi için kullanılır. Kısaca frenleme esnasındaki enerjinin geri kazanılmasını sağlayan sistemdir.


Rodaj (Alışma/Alıştırma Süresi):

Yeni kullanıma girmiş veya revizyon görmüş araçlarda aşınma, bazı hareket eden parçalardaki tolerans ve alışma durumlarından dolayı yüksek olabilir. Alışma süresince; aracınızı tam gazda kullanmayın. Motoru düşük devirlerde asla zorlamayın. Bütün viteslerden gerektiği şekilde yararlanın. Gaz pedalına, bütün vites ve sürüş hızlarında mevcut pedal hareket mesafesinin en çok 3/4'ünü kullanacak şekilde basın. Aracınızı azami hızın 3/4'ünden daha hızlı sürmeyin ve gereksiz şekilde sert frenlemeler yapmayın.


Roketleme Sistemi:

Roketleme sisteminin diğer ismi "kick-down" sistemidir. Gaz pedalına, direnç noktasından ileri sonuna kadar basıldığında otomatik şanzıman motor devir sayısından bağımsız olarak vites kademesini mümkün olan en düşük vitese geçirir. Bu şekilde araç daha seri hızlanır. Bu özelliği sadece sollama yaparken veya ani hızlanma gerektiği zaman kullanınız. Çünkü bu fonksiyon yakıt tüketimini arttırarak, cebinizi ısıtır.


Rüzgar direnç katsayısı:

Rüzgar direnç katsayısı, cisimlerin "biçim kalitesini" ifade eder. Direnç katsayısının değeri ne kadar küçükse, araç aerodinamik açıdan o kadar iyi yapılmış demektir.


Rüzgar tüneli:

Aerodinamik direnç katsayısı bulunurken hava tünelinin büyüklüğüne göre orijinal ya da model taşıt kullanılabilmektedir. Direnç kuvvetini ölçmek için uzama telli kuvvetölçerler kullanılmaktadır.



Sabit Aks:

İki tekerlek sabit bir aks ile birbirine bağlanmıştır. Tekerleklerin yol ve yatıklık farklılıkları ortaya çıkmaz. Tek taraflı bir engelin geçilmesi sırasında aksın bütünü eğim kazanır ve böylece her iki tekerleğin de yatıklığı değişir. Sabit aks çekiş olarak kullanıldığında, çoğu zaman diferansiyel ve yürüyen aksam millerinin muhafazası olarak da görev görmektedir. Böylece hassas sürüş karakteristiği ve konfor özellikleri bulunmayan büyük, yaylanmayan bir kütle ortaya çıkar. Buna karşılık sabit akslar çok sağlamdır ve günümüzde sadece ticari araç alanında kullanılır.


Safety Car:

Yarışın güvenlik bakımından sakıncalı görülen kısımlarında piste çıkan görevli aracıdır. Yarış otomobillerinin önünde giderek yarışı bir anlamda dondurur. Bu esnada otomobillerin birbirini geçmesi yasaktır.


SAV:

"Sport Activity Vehicle" harflerinden oluşturulan bir kısaltmadır. Türkçeye "Spor Aktivite Aracı" olarak kazandırılabilir. BMW'nin X5 modeli SAV sınıfının en iddialı oyuncularından biri.


SCR (ive Catalytic Reduction):

Artırılmış olan basınç, yanma verimini artırarak, yakıt tüketimini ve partikül emisyonunu azaltır. Egzoz gazlarına bir işlem uygulanarak SCR (Seçici Katalitik İndirgeme) sistemi zehirli azot oksitleri zararsız su buharı ile azot gazına dönüştürür. Bu, egzoz gazına sulu bir çözelti (AdBlue) püskürtmek suretiyle yapılır. Sıcak egzoz gazı içinde AdBlue ayrışarak tepkime için gerekli olan amonyak gazını oluşturur.


Selespeed:

Bu vites mekanizması ellerinizi direksiyondan çekmek zorunda kalmadan, sadece önünüzdeki yola konsantre olabilmeniz gibi bir heyecanı ve avantajı sağlar. Robotize edilmiş elektro-hidrolik kumanda sistemine sahip selespeed, sıralı ve debriyaj pedalsız vites olup, direksiyon üzerinden kumanda edilir.
Vites değişikliklerini senkronize ederek devir kaybını önleyen selespeed bir vitesten diğerine geçilirken aradaki duraklama süresini azaltır ve vites değişikliklerinin daha hızlı yapılmasına imkan verir. Vites değiştirmek için direksiyon üzerinde iki kulakçık bulunmaktadır. Sağ tarafta bulunan vites artırmak, sol tarafta bulunan vites düşürmek için kullanılır. Şehir trafiğinde sürüş için joystick koluna ve otomatik City fonksiyonuna sahiptir.


Sensör:

Fiziksel ya da kimyasal (genellikle elektriki olmayan) büyüklükleri, elektriksel sinyallere dönüştüren elemanlardır.


Sera gazı ve etkisi:

Teorik olarak benzinli bir motorda tam bir yanma sağlandığında egzozdan çıkan zararlı maddeler azalmaktadır. İdeal yanma ortamında açığa yalnızca CO2 (karbondioksit) ve H2O (su) çıkmaktadır. Her iki maddede toksik açıdan zehirli değildir. Küresel ısınma yani sera etkisi (greenhouse effect) dediğimiz olay atmosferin ısınmasıdır. CO2 (karbondioksit) toksik açıdan zehirli olmamasına rağmen sera etkisine sahip gazdır.
Fosil yakıtların kullanılmasıyla meydana gelen karbondioksit gazının teknik olarak ortadan kaldırılması imkânsız olduğundan tek çıkar yol azaltılmasıdır.


Ses:

Titreşim yapan bir kaynağın hava basıncında yaptığı dalgalanmalar ile oluşan ve i2nsanda işitme duygusunu uyaran fiziksel bir hadisedir.


Setan Sayısı:

Setan sayısı, ilk kendiliğinden tutuşma anını karakterize etmektedir. Belli şartlarda çalıştırılan bir motorda kullanılan dizel yakıtının setan sayısı arttıkça tutuşma gecikmesi azalacaktır. Soğukta çalışma ve ilk ateşleme durumunda yüksek setan sayısı istenmektedir.


SI-DRIVE (Subaru Intelligent Drive):

SI-DRIVE teknolojisi aracın motor performansını, kontrolünü ve verimliliğini artırır. Bu teknoloji, sürücüsünün isteğine göre ayarlanabilen ve Intelligent (I), Sport (S) ve Sport Sharp (S#) olarak adlandırılan üç ayrı modda bulunmaktadır. SI-DRIVE kumandasının ayarlanmasıyla, güç ünitesinin özellikleri değişir.
Böylece sürücü, kendi sürüş zevkine veya sürüş koşullarına göre performans ayarlarını değiştirme özgürlüğüne kavuşur.


Sıkıştırma oranı:

Pistonun silindir içinde alt ölü noktada (AÖN) iken üstünde kalan hacmin, en üst konumdayken (ÜÖN) üstünde kalan hacme oranı. İçten yanmalı motorlarda iyi bir yanma ve yanma sonucu basıncı elde edebilmek için, karışımın sıkıştırılması ve sıkıştırıldıktan sonra ateşlenmesi gerekir.

Benzin motorlarında sıkıştırma oranı istenildiği kadar arttırılamaz. Bunun nedeni ise, yükselen sıcaklık nedeni ile benzinin kendi kendine tutuşmaya başlamasıdır. Bu nedenle benzin motorlarında sıkıştırma oranı, karışımın kendi kendine tutuşmasına neden olmayacak şekilde gerçekleşir.


Sıra tipi motor:

Silindirleri sıra şeklinde dizilmiş motorlara sıra tipi motor denir.


