Rodaj konusuyla ilgili birçok görüş olmasına rağmen genel olarak nasıl yapılacağı hakkında aşağıda bir makaleden alıntı yaptım.
Öncelikle bilinmelidir ki ; Rodaj, hız ile değil, devir ile ilintilidir.
Silindirlerin içindeki pistonların 4 zamanı (emme, sıkıştırma, ateşleme, boşaltma) tamamlarken maruz kaldıkları direnci yenebilecek bir devirde kullanılmasını anlatır. Piyasa değimiyle aracı " baygın" kullanmamak gerekir. Yani gerekenden düşük devirde kullanıldığında, pistonlar gereği gibi kesintisiz iniş-çıkış yapamazlar. Bu, silindir çeperinde düzensiz aşınmalara ve piston sekmanlarının ömrünün kısalmasına yol açarki, orta vadede kompresyon düşüklüğü ve yağ tüketimi, uzun vadede (öngörülenden önce ) motor yenileme anlamına gelir.
Ancak, aşırı devirde kullanmakta aynı olumsuz sonuca neden olur. Birbirine alışmamış parçalar yüksek devirde kullanıldığında, öncelikle krank boşluğu olumsuz etkilenir. İlk vereceği sinyal motorun ilk çalıştırılmasında duyulacak, ana yatak vuruntusu olur. Yatak ve gayıdlara alışmamış siboplarda ise, kol eğilmesi, yatak çatlaması ya da egzantrik milinde sibop ayarı tutturmayı imkansız kılacak düzensiz aşınma yaratabilir.
Kısaca, yeni motor pistonların her aşamada kesintisiz bir güçle yukarı-aşağı hareket edebileceği bir devirde kullanılmalıdır ki, yana doğru bir güçle silindirlere baskı uygulamasın.
Peki, ne devirde kullanmalı? derseniz, her motorun ve birlikte çalıştıkları şanzımanın oranları farklı olduğu için sabit bir şey söylenemez. Pratik olarak, 1900-3000 devir/dakika denebilir. Çok valfli, vites oranları seri olan araçlarda 1900 devir düşük sayılabilir. Seyir halinde, hafif bir titreme (pistonların dikey hareketle beraber yanlara doğru da zorlandığı anlamına gelir) hissediyorsanız, gaza çok hafif basın. Araç tepki vermiyorsa (yani devir artmıyorsa) baygın kullanıyorsunuz demektir, üşenmeden vites küçültün.
Günümüz araçlarında montajın robotlarla yapılması, her bir parçanın gereken güçle sıkılmasını sağlamaktadır ve rodaj konusunda çok yol katedilmiştir. (ALINTIDIR.)
Bu yaptığım alıntıdan sonra bir de kendi araştırma ve deneyimlerim sonucunda özetle tekrar anlatırsak ;
Rodaj aslında çok çok önemli ve hayati bir konu olup; yeni bir araçta ilk çalışmada hafif sıkı olarak monte edilmiş kısımların en iyi şekilde biribirine uyum sağlaması ve alışması en gerekli hususlardan biridir.
Motor,şanzuman,diferansiyel ve frenlerin doğru olarak alıştırılması bu ünitelerin ileriki kullanım ömründe uzun zaman arıza yapmadan ve maksimum verimle çalışmalarını mümkün kılar.Bu da iyi yapılmış bir rodaj devresi ile mümkün olur.
Rodajın düzgün yapılması ile biribirine sürtünerek çalışan kısımlar çabuk aşınmayı önleyen parlak bir satıh meydana getirir.Bu rodaj süresi de 500 ile 1500 km arasında değişimler gösterebilir.
Bu süreler zarfında araç çok yumuşak ve dikkatli kullanılır.Tam dip gazlardan ve ani sıkı frenlerden, uzun ve sürekli olarak sabit süratte ya da motor devrinde çalıştırmaktan, yokuşlarda yüksek viteste zorlamaktan, vaktinden önce vites büyültüp küçültmekten , soğuk motoru ilk çalıştırmada düşük devirde tutmaktan ya da soğuk motora aşırı gaz vermekten , yokuş aşağı küçük viteste motorun aşırı devirlenmesinden uzak durmak gerekir.
Yine bu dönemde aracın herşeyi ile çok tasarruflu kullanılmalı, Uzun süreli marş basılmamalı, fren ya da debriyaj mümkün olduğunca yumuşak ve zorlamadan kullanılmalı, dik yokuşlarda Yarım debriyajla kalkış yapılmamalıdır.
Lastik havaları kullanım kılavuzunda belirtilen miktar olmalı ,yakıt olarak Euro dizel den başka yakıt kullanılmamalı,
Bu dönemde (0- 1500 Km arası )araçlara ait çıkılabilecek maksimum süratler de 50 ila 90 km arasında olmalıdır.
O yüzden yeni bir araç satın alanlara önerim biraz sabırlı olarak araca ait maksimum değerlere ulaşmak için rodaj devresinin sonunu beklemeleridir.
İYİ , SABIRLI ,KAZASIZ SÜRÜŞLER
.