Sıralı LPG dönüşümü:

LPG sıralı enjeksiyon sistemi, enjeksiyonlu araçlarda her silindir için ayrı noktalardan sıralı olarak gaz enjeksiyonu gerçekleştiren bir sistemdir. Sistemin ana parçaları, LPG elektronik kontrol ünitesi, buharlaştırıcı (vaporizer) ve gaz enjektörleridir. Konvansiyonel sistemlerde olduğu gibi; buharlaştırıcı, tanktan gelen LPG'nin basıncını düşürmektedir.

Buharlaştırıcıdan çıkan basıncı düşürülmüş olan gaz, dağıtım boruları aracılığıyla gaz enjektörlerine iletilir. Gaz enjektörleri, LPG elektronik kontrol ünitesinin kumandasıyla her silindir için uygun zamanda ve sürede gaz enjeksiyonu gerçekleştirir.
LPG elektronik kontrol ünitesi, aracın orijinal elektronik kontrol ünitesinden aldığı bazı verileri değerlendirerek çalışır.


Sıvılaştırılmış petrol gazı (LPG):

LPG (Liquid Petroleum Gas), petrolün damıtılması ve parçalanması esnasında elde edilen ve sonradan basınç altında sıvılaştırılan başlıca propan, bütan ve izomerleri gibi hidrokarbonlar veya bunların karışımıdır. LPG, basınç altında sıvı halde bulunan propan ve bütana verilen ticari isimdir. Kolay depolama ve taşıma için genellikle sıvı halde tutulur. Gaz yakıtlar hidrojence zengindir ve silindirlere gaz fazında girerler. Bu iki karakteristik temiz bir yanma sağlar.


Simetrik Eksen:

Silindirler krank mili üzerinde dik olarak sıralı bir düzende yerleştirilmiştir. Ön ve orta aksın ortasından geçen eksendir.


Sistem hazırlık kodu:

Arıza teşhis kodu silindiğinden beri komple bir araç arıza testinin yürütülmekte olduğunu belirtir.


Smart car:

"Hangi araçlar akıllı" sorusuna cevap aranmalı. Akıllı araçlarda; şerit takip sistemi, kaza öncesi müdahale ederek emniyeti iyileştiren uygulamalar ve gelişmiş seyir kontrol uygulamalarından biri bulunmalı.
SOHC (Single Over-Head Camshaft - Üstten Tek Kam Mili):
Motorun üst kısmında emme ve egzoz supaplarını çalıştıran tek kam mili.


Son dişli oranı:

Son dişli oranı, 2.6 ile 4.5 arasında bir orandır. Genel olarak son dişli oranının düşürülmesi gücün tekerleklere daha iyi iletilmesini sağlar ve yakıt tüketimini azaltır. Son dişli oranı, güçlü otomobiller ve spor araçlarda küçük; düşük güçlü otomobillerde ve daimi dört çeker araçlarda ise büyük seçilir.


Spoiler:

Aerodinamik sürtünmeyi ve yüksek hızlarda ortaya çıkan kaldırma kuvvetlerini azaltmakta, bunun sonucunda da sürüş güvenliği artmak için kullanılır. Bir cismi yere ne kadar bastırırsanız o kadar zor hareket ettirirsiniz.
İşte bu kuraldan yola çıkarak diyebiliriz ki bir aracın arkasını yere ne kadar çok bastırırsanız, o kadar zor yol alır. Spoiler takılması olayı, özellikle yüksek hızlarda yol tutuşunu arttırmak için yapılan bir uygulamadır.


Start-stop sistemi:

Sistem, otomobil durduğunda, vites boşa alındığında ve sürücü debriyaj pedalını serbest bıraktığında motoru durduruyor. Debriyaja basılmasıyla motor yeniden çalışmaya başlıyor.
Son derece sessiz, çalıştırması rahat ve hızlı start-stop sistemi, sürücü vites değiştirirken motoru, rölanti devrine geri döndürüyor.

Start-stop sistemi, etkili akü teknolojisi ve sofistike enerji yönetimiyle birleştirerek, düşük sıcaklıklarda dahi çalışmanın kesintisiz sürmesini sağlar.


Statik kuvvetler:

Statik kuvvetler, değişken olmayan kuvvetler ile aracın ömrü boyunca en fazla 5.103 defa tekrarlanan kuvvetlerdir. Statik kuvvetler, taşıtın kendi öz ağırlığı ve yükü, fren ve kalkış kuvvetleri, viraj kuvvetleri, burulma kuvvetleri münferit darbe kuvvetleri, çekici ile römork arası bindirme kuvvetleri olarak sayılabilir.


Steer-by-wire:

Elektronik direksiyon kontrol sistemi olarak tanımlanabilir.
Stokiyometrik karışım (teroik hava/yakıt oranı):
Pratik hava yakıt oranının teorik hava yakıt oranına oranının 1 olması.


Stop lamba sensörü:

Stop lambası sensörü, frenlere basıldığını tespit etmek için kullanılır. Bu sensör de bir anahtar gibi kullanılır. Sensörün ürettiği sinyal voltajı stop lambalarına gönderilen voltaj ile aynıdır. Sensörün gönderdiği sinyal esas olarak yakıt kesme esnasındaki motor devrinin kontrolü için kullanılır. Yakıt kesme devri, frenlere basıldığı anda düşük tutulur.


Strok (Stroke):

Pistonun iki ölü nokta arasında kat ettiği yolun uzunluğudur.


Subaru boxer motor:

180 derecelik konfigürasyonu sayesinde, karşılıklı çalışan pistonlar birbirlerinin ataletlerini sönümleyerek, sıra veya V tipi motorların aksine, titreşim seviyesini en aza indirirler. Dolayısıyla, yerleşimin daha düz olması motorun araçta daha aşağıda konumlanmasını sağlayarak, yere daha yakın ağırlık merkezi oluşturulmasına olanak vermektedir. Unutulmamalıdır ki aracın ağırlık merkezi yere ne kadar yaklaştırılırsa, merkezcil kuvvetin araç üzerine uyguladığı savrulma etkisi de o oranda azaltılmış olur.


Supap ayarları:

Önce 1. silindirin pistonu (Ü.Ö.N.) ateşleme zamanına getirilir. Bu iş için kardeş çalışan silindirlerin supap bindirme konumlarından yararlanılır. Altı silindirli bir motorun birinci silindir pistonunun ateşleme zamanına getirilmesi için kardeş çalışan 6. silindirin supapları bindirme konumunda olmalı.

Yani egzoz supabının kapanıp emme supabının açılacağı ana getirilir. Bu durumda 1. silindirin supap boşlukları bir sentille ölçülür. Normal boşlukta hareket ettirilen sentilin yüzeylere sürtündüğü hissedilmelidir. Birinci silindirin supapları bu şekilde ayarlandıktan sonra ateşleme sırası izlenerek diğer silindirlerin supapları da aynı şekilde ayarlanır.

Ayarlar tamamlandıktan sonra motor çalıştırılır ve sesler dinlenir bunun için özel dinleyici cihazları veya pratik olarak 40-50 cm uzunluğunda bir su hortum parçası kullanılabilir gerekirse motor çalışırken supap boşlukları kontrol edilir.


Supap bindirmesinin amacı:

Supap bindirmesinin temel amacı, silindirin daha çok temizlenmesine katkı sağlamak ve piston üst ölü noktaya geldiğinde emme supabının daha çok açılmasını sağlayabilmektir. Böylelikle emme supabının açılması için geçecek sürede içeriye taze karışım alınabilecektir.


Supapların görevi:

Yakıt - hava karışımının silindirlere girmesini ve yanmış gazların silindirlerden dışarı atılmasını sağlar.


Susturucu:

Boru ve kanalların dışarıya ilettikleri sesin azaltılmasında veya neden oldukları gürültünün kontrol edilmesinde, filtre elemanı olarak genellikle susturucular kullanılır. Susturucular atmosfere açılan boru yada kanal ağızlarında veya boru yada kanal boyunca araya bir yere konulabilir.

Motorla susturucu arasındaki uzun hatların tüm titreşimleri darbeli olur. Böylece motor yükünü kötü yönde etkiler ve sadece çok özel elemanlarla sönümlenmesi mümkün olabilir. Egzoz gürültüsünü engellemek için üç tip susturucu vardır. Bunlar; büyüyen tip susturucular, rezonatör tip susturucular ve dağıtıcı tip susturuculardır.

Egzoz borusunun son kısmının gürültüsüne susturucu hacminin etkisi, bir motorda 3000 d/d dönme hızına kadardır. 3000 devirin üzerinde susturucu hacminin etkisi çok azdır. Bu devrin üzerinde gürültü düzeyi esas olarak akış gürültüsü ile tanınır.


SUV segmenti:

Günümüz 4x4 arazi araçları, arazi kabiliyetlerinden daha çok dış görünümleri ve iç mekan konforları ile ön plana çıkıyor. SUV segmentindeki hızlı gelişime ayak uydurmak isteyen araç üreticileri, daha şık görünümlü ve daha konforlu araçlar üretme yolunu seçerek daha fazla müşteri çekmeye çalışıyor.


SUV:

Sport utility vehicle kelimelerinden oluşturulan İngilizce bir kısaltmadır. Türkçeye spor amaçlı taşıt olarak çevrilebilir. Bu araçlar hem çekme kapasitesi hem de kamyonet özelliğine sahip yolcu taşıma aracıdır. Araç hem minivan hem de station wagon özelliklerini de bir arada barındırır.

Bunun yanında off-road aracı olarak ta kullanılabilir. Bazı ülkelerde bu araçlara "arazi aracı", "dört çeker" ya da "4WD" (dört tekerden tahrikli) denir. Ancak tüm SUV araçları, dört çeker özelliğine sahip olmadığı gibi; her 4WD yolcu aracıda, SUV değildir.


Suzuki Swift 1.5 A/T:

Vitesleri yolcularına hissettirmeden değiştiren şanzıman, düşük hızlarda motorun güçlü olduğu devirlere uygun vitesi tercih etmek konusundaysa biraz sıkıntı yaşıyor. Manuel kullanım imkanı olmayan şanzımanın, bunun yerine ilk üç, ilk iki ve birinci viteste kilitlenebilmesine olanak tanıyan modları bulunuyor. Yeterli malzeme kalitesine sahip koyu renkli iç mekan, kullanışlılık açısından da sorunsuz sayılır. Rakipler 280 litre civarında hacim sunarken,Swift, 213 litreyle yetinmek zorunda. 1,5 litrelik motorun ürettiği 102 HP güç, küçük otomobili rahatlıkla hızlandırıyor. Ön koltuklarda sunulan diz mesafesi yeterliyken, arka koltuklar biraz dar.


Sürekli değişken otomatik şanzımanlı (CVT):

CVT (Continuously Variable Transmission), tahrik momentini motordan alıp tahrik miline iletme görevini çok sık kullanılan manüel ve otomatik transmisyonların aksine hidrodinamik prensipleri kullanan mekanizmaları ve kasnak çaplarının değişmesi prensibini kullanmaktadır.

Modern bir CVT sistemi; temas yüzeyleri fazla derin olmayan koni şeklinde ve genişlikleri değişken bir çift kasnak arasında çalışan, çok sayıda plakadan oluşmuş çelik bir kayıştan meydana gelir. Taşıt hızına bakılmaksızın motor hızının kontrol edilebilmesi CVT'lerin mükemmel olarak üstesinden gelebildiği bir durumdur.

Bu durum CVT'yi oldukça çekici hale getirmektedir. Ford, Nissan, Volvo, Honda ve BMW gibi şirketlerin CVT teknolojisi üzerinde yoğunlaşmasını da bu bağlamda okumak gerekir diye düşünüyorum.


Sürekli Dört Çeker (AWD):

İki tekerlekten çekişli (2WD) araçlara göre, özellikle viraj alırken çeşitli avantajlara sahiptir. İki tekerlekten çekişli araçlarda dengesizlik görülmesi olasılığına karşın, gücün tüm tekerleklere iletildiği sürekli dört tekerlekten çekişli araçlarda, dönüşlerde önden kayma veya arkadan kayma oluşmaz.


Sürtünme katsayısı:

Değişen yüzey basınçlarında ve hızlarında aşınma oranlarının karşılaştırılmasına olanak verir.


Sürüş çevrimi:

Motorun çalışmasını, hızlanma (seyir), yavaşlama ve motorun durdurulmasını içeren araç çalışma safhası.


Sürüş Ekseni:

Arka aksa dik olarak, aksın tam ortasından geçer. Bu eksen, aracın düz sürüşündeki gidiş yönünü gösterir.


Süspansiyon Sistemi:

Süspansiyon sistemi, tekerleklerdeki titreşimlerin otomobilin gövdesine ulaşmasına ve gövdenin kontrolsüz olarak hareket etmesine engel olur.


Symmetrical AWD:

Açılımı "simetrik sürekli dört tekerlekten çekiş sistemi"dir. Neden önden çekiş ya da arkadan itiş değil? Çünkü her koşulda keyifli bir sürüş ve güvenlik hissini bir arada sunabilen ve motor gücünün iki tekerlek yerine dört tekerleğe eşit olarak aktarılabildiği bir sistem yaklaşımıdır simetrik AWD.


Şanzıman:

Tekerleklerdeki torku ya arttırmayı yada azaltmayı veyahut ta aynı seviyede tutmayı temin etmek için kullanılır. Sürücünün uygun hız oranını seçmesiyle torku düzenleyebilmesi için bir transmisyona gerek vardır.


Şasi numarası:

Araçlarda yapılacak onarım ya da ayarlamalar için şasi ve motor numarasına gerek duyulabilir. Bu numaraların belirtilmesi daha hızlı ve daha iyi bir servis imkanı sağlamasına olanak verir.


Şasi ve motor numarası:

Aracınızda yapılacak onarım ya da ayarlamalar için şasi ve motor numarasına gerek duyulabilir. Bu numaraların belirtilmesi daha hızlı ve daha iyi bir servis imkanı sağlamasına olanak verir.


Şehirdışı yakıt tüketimi:

Şehir içi ölçümünden hemen sonra gerçekleştirilen, 7 km'lik teorik bir mesafe boyunca maksimum 120 km/s hıza ulaşacak şekilde, yarı zamanlı sabit hız ve yarı zamanlı değişken hızla ölçülmüş yakıt tüketim değerleridir.


Şehiriçi yakıt tüketimi:

Laboratuar ortamında soğuktan çalıştırılmış motor ile 4 km'lik teorik bir mesafe boyunca maksimum 50 km/s ve ortalama 19 km/s hızla ölçülmüş yakıt tüketim değerlerdir.


Şehirlerarası sürüş çevrimi:

Şehirlerarası sürüş çevrimi, bir otomobilin şehirlerarası sürüş şartlarına benzer sürüş şartlarını ihtiva eden çevrimdir.


Şehirlerarası Sürüş Çevrimi:

Şehirlerarası sürüş çevrimi, bir otomobilin şehirlerarası sürüş şartlarına benzer sürüş şartlarını ihtiva eden çevrimdir.


Tabii Emişli Motor:

Bu motorlar "atmosferik motor" olarak ta adlandırılmaktadır. Bu motorlarda silindire havanın doldurulması, pistonun boşalttığı hacimde meydana gelen vakum (alçak basınç) yardımıyla sağlanır.


Tadilat:

Bir araç üzerinde imalatından sonra veya hizmet süresinde, aracın niteliğini değiştirecek şekilde yapılan işlem ya da işlemler tadilat olarak adlandırılır.


Takmatik tipi zincirler:

Alaşımlı çelikten üretilen ve birkaç dakika gibi kısa bir zamanda zahmetsizce takılabilen takmatik tip zincirlerin hem yerli, hem de ithal modelleri bulunmaktadır.


Talep:

Talep, tüketicinin mal değerlerini elinde bulundurduğu gelire göre ifade ettiği bir iç kıymettir. Tüketici talebi; zaman, yer ve şekle göre değişmeler gösterir.


Tarafsız/Nötr yönlendirme (Neutral steer):

Tarafsız yönlendirme durumunda; aracın yönlendirilen tekerleğinin sapması bütün hız aralığında sabit kalır. Bu sürüş karakterine sahip taşıtlara tarafsız/nötr yönlendirmeli taşıtlar denir.


Tarafsız/Nötr:

Tarafsız yönlendirme durumunda; taşıtın yönlendirilen tekerleğinin sapması bütün hız aralığında sabit kalır.


Taşıt performansı:

Performans, taşıtın karşılaşacağı çeşitli koşullardaki etkin kullanım yeteneği ve bunlara uygunluğunu ifade eder.


Taşıtın kullanım performansı:

Taşıtın kullanım performansı, sürücünün girdilerine taşıtın verdiği tepkiyi gösterir. Taşıtın kullanılması, taşıt-sürücü kombinasyonunun kapsamlı bir ölçüsüdür. Sürücü ve taşıt, kapalı döngülü bir sistemdir. Bunun anlamı; sürücü taşıtın yönünü ya da konumunu izler ve arzulanan hareket için gerekli müdahaleyi yapar.


TDCi motor:

TDCi (Yeni nesil ortak yakıt yollu turbo dizel) motorlar, performans, yakıt ekonomisi ve sürüş keyfi açısından somut avantajlar sağlar. Yeni nesil ortak yakıt yollu enjeksiyon teknolojisiyle TDCi, yakıt ekonomisinden taviz vermeden sarsıntısız bir güç ve hızlı tepki sunabilmektedir.


Tekerlek kapanıklığı:

Ön tekerlekler sürüş istikametine göre birbirlerine daha yakınsa, tekerlek kapanıklığı vardır.


Teknik değişiklik:

Ülkemizde araçların üzerinde yapılabilecek Teknik değişiklikler Sanayi ve Ticaret Bakanlı ı tarafından 21 Ekim 2004 tarihinde yayınlanan ve 21 Nisan 2005'de devreye giren Araç İmal ve Tadil Montaj Yönetmeliğinde (AİTM) tanımlanmıştır.

Bu yönetmeliğe göre her türlü "teknik değişiklik" konu ile ilgili olarak daha önce bakanlık tarafından yetkilendirilmiş olan Teknik Hizmet Kurulusu (Teknik Servis) tarafından raporlanmış olması gerekmektedir. Teknik onay gerektiren bu değişikliklerin kapsamı en basit dış ayna veya jant/lastik değişikliğinden başlamakta, en karmaşık motor gücü artırma yöntemlerine kadar gitmektedir.


Teknik Servis:

Onay kuruluşu tarafından bir deney laboratuarı olarak onay kuruluşu adına gerekli deneyleri yapmak veya bir uygunluk değerlendirme kuruluşu olarak yine onay kuruluşu adına ilk değerlendirmeyi ve diğer deney veya muayeneleri yapmak üzere görevlendirilmiş bir kuruluş veya kurumdur.


Tekrarlı dinamik kuvvetler:

Mükerrer yüklere denir. Tekrarlı dinamik kuvvetler; 2~5.106 tekrar sayısından başlayan yol pürüzlüğü, lastik çevresinin düzgünsüzlüğü gibi sebeplerle ortaya çıkan kuvvetlerdir.


Telematik:

Telekomünikasyon ile enformasyon kelimelerinden türetilen bir kelimedir. Bu servis; trafik ile ilgili bilgileri ve aracın hedefine en kolay şekilde ulaşması için yararlı bilgileri verir.

Telematik teknolojisi şu anda lüks otomobillerde yaygın olarak kullanılmasına karşılık; telsiz haberleşme sektörü, yarı iletken sektörü ve yayım sektöründeki hızlı ilerlemeler ve dolayısı ile maliyetlerin düşmesi ile beraber tüm araçlara yaygınlaşacaktır.


Terrain Response:

Terrain Response sistemi, değişken zemin kontrolü ya da aracın arazi durumuna cevabı olarak düşünülebilir. Bu özellik, sürüş rahatlığını ve konforu optimize ederken, çekişi de maksimize etmektedir.

Sürücünün tek yapması gereken, orta konsol üzerindeki döner tip seçme düğmesini (rotary selector knob) çevirmek suretiyle beş zemin ayarından, yani, genel sürüş programı, kaygan zemin koşulları (çim/çakıl/kar) ve üç özel off-road modu (çamur/dere yatağı, kum, kaya tırmanışı) arasından birini seçmek.

Böylece Terrain Response sistemi aracın -sürüş yüksekliğini, motor torkunu, eğim iniş kontrolünü, elektronik çekiş kontrolünü, vites ayarları ve diferansiyel kilidi de dahil- gelişmiş elektronik kontrolleri ve çekiş desteklerini kendiliğinden otomatik olarak ayarlar.

Terrain Response, sanki yanınızda size yardım eden bir off-road uzmanı varmış gibi arazideki koşullarda her ne olursa olsun, aracınızdan üstün performans almanızı sağlar. Patenti Land Rover'a ait olan sistem ile sürücüler, aracı kullandıkları yüzeye göre tüm sürüş sistemlerini optimize edecek ayarları otomatik olarak elde edebiliyorlar.

Terrain Response seçeneklerinden (yüksek hız için 'dynamic', yüksek off road keyfi için 'deep ruts') birini seçerek aracın sürüş keyfini değiştirmeniz mümkün. Terrain Response, kısaca sunduğu seçeneklerle sürüş karakterini ve emniyetini iyileştirir.

Off-road sürüşlerinde hem tecrübeli hem de tecrübesiz sürücülerin sürüşüne katkı sağlar. Yaygın sürüş şartları için genel sürüş modu seçilir.


THP (Turbo High Pressure):

THP olarak adlandırılan yüksek basınçlı direkt enjeksiyonlu 4 silindirli turbo benzinli motor, hem aşırı yakıt tüketimini ve egzoz emisyonlarını önlemekle kalmıyor hem de silindir hacmi daha fazla olan motorlara özgü sürüş keyfi vaat ediyor.


Tırmanma yeteneği:

Aracın tırmanma yeteneği, motorlu aracın azami yüklü ağırlığı ile tırmanabildiği en yüksek eğimin yataya göre tanjant cinsinden yaptığı açının yüzde (%) olarak ifade edilen değeridir.


Tiptronic:

Tiptronic, Porsche tarafından geliştirilmiş bir manumatic otomatik transmisyondur. Tiptronic, Almanca spor otomobil üreticisi Porsche'nin tescilli bir markasıdır. Tiptronic şanzıman kısaca manual olarak ta kullanılabilen bir otomatik şanzımandır.


Toe Açısı:

Toe değeri araçların uzun rotlarının uzatılıp kısaltılması ile değişen ve ayarlanabilen bir tekerlek pozisyon ayarıdır. Açı olarak veya tekerleklerin ön tarafının kapalılık-açıklık mesafesi (mm) olarak ifade edilir. Ön tarafın arkaya göre kapalı olmasına toe-in, açık olmasına da toe-out denir.


Tork birimi:

MKSA (metre, kilogram, saniye, amper) sisteminde, kuvvet birimi Newton'dur. Kütlesi bir kilogram olan bir cisme, 1 m/s2 ivme kazandıran kuvvet, bir Newton'dur. Tork birimi newton metredir (Nm). Çünkü kuvvet ile uzunluğun çarpımıdır. Nm aynı zamanda enerji birimiyle de aynıdır (Joule = Nm). Diğer tork birimleri, kgm ve lbft'dir. Dönüşüm için; 1 lbft = 1,356 N.m; 1 kgf.m = 9,8 N.m'dir. Kuvvet birimi ise Newton ya da kgf'dir. 100 Nm'lik bir tork yaklaşık 10,2 kgf.m'lik bir momente eş değerdir



Tork konvektörünün bayılma noktası:

Türbin dönmüyorken yani hızlar oranı sıfır olduğunda, örneğin vites kolu "D" konumundayken aracın hareketi engellenirse pompa ve türbin hızları arasındaki fark maksimumdur. Bayılma noktası türbin hareketsizken veya hızlar oranı sıfırken statora bağlıdır. Konvektörün maksimum torklar oranı bayılma noktasındaki orandır. Bu değer genellikle 1.7 ve 2.5 arasındadır.


Tork:

Tork ya da diğer adlandırmasıyla moment, motorun döndürme kuvvetini ifade eder. Yaygın kullanılan birimi Newton Metre (Nm)'dir. Motor torku ise, devir yükseldikçe belli bir devire kadar artar ve bu devirden sonra, motor devri arttırılmaya devam edilirse tork azalmaya başlar.


TSI motor teknolojisi:

Volkswagen'e uluslararası anlamda en iyi motor ödüllerinden en iyi teknoloji ödüllerine kadar birçok başarı kazandıran TSI şifresinin arkasında kompresörle turbonun tek bir motorda birleştirilmesi yatıyor. Kompresör, düşük devirlerdeki zayıf hızlanma olasılığını telafi ediyor. Benzinli turbo motorlarda olduğu gibi, turbo da yüksek devirlerde destek sağlıyor. Downsizing esasıyla geliştirilen ve iki farklı aşırı beslemeden faydalanan 140 ve 170 HP'lık diğer TSI motorlardan farklı olarak, 122 HP'lık 1.4 TSI'da sadece turbodan yararlanılıyor.


TSI motor uygulaması:

TSI motorlarda, kompresör teknolojisinin düşük devirlerdeki gücü ve turbonun yüksek devirlerdeki üstün performansı sentezlenmiş. Böylece motordan kesintisiz performans sağlanarak, daha küçük motor hacmine rağmen yüksek güç ve torktan ödün verilmeksizin yakıt tüketimi düşürülmüş.


TSI motor:

TSI motor uygulaması "küçük hacimli, yüksek performanslı" motorlar kavramının en iyi uygulamalarından biri. Volkswagen'in süper şarj ve turbo şarjlı çift beslemeli 1.4 litrelik TSI motoru, maksimum performans ve minimum yakıt tüketimi sağlayan bir güç fıçısı. 1.4 litrelik motor hacminden 140 ve 170 hp güç üretebilen çift beslemeli TSI teknolojisi, aşırı derecede verimli, ekonomik ve spor sürüşe yatkın bir motor.


TSI:

Volkswagen; çift beslemeli, doğrudan enjeksiyonlu benzinli motoru olan TSI'da, kompresör teknolojisinin düşük devirlerdeki gücü ve turbonun yüksek devirlerdeki üstün performansını bir araya getirmiş. Böylece kesintisiz performans sağlanırken, daha küçük motor hacmine rağmen yüksek güç ve torktan ödün verilmeksizin yakıt tüketimi düşürülmüş. Kendi kategorisinde 2 yıl üst üste aldığı ödüller de TSI teknolojisinin başarısını kanıtlar nitelikte.


Turbo araçlarda tuning:

Turbo araçlardaki tuning uygulamalarında, diğer araçlardaki uygulamalarda yapılan tüm ayarların yanında motorun turbo basıncı da arttırılabilir. Değişken geometrili turbolarda selenoid valfin motor kontrol modülü tarafından kumanda edilmesi gerekir. Bu durumda motor EKÜ'süne turbo çalışmasının kodlanması gerekmektedir.


Turbo bor sistemi:

Turbo bor yakıt tasarruf sistemi karışımın konulduğu kap, hortum ve ayar vanasından oluşuyor. Karışım hortum ile motorun yanma odasına aktarılıyor. Montajı yaklaşık 30 dakikada yapılabiliyor.


Turbo boşluğu:

Orijinal ifadesiyle "turbo-lag" olarak isimlendirilir. Turbonun tepki vermedeki gecikmesidir. Yani turbonun basınç sağlamasındaki gecikme zamanıdır.


Turbo ıslığı:

Blow-off valfi, bazı araçlarda çoğu sürücüler tarafından istenen turbo ıslığı olarak isimlendirilen sesi oluşturur.


Turbo motorlu araç kullanımı:

Turbo motorlu araçlara, sabahları ilk çalıştırılışta kesinlikle gaz verilmemesi gerekir. Uzun yolculuklar sonrasında araç stop edilmeden önce, mutlaka kısa bir süre rölantide çalıştırılmasına dikkat edilmelidir. Aniden stop edilen araçlarda, turbo yataklarının yağsızlıktan ya da yağ tabakasının yırtılmasından dolayı zarar görme ihtimali vardır.


Turbo uygulaması:

Motorun silindir hacmini değiştirmeden daha fazla güç elde etmek için motora turboşarj uygulaması yapılarak daha yüksek basınçta hava basılmasıdır. Turbo içinde bir pompa ve bir de türbin bulunmaktadır.

Türbin, motorun egzoz çıkışında yer almakta, yüksek basınç ve sıcaklıktaki egzoz gazını kullanarak enerji elde etmektedir. Elde ettiği enerjiyle emme manifoldundaki pompayı tahrik etmektedir.

Pompa tarafından basıncı yükseltilen hava, çoğu zaman ara soğutucuya (intercooler/intercooling) ve buradan silindirlere gönderilir. Bu uygulama motorun torkunu ve gücünü arttırır.



Turbo-dizel motorın kullanımında dikkat edilmesi gerekenler:

Turbo ünitesi, motordan bağımsız bir ünite olduğu halde, motorun ayrılmaz bir parçasıdır. Motor yağının, yağ filtresinin ve hava filtresinin düzenli bir şekilde değiştirilmesi, turbo performansının devamı için en önemli koşullardır.
Turbo şarjlı bir aracı kullanırken bazı kurallara uymak gerekiyor. Turbo motorlu araçlara, sabahları ilk çalıştırılışta kesinlikle gaz verilmemesi gerekiyor.

Ayrıca uzun yolculuklar sonrasında araç stop edilmeden önce, aracın mutlaka bir süre rölantide çalışmasına müsaade edilmelidir. Aniden stop edilen turbo motorlu araçlarda, turbo yataklarının yağsızlıktan ya da yağ tabakasının yırtılmasından dolayı zarar görme ihtimali vardır.

Turbolar yüksek devirlere çıkabilmektedir. Bu yüksek devirde turbonun çok kısa bir süre için yağsız kalması, bozulması için yeterli bir sebeptir.


Turbo-lag:

Turbonun tepki vermedeki gecikmesidir. Yani turbonun basınç sağlamasındaki gecikme zamanıdır.


Turboşarj:

Turbo uygulaması; motorun silindir hacmini değiştirmeden daha fazla güç elde etmek için silindirlere daha yüksek basınçta hava basılmasını sağlayan ünitedir.



Tutma (hold) modu kontrol lambası, tutma Tutma (hold) modu:


Tutma (hold) modu, şanzımanı belli bir viteste tutmanıza ve otomatik şanzımanı mekanik şanzıman gibi kullanmanıza olanak verir. Tutma (hold) modunu etkinleştirmek için, konsol üzerindeki tutma modu düğmesine basın.
Gösterge panelindeki tutma (hold) modu kontrol lambası yanar. Normal moda dönmek için, düğmeye tekrar basın. Kontrol lambası söner.


Tutuşma gecikmesi:

Yanma olayının başlaması çeşitli şekillerde olmaktadır. Dizel motorlarında yanma olayının başlangıcı kendi kendine tutuşma ile sağlanmaktadır. Dizel motorlarında tutuşma gecikmesi püskürtme başlangıcından basınç veya sıcaklık değişiminin eksponansiyel artış göstermeye başladığı ana kadar geçen süredir.


Türkiye'deki LPG kompozisyonu:

Yaklaşık % 70 Bütan ve % 30 Propandan oluşur.


Twin Spark (TS):

Twin Spark, çift ateşleme demektir, yani her bir silindirde iki buji bulunmaktadır. İki buji yakıtın yanmasını geliştirir, motor verimi açısından avantaj sağlar, yakıt tüketimini ve emisyonu azaltır. Twin Spark motor, Alfa Romeo'nun tüm deneyimini bir araya getiren bir motordur.


Twincharger:

Çift beslemeli sistem olarak Türkçeye kazandırılabilir. Birbirine seri olarak bağlı bir kompresör ve turbonun kombine edilmesine denir. Bu uygulamayla kompresör teknolojisinin düşük devirlerdeki gücü ve turbonun yüksek devirlerdeki üstün performansı bir araya getirilmekte ve böylece kesintisiz performans sağlanmaktadır. Bu tip motor uygulamalarının en tipik örneklerinden biri VW'nin TSI motor konseptidir.


UAV:

"Urban Active Vehicle" kelimesinin ilk harflerinden türetilen bir kısaltmadır. Tükçeye "aktif şehir aracı" olarak tercüme edilebilir.


Ultra Eurodizel:

Euro IV dizel motorlu araçlarda Ultra Eurodizel yakıtı kullanılır. Avrupa'nın çevreci dizeli Ultra Eurodizel, ülkemizde satılan Eurodizel'lere göre 7 kat daha az kükürt içerdiği (50 ppm ) için dizel otomobiller için tavsiye edilmektedir.


Uzaklaşma (Ayrılma) açısı:

Araç durma düzlemi ile aracın arkasında en dış ve en alçak noktasından geçip, statik yüklü arka lastiklere teğet olan düzlem arasındaki en büyük açıdır. Arka dingilin arkasında aracın hiçbir noktası veya aracın sabit parçası sözü edilen ikinci düzlemin altında kalamaz (esnek paçalıklar hariç).


Uzun dingil mesafesi:

Uzun dingil açıklığı; daha yüksek sürüş konforunu mümkün kılmakla kalmaz aynı zamanda frenleme esnasında aracın ön kısmının, hızlanma esnasında ise aracın arka kısmının dalmasını önler. Uzun dingil açıklığına sahip araçların yolcu kompartımanı daha geniş olmakla birlikte akslara düşen yük etkisi de azdır.


Üç tekerlekli motosiklet:

Silindir kapasitesi 50 cc'den ve/veya azami tasarım hızı 45 km/saatten fazla olan içten yanmalı bir motora sahip, simetrik olarak yerleştirilmiş üç tekerleği olan araçtır.


Üç yollu katalitik konvektör:

Karbon monoksit, azot oksitler ve yanmamış hidrokarbonlar; egzoz gazları içindeki esas zararlı elemanlardır. Katalitik konvektöre; NOx (Azot Oksit), CO (Karbon monoksit) ve HC (Hidrokarbonlar) olarak giren maddeler reaksiyon sonucunda N2 (Azot), CO2 (Karbon dioksit) ve H2O (su)'ya dönüştürülerek dışarı atılır.


Üst ölü nokta (ÜÖN):

Pistonun silindir içinde çıkabildiği en üst noktada yön değiştirmek için bir an durakladığı noktaya denir.


V motor:

Motorların daha kısa yapılabilmesi için V motorda silindirler 60 ile 120 derece açıyla yerleştirilmiştir. Bu düzende silindirlerin merkez çizgisi ve krank milinin merkez çizgisi kesişir. Avantajları: Daha kısa motor yapısı. Dezavantajları: Motor daha geniş olmakta, iki farklı silindir kapağına sahip olmakta ve tasarımının daha karmaşık olması nedeniyle motor bölmesi


V tipi ile sıra tipi motor tasarımının kıyaslanması:

V tipi motorlarda, silindir blokları aynı silindir sayılı sıra tipi motorlara göre çok daha kısa, hafif, sarsıntı ve titreşimlere daha çok dayanıklıdır. V tipi motorlarda krank ve kam mili dah küçük olacağından motorun dengelenmesi daha kolay olacaktır.


V tipi motor:

Silindirleri V şeklinde, iki eğik düzlem üzerinde bulunan motorlara denir. V-8 motor, iki eğik düzlem üzerinde silindirleri dörder dörder sıralanmış olan motordur.


V2V:

Vehicle to vehicle (Araçtan araca) ifadesinin kısaltmasıdır. Birbiri ile iletişim kurabilen taşıtları ifade etmektedir.


VDA:

VDA (Verband der Automobilindustrie), otomobil endüstri için Alman kalite yönetim sistemidir. VDA, Alman Otomotiv Endüstrisi Birliği'ni ifade eder.


Ventüri:

Karbüratör hava boğazındaki daraltılmış kısımdır. Havanın hızını artırarak vakum meydana getirir ve havanın içine benzin karışmasını sağlar.


Viano ve Caravelle'nin ticarilerden farkı:

Viano ve Caravelle'in en büyük rakipleri, kendilerinden daha ucuza satılan ticari versiyonlar Vito ve Transporter. Fabrika çıkışı konfor donanımlarına sahip olmayan ticari versiyonlar, yük için ayarlanmış süspansiyonlara ve biraz daha zayıf izolasyona sahip. Bunun dışında iki minibüsün panelvan kardeşlerinden dış görünüm farkları, Viano'nun sinyalleri taşıyan aynaları ve Caravelle'in çift optikli farları.


Vibrasyon:

Genellikle katı ortamlarda yayılan ve dokunma duygusu ile hissedilen alçak frekanslı ve yüksek genlikli mekanik titreşimlerdir.


Vibrasyondan etkilenme sınırı:

Vibrasyonun insan sağlığı, performansı ve konforu üzerinde oluşturduğu hareket hastalığı gibi fizyolojik ve psikolojik etkilerle yapılarda hasarların başlama sınırlarıdır ki, vibrasyonun hızı, ivmesi, genliği, frekansları veya süresi ile ortaya konulmuş kriterlerdir.


Viraj sertliği:

Kayma açısının lineer bir fonksiyonu olarak yanal/çapraz hareket kuvvetidir.


Viskozite:

Sıvıların akmaya karşı direncini gösteren bir terimdir. Kalın bir yağın viskozitesi, ince bir yağın viskozitesinden daha fazladır.


Vites değişimi ve verimlilik:

Vites değişim anının seçimi, sürüş açısından yakıt ekonomisini etkileyen önemli bir faktördür. Çalışma düzeyini yüksek verimli bölgede tutmanın belirgin bir yolu, vitesi ekonomik noktada değiştirmektir. Böylelikle motor, gerekli olan gücü her durum için mümkün olan en düşük devirde üretecektir. Aynı güç daha yüksek vitesler de elde edildiğinde yakıt ekonomisi sağlanır.


Vites kutusunun görevleri:

Motorla tekerlek arasındaki hareketi keserek, taşıtı harekete hareket ettirmeden motorun çalışmasını sağlar. Taşıtın ilk harekete geçebilmesi bir yokuşu çıkabilmesi veya çabuk bir şekilde hızlanabilmesi için gerekli moment artışını ve hız artışını sağlamak. Yol ve trafik durumuna göre taşıta uygun hızı kazandıracak değişimlere cevap vermek. Ayrıca taşıta geri hareket temin etmek.


Volan:

Volan, krank miline bağlı aynı zamanda kavramaya yataklık eden ve ilk hareketi vermeye yarayan volan dişlisini de üzerinde taşıyan bir motor yapı parçasıdır.


Volümetrik (Hacimsel) verim:

Kısaca volümetrik verim motorun nefes alma kabiliyetidir. Volümetrik verim, silindire alınan hava miktarının toplam silindir hacmine (pistonun süpürdüğü hacme) oranıdır. Volümetrik verim emme supabı düzenleniş şekline, havanın ve motorun sıcaklığına, atmosferik basınca, motor devrine ve gaz kelebeği açıklık miktarına bağlıdır.


VR motor:

Orta sınıf araçlarda motorun enine yerleştirilebilmesi için alternatif arayışlar sonucu VR motor geliştirilmiştir. 15 derecelik V açıda ofset altı silindir nispeten ince ve kısa bir motor bloğuna yerleştirilmiştir. Önceki tasarımlardan farklı olarak motor sadece bir silindir kapağına sahiptir. Böylece kompakt VR6 silindirli motorun Golf'e takılması mümkün olmuştur.


VTEC:

Variable Valve Timing and Lift Electronic Control. Türkçe'ye, değişken supap zamanlama sistemi ve elektronik açılma kontrolü olarak çevirebiliriz. Motorun kalbi olan bu sistem, tüm motor devirlerinde en yüksek volümetrik (hacimsel) verimi sağlamak için kullanılır. VTEC sistemi, supapların daha fazla açık kalmasını sağlayarak, silindirlere daha fazla yakıt/hava karışımının girmesini sağlar. Alınan karışımın miktarı ve devir sayısı arttığı için motorun gücü de artar.


Vuruntu ölçer:

Oluşan vuruntunun miktarı nokmetre (knockmeter) ile saptanır ve yakıt deposu boşaltılır.


Vuruntu ve oktan Sayısı:

Karışımın yeterli enerjiye ulaşarak tutuşması sonucu oluşan parlak ışımaya alev, alevin tutuşmamış karışımla temas sınırına da alev cephesi denir. Karışım, henüz alev cephesi oluşmadan çalışma şartlarına gelir ve yanarsa bu olaya kendi kendine tutuşma (autoignition) denir. Eğer kendi kendine tutuşma olayında basınç yükselmesi çok ani oluyor ve alev cephesi ses üstü hızla hareket ediyorsa buna vuruntu denir.

Oktan sayısına benzinin vuruntu yapmama derecesi denebilir. Oktan sayısının artması yakıtın vuruntuya karşı mukavemetini de arttırır. Oktan sayısı benzin motorlarında kullanılan benzinler için en önemli özelliklerden biridir. Güçlü ve sıkıştırma oranı yüksek olan motorlar için yüksek oktan sayılı benzin gerekir.


Vuruntu:

Karışımın yeterli enerjiye ulaşarak tutuşması sonucu oluşan parlak ışımaya alev, alevin tutuşmamış karışımla temas sınırına da alev cephesi denir. Karışım, henüz alev cephesi oluşmadan çalışma şartlarına gelir ve yanarsa bu olaya kendi kendine tutuşma (autoignition) denir. Eğer kendi kendine tutuşma olayında basınç yükselmesi çok ani oluyor ve alev cephesi ses üstü hızla hareket ediyorsa buna vuruntu denir.


VVT-i (Akıllı Değişken Supap Zamanlaması):

Toyota'nın akıllı değişken supap zamanlaması özelliğine sahip motorları hava emişini sürüş koşullarına ve motor yüküne göre ayarlamak için ileri bilgisayar teknolojisi kullanmaktadır. Egzoz supabının kapanması ve emme supabının açılması arasındaki bindirme süresi, motor tüm devir aralığında yüksek motor torku sağlamak üzere ayarlanabilir. VVT-i, 3 temel konuda önemli avantajlar sağlar. Sportif performans ve düşük yakıt tüketiminin yanı sıra, daha yüksek sıcaklıkta yakıtın daha fazlasının yakılmasını sağlayarak daha az zararlı emisyon üretir.


VVT-i:

"Variable Valve Timing-intelligent" harflerinden türetilen bir sistemin kısaltmasıdır. Türkçeye, "akıllı değişken supap zamanlaması" diye kazandırılabilir. Toyota'nın akıllı değişken supap zamanlaması özelliğine sahip motorları hava emişini sürüş koşullarına ve motor yüküne göre ayarlamak için ileri bilgisayar teknolojisi kullanmaktadır. Egzoz supabının kapanması ve emme supabının açılması arasındaki bindirme süresi, motor tüm devir aralığında yüksek motor torku sağlamak üzere ayarlanabilir. VVT-i, 3 temel konuda önemli avantajlar sağlar. Sportif performans ve düşük yakıt tüketiminin yanı sıra, daha yüksek sıcaklıkta yakıtın daha fazlasının yakılmasını sağlayarak daha az zararlı emisyon üretir.




Yakıt buharı tutma sistemi:

Orijinal İngilizcesi "evaporative emission control system"dir. Sıcaklık değişimleri nedeniyle yakıt depolarında oluşan yakıt buharları, konvansiyonel depo, havalandırma ve boşaltma sistemleri vasıtasıyla dışarı atılır.
Yakıt buharı tutma sistemi, bu buharlaşmayı önlemek, değişik yasal şartlara uygunluğu ve yakıt ekonomisi sağlamak için kullanılmaktadır. Durmuş veya çalışan bir motorda ısınmış benzinin sebep olduğu benzin buharları, benzin deposundan merkezi bağlantı vasıtasıyla bir bağlantı hortumunun içinden aktif kömür filtresinin içine girer. Aktif kömür filtrede biriktirilen benzin motora geri gönderilir.


Yakıt ekonomisi:

Yakıt ekonomisi; ivmelenme, yuvarlanma, aerodinamik, eğim direnci ve araç ağırlığının bir fonksiyonudur.


Yakıt tüketim testi hakkında:

Yakıt tüketim değerleri; Avrupa Ekonomik Topluluğu'nun EEC 80/1268/EC direktifi uyarınca laboratuar ortamında yapılan testlerde elde edilen, l/100 km mertebesinde sonuçlarla gösterilir.


Yakıt tüketimi standardı:

Yakıt tüketimi değerleri, Avrupa Ekonomik Topluluğu'nun EEC 80/1268/EC direktifi uyarınca laboratuar ortamında ve belirli koşullarda yapılan testlerde elde edilen, lt/100 km mertebesinde sonuçları göstermektedir.
Yakıt tüketimi değerleri, aracın bu değerlerde yakıt tüketeceğine ilişkin bir garanti ya da taahhüt teşkil etmediği gibi, bu maksatla yapılacak bir değerlendirme için de emsal teşkil etmez. Testlerde kullanılan araçlar standart donanımlıdır. Opsiyonel donanım ve aksesuarlar, jantlar ve lastikler yakıt tüketimini farklı etkileyebilir.


Yakıt tüketimi:

Yakıt tüketimi, motorun belirli bir kararlı çalışma durumuna eriştikten sonra birim zamanda tükettiği yakıt miktarıdır (Birimi kg/h'dır).


Yakıt tüketimini etkileyen faktörler:

Sürüş tarzı, yükleme, yol şartları, trafik yoğunluğu ve akışı, hava şartları ve lastik hava basıncı gibi birçok faktör.


Yakıt tüketiminin tespiti:

Araçların şehir içi, şehirlerarası ve toplam yakıt tüketim değerleri Avrupa Birliğinin 1999/100/ EC (Avrupa Topluluğu) talimatına göre tespit edilmektedir.


Yakıtların Kalorifik Bazda Karşılaştırılması:

1 m3 CNG = 1.1 litre benzin, 1 m3 CNG = 1.3 litre LPG, 1 m3 CNG = 1.0 litre motorin ve 1 litre LPG = 1.2 litre benzine eşittir.


Yaklaşma açısı:

Araç durma düzlemi ile aracın önünde en dış ve en alçak noktasından geçip, statik yüklü ön lastiklere teğet olan düzlem arasındaki en büyük açıdır. Ön dingilin önünde, aracın hiçbir noktası veya aracın (esnek paçalıklar hariç) sabit hiçbir parçası, sözü edilen ikinci düzlemin altında kalamaz.


Yalıtım malzemelerinin özellikleri:

Yalıtım için kullanılan malzemelerde üç ana özellik istenir. Bunlar; ses geçiş kaybı, ses yutumu, panel titreşimlerini sönümleme. Bunlarda birincisi bariyer etkisi yapacak yoğunluğu yüksek malzemeler, ikincisi düşük yoğunluklu gözenekli veya lifli malzemeler, üçüncüsü de genelde ısıtılarak tatbik edilen bitümlü malzemelerdir.


Yalpa merkezi:

Aracın bir köşesinin yukarıya doğru kalktığı veya yana doğru yuvarlandığı hayali bir nokta olup bu noktanın pozisyonu, o köşedeki süspansiyonun geometrisine bağlıdır.


Yanal destek:

Yanal destek yolda viraj dönüşü sırasında aracı virajın dış çizgisine doğru savuran merkezkaç kuvvetine karşı tekerleğin destekleme özelliğidir.


Yanal kayma:

Bir tekerleğin yan kuvvet nakletmesi durumunda çevresel kuvvetlerin nakledilmesinde olduğu gibi bir elastik kayma olur. Yalnız bu kayma çevresel yönde değil tekerlek eksenine dik yönde olur. Yanal kayma, kaymaya bağlı olarak kat edilen yanal mesafenin, gerçekten kat edilen uzunlamasına mesafeye oranıdır.


Yarı Otomatik Şanzıman:

Vites geçişlerinin hem manüel şanzımandaki gibi sürücüye bırakıldığı hem de otomatik gerçekleşebilen fakat debriyajı olmayan, gaz kesmeden de viteslerin geçirilebileceği, senkronizasyon olayını kendisi halleden şanzımanlardır.

Bu şanzımanda, vites değişimleri bir elektronik ünite ile yönetilen hidrolik mekanizmayla gerçekleştirilir. Hidrolik sistemin yaptığı, debriyaja basmaktan başka bir şey değil.
Otomatik modda kullanıldığında bile vites değişimleri marka ve modele göre değişmekle birlikte hızlı olan bu sistemlerde elektronik yönetim ünitesi sayesinde vitesler doğru zamanlarda hassas bir şekilde değiştiği için yakıt tüketimleri de otomatik şanzımanlara göre düşük gerçekleşebilmektedir.
Ford'ta ASM, Alfa Romeo'da Selespeed, Opel'de Easytronic, BMW'de DSG, Honda'da i-shift, Peugeot ve Citröen'de MCP, Mercedes'te Sequentronic gibi isimlendirmelerle kullanılmaktadır.


Yol pürüzlülüğü:

Taşıtları zorlayan kuvvetler değişken genlikli dinamik kuvvetlerdir. Bu kuvvetler yol pürüzlülüğü, lastik düzgünsüzlüğü ve viraj gibi yol ve işletme şartlarına bağlı olarak ortaya çıkmaktadırlar. Yol pürüzlülüğü veya düzgünsüzlüğü, parke, asfalt, stabilize gibi çeşitli yol kalitelerinden oluşmaktadır.


Yol Tutuş ve Güvenlik:

Yol tutuş ve güvenlik sadece lastiğin özelliklerine bağlı değildir. Aracın süspansiyon sistemine ve ayarlarına, ön düzen geometrisine, rot ayarları ve hatta fren sisteminin kusursuzluğuna bağlıdır.


Yol Tutuş:

Doğrusal kuvvetleri aktarabilme özelliğidir.


Yorulma:

Birçok makine parçaları ve yapı elemanları kullanılma esnasında tekrarlanan gerilmeler (yükler) ve titreşimler altında çalışmaktadırlar.

Tekrarlanan gerilmeler altında çalışan metalik parçalarda, gerilmeler parçanın statik dayanımından küçük olmalarına rağmen, belirli bir tekrarlanma sayısı sonunda genellikle yüzeyde bir çatlama ve bunu takip eden kopma olayına neden olurlar.

Yorulma adı verilen bu olay ilk defa 1850 - 1860 yılları arasında Wöhler tarafından incelenmiş ve teknoloji ilerledikçe mühendislik uygulamalarında daha fazla önem kazanmıştır.


Yuvarlanma direnci:

Yuvarlanma direnci; aracın yüklü ağırlığına, yol yüzeyinin türüne ve lastik üretiminde kullanılan malzemelere, yapı ve dizaynlarına bağlı olarak değişir. Yuvarlanma direncini oluşturan ikincil nedenler olarak da; tekerlek yatağı, yağ keçesi sürtünmesi ve transmisyon sistemindeki yağın çalkalanmasıdır.
Yuvarlanma direnci, tekerlek yuvarlanırken zeminle temas bölgesinin ezilmesi, bu bölgeye giren lastik elemanlarının sıkışması, çıkan elemanların uzaması, bu olay


Zaman:

Pistonun, silindir içerisinde iki ölü nokta arasında yaptığı bir harekete zaman denir. Başka bir deyişle, dört zamanlı bir motorda, krank milinin 180 derecelik dönme hareketi ile pistonun iki ölü nokta arasında yaptığı bir harekettir. Bir zaman teorik olarak 180 derece devam eder.


Zengin karışım:

Pratik hava yakıt oranının teorik hava yakıt oranına oranının 1'den küçük olması. Bu karışım türünde yakıt olması gerekenden daha yüksektir.

(ALINTIDIR) Kaynak otomotivbilgi)
Bu bilgiler için Sn Dr.Abdullah DEMİR'e teşekkürlerimizi sunarız.

Cevapla
(Son Düzenleme: 02-03-2011, Saat:15:24, Düzenleyen: isoskeisos.) .


Konu ile Alakalı Benzer Konular
Konular Yazar Yorumlar Okunma Son Yorum
  0 km 1.3 multijet nasıl açılır Hkn07 8 11,562 15-02-2016, Saat:19:53
Son Yorum: mrt03mrt
  [Önemli] AİRBAG PATLAMASI NASIL OLUR ? TURUNCU 16 4 5,353 16-12-2013, Saat:10:18
Son Yorum: TURUNCU 16
  [Bilgi] Blow off Nedir? Nasıl Kullanılır? isoskeisos 4 10,954 27-11-2012, Saat:21:38
Son Yorum: rexetce21
  [Bilgi] Dizel Arabalara Nasıl Blowoff Takılır? isoskeisos 1 8,761 27-11-2012, Saat:21:33
Son Yorum: rexetce21
  ABS Fren Nedir, Nasıl Çalışır? afacan 1 3,829 24-09-2012, Saat:23:09
Son Yorum: HamsiPower

Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi

Türkçe Çeviri : MyBB Türkiye
MyBB, © 2002-2024 MyBB Group